İHH, İdlip saldırısını kınadı

İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) Şubesi kimyasal silah kullanımı sonucu İdlip'te yaşanan katliamı kınamak için Nasrullah Meydanı'nda basın açıklamasında bulundu. İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) Şube Başkanı Mücahit Dağdelenoğlu 'Suriye'de 7 yıldır devam eden iç savaşta zalim Esed rejimi ve destekçileri katliam ve saldırılarına yenilerini eklemeye devam ediyor. 7...

İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) Şubesi kimyasal silah kullanımı sonucu İdlip'te yaşanan katliamı kınamak için Nasrullah Meydanı'nda basın açıklamasında bulundu. İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) Şube Başkanı Mücahit Dağdelenoğlu; 'Suriye'de 7 yıldır devam eden iç savaşta zalim Esed rejimi ve destekçileri katliam ve saldırılarına yenilerini eklemeye devam ediyor. 7 yıl içerisinde Suriye'de zalim rejim ve destekçileri en az 450 bin kişinin ölmesine ve birleşmiş millet verilerine göre 6,1 milyon kişinin topraklarından göç etmesine neden olmuştur. Son olarak İdlib'in Han Şeyhun Beldesi'ne düzenlenen kimyasal silah saldırısında çoğunluğunu çocukların oluşturduğu 100'den fazla sivil ölmüş yine çoğu çocuk 500 sivil yaralanmıştır. Ardından yaralıların tedavi edildiği Rahma Hastanesi ve yine yaralılara müdahale eden sivil savunma merkezlerine 5 defa saldırıda bulunulmuştur. Yine İdlip'de Maret Numan Bölgesi'nde hastane vurulmuş, tedavi gören onlarca sivil yaralanmış, hastane kullanılamaz hale getirilmiştir' diye konuştu. 'BU GÖRÜNTÜLER İLK DEĞİLDİR' Dağdelenoğlu konuşmasına şu şekilde devam etti: 'Şam'da kuşatma altında bulunan Doğu Guta, Kabun Mahallesi'nde çok sayıda hava saldırısı olmuş, Duma'da ise engelli sağlık merkezi vurulmuş, Hama'da birçok noktaya aynı anda hava saldırıları düzenlenmiş, İHH İnsani Yardım Vakfı tarafından desteklenen ekmek fırını dahi vurulmuştur. Bu görüntüler ilk değildir. Maalesef Dünya devletlerinin şu anki tutumlarına bakılırsa son da olmayacaktır. Obama döneminde kırmızı çizgi ilan edilen kimyasal silah saldırısı 2013 yılında gerçekleştirilmiş ancak ne kırmızı çizgi kalmış ne de zulme engel olunmuştur. Trumb'ın yönettiği ABD tarafından bu gece birkaç Rejim gücüne ait noktanın vurulması ise ancak Trumb'ın iç siyasette yaşadığı sorunları bastırmak için göstermelik bir müdahaledir. Zira batı bugüne kadar kendi menfaatlerine hizmet etmeyen hiçbir hayırlı işte bulunmamıştır. Dünya devletlerinin oynadığı barış tiyatrosunun kurbanı maalesef her seferinde Suriyeli masum siviller, kadınlar ve çocuklar oluyor. Halep işgalinden sonra Batı ve ABD adeta tüm Suriye muhalefetini terör örgütü olarak kabul etmeye başlamıştır. PKK /PYD gibi terör örgütlerini ise özgürlük savaşçısı ve terörle mücadelede müttefik olarak kabul etmekte ve karadan havaya füzeler dahil olmak üzere her türlü ağır silahlarla bu terör örgütlerini donatmaya hız vermiştir' ifadelerini kullandı. 'SURİYELİ KARDEŞLERİMİZİN YANINDA OLALIM' Mezhepçi çetelerin Türkiye'ye karşı ittifak oluşturduklarını söyleyen Dağdelenoğlu; 'Cenevre'den başlayan güya Barış görüşmeleri, müzakereci devletler ve yetkililerin tatil yapmalarından başka bir işe yaramamıştır. Aynı şekilde büyük umut olarak sunulan Astana Barış Görüşmelerinde de Türkiye ve Türkiye kamuoyunun oyalanmaya çalışıldığı, iç gündemin yoğunluğundan ise medyada Suriye'de yaşanan katliamlara yer verilmediğine de üzülerek şahit olmaktayız. Türkiye'nin tüm iyi niyetli çabalarına, barış görüşmelerinin yürümesi için gösterdiği samimi ve yoğun çalışmalara rağmen Suriye'de barış için bir yol alınamamaktadır. Dünya devletleri bu gayretli barış çalışmalarını adeta sabote etmektedir. Buradan tüm kamuoyunun yapılan tüm zulümlerde olduğu gibi bu zulümde de Suriyeli mazlum kardeşlerimizin yanında bulunmaya davet ediyoruz' diyerek sözlerine son verdi.

Bakmadan Geçme