Helale dair hasbihal ettiler

Türkiye Gençlik Vakfı Kastamonu Şubesi'nin geçtiğimiz günkü konuğu, Yüksek Kimyager Timuçin Günesen oldu. Günesen, Şehit Şerife Bacı Öğretmenevi'nde 'Helale dair hasbihal' konulu konferans verdi. Konferansa AK Parti İl Başkanı Halil Uluay, Belediye Başkan Vekili Eşref Can, Kredi Yurtlar Kurumu İl Müdürü Reşat Asrak, PTT Başmüdürü Aysel Varlıker, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda davetli...

Türkiye Gençlik Vakfı Kastamonu Şubesi'nin geçtiğimiz günkü konuğu, Yüksek Kimyager Timuçin Günesen oldu. Günesen, Şehit Şerife Bacı Öğretmenevi'nde 'Helale dair hasbihal' konulu konferans verdi. Konferansa AK Parti İl Başkanı Halil Uluay, Belediye Başkan Vekili Eşref Can, Kredi Yurtlar Kurumu İl Müdürü Reşat Asrak, PTT Başmüdürü Aysel Varlıker, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı. Kuran-ı Kerim tilaveti ile başlayan program, TÜGVA'nın tanıtım filminin izlenmesinin ardından çeşitli film sunumlarıyla devam etti. Ardından Günesen, konferansını gerçekleştirerek; 'Bundan 30-40 yıl öncesine gidersek, biz çocukluğumuzda çok çikolata bilmezdik. Bizim çikolatamız pekmezdi, pestildi. 40-50 yıl önce Kastamonu'da süt mandırası var mıydı, yoktu. Yani sütler, yoğurtlar, peynirler evlerde yapılırdı. Çok önceleri endüstriyel bir üretim yoktu yani. İnsanlar kendi ürettiklerini tüketiyorlardı, kendi kendilerine yetiyorlardı. Ne zaman ki şehirleşmeye başladık, şehirlere indik bu sefer hayatımıza farklı yiyecekler girmeye başladı. Kapitalist dünyanın, tüketim topluluğunun gıdaları evimize girmeye başladı' dedi. 'GIDALAR ÇEŞİTLENMEYE BAŞLIYOR' Birçok gıdanın içerisinde 'helal' olmayan ürünlerin yer aldığını söyleyen Günesen; 'Büyüklerimiz sucuk yeme, sosis salam yeme derlerdi. Bunlarda eşek eti at eti var derlerdi. Margarin yemeyin bunda domuz var derlerdi. Tüketirdik. Bu soruları neden soruyorlardı insanlar, çünkü endüstriyel üretimle alakalı bir şüphe vardı insanlarda. Modern dünyanın üretimleri girdikçe, gıdalar çeşitlenmeye başlıyor. Endüstriyel üretim artmaya başladı, fabrikalar önünden geçeni içeri sokmuyorlar. Soksalar bile belli bir yere kadar anlatırlar gerisini anlatmazlar. Modern dünyanın ürettiği ürünler kafamızda hep şüpheler oluşturdu. Sadece Avrupa'da değil, Türkiye'de de şüpheler oluşturdu. Bizim insanımız Kapıkule'den çıktığı an ne yiyeceğini sormaya başlıyor. Dönün bu tarafa, sırtınızı Kapıkule'ye dönün. Türkiye'de ne yiyeceğim diye sorun' ifadelerini kullandı. Günesen, konferansını çeşitli örnekler vererek sürdürdü.

Bakmadan Geçme