İlk Türk Kadın Mitingi Anlatıldı

10 Aralık 1919'da Kastamonu'da gerçekleştirilen ilk Türk Kadın Mitinginin 105'inci yıldönümü dolayısıyla Rıfat Ilgaz Kültür Merkezi Sergi Salonu'nda ‘105'nci, Yılda 10 Aralık İlk Türk Kadın Mitingi' konulu panel düzenlendi.

Panelin kadınların güçlenerek çıkacağı bir panel olmasını istediklerini söyleyen Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emine Nihal Lindberg; “Daha önce bir araya gelip şunu konuştuk: Buradan biraz daha güçlenmiş şekilde çıkalım. Bu bir ‘Erkekler mi daha iyidir, kadınlar mı?' tartışması, görüşmesi ya da paneli olmasın. Bunun yerine, hem erkek misafirlerimizin hem de kadınların güçlenerek çıkacağı bir panel olsun istedik. Bu nedenle, bunu bir derse dönüştürmeden, günlük yaşamımızda fark ettiğimiz veya derslerimizde öğrendiğimiz şeyleri samimi bir ortamda konuşmayı amaçladık” dedi.

‘Mitingin Kendisi Çok Önemli Çünkü O Dönemde Bir Kadın Örgütlenmesi Yok'

Bu miting, o dönemde düşman işgali altındaki topraklarda uygulanan şiddete karşı bir duruş olarak yapıldığını belirten Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emine Nihal Lindberg; “Fakültemizin çok değerli hocalarından, belki tanıyanlarınız da vardır, Sayın Mustafa Eski hocamızın Kastamonu'da yapılan ilk kadın mitingiyle ilgili yazdığı bilgilerden bazılarını sizinle paylaşmak istiyorum. Kıymetli hocalarım da bu konudan bahsedecek. Benim için önemli olan birkaç noktayı özetlemek istiyorum. Bu miting, o dönemde düşman işgali altındaki topraklarda uygulanan şiddete karşı bir duruş olarak yapılmış. Mitingin kendisi çok önemli çünkü o dönemde bir kadın örgütlenmesi yok. Ancak Kastamonu, savaşın doğrudan içinde olmasa da Mustafa Kemal Atatürk tarafından stratejik bir bölge olarak görevlendirilmiş. Kastamonu'da, savaş için gerekli malzemelerin üretim ve dağıtımı için önemli bir rol oynanmış. Bu süreçte Müdafaa-yı Hukuk Cemiyeti kuruluyor, ama başlangıçta bir kadın örgütlenmesi bulunmuyor. Daha sonra cemiyet yararına bir film gösterimi düzenleniyor ve bu filmin biletlerini satmak üzere bir kadın komitesi oluşturuluyor” ifadelerine yer verdi.

‘Katılımını Artırmak Ve Seslerini Duyurmak İçin Mitingi Düzenliyorlar'

Mitingin düzenlenme aşamaları ve gerçekleşmesinde katkısı olan kişilerden söz eden Prof. Dr. Emine Nihal Lindberg; “Bu komitede yer alan Zekiye Hanım, Kamran Hanım, Sayın Ağa Hanım, Bedriye Hanım, Münire Hanım, Refika Hanım ve Neyire Hanım gibi isimler, bu etkinliklerin ardından kadınların katılımını artırmak ve seslerini duyurmak için mitingi düzenliyorlar. Daha da etkileyici olan, bu mitingden sonra İngiltere Kraliçesi'ne, Amerikan Başkanı'na, Fransa Cumhurbaşkanı'na, Osmanlı Padişahı'na ve Sadrazam'a telgraflar göndererek, işgallerde yaşanan şiddeti dünyaya duyurmaları. Bu tarihsel olaylar bize, kadınların güçlendirici ve onarıcı bir rol üstlendiğini gösteriyor. Bugün de Birleşmiş Milletler ve Dünya Sağlık Örgütü gibi kurumlar, kadınların güçlendirilmesi ve kız çocuklarının eğitimi için projelere öncelik veriyor. Çünkü araştırmalar, kadınların eğitilmesinin toplumların gelişimine büyük katkı sağladığını gösteriyor” ifadelerini kullandı.

‘Kadınlara Yönelik Eğitim Programları Düzenliyorlar'

Bu paneldeki amaca değinen Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emine Nihal Lindberg; “Örneğin, Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV), 1980'lerden bu yana kırsal bölgelerde kadınlara yönelik eğitim programları düzenliyor. Rahmetli Çiğdem Kağıtçıbaşı'nın öncülüğünde yapılan araştırmalarda, bu eğitimlere katılan kadınların çocuklarının eğitim seviyesinin yükseldiği ve aile içi ilişkilerin de olumlu yönde geliştiği görülmüş. Bu bulgu, kadının eğitiminin yalnızca bireysel değil, toplumsal dönüşüm yarattığını ortaya koyuyor. Sonuç olarak, kadınların tarih boyunca üstlendikleri bu güçlendirici rollerden ilham alarak, bugünkü panelimizde de hem geçmişi hem de geleceği ele almayı hedefliyoruz. Umarım hepimiz buradan daha fazla güçlenerek ayrılırız” şeklinde konuştu.