Eğitim-İş, Bal İle 'Devam' Dedi
Eğitim İş Şubesi 2'nci Olağan Genel Kurul Toplantısı'nı Şehit Şerife Bacı Öğretmenevi'nde düzenledi. Düzenlenen toplantıya çok sayıda davetli katıldı.
Toplantıda yeniden Eğitim İş Başkanı seçilen Ahmet Tevfik Bal; “Yaklaşık 7 yıl önce bu salonda Eğiti-İş Kastamonu Şubesinin 1'inci Olağan Genel Kurul toplantısını yapmıştık. O zaman Genel Kurullarımızın Seçim Kurulu gözetiminde yapılması için birleştirilmiş şube uygulamasına geçilmiştir. Yasaya göre şube olmak için 40 üye sayısı gerekiyordu. Kastamonu, Sinop, Karabük, Bartın, Bolu ve Çankırı illerimiz birleşmiş ve toplam üye sayısı 420 civarındaydı. 3 yıl önceki Genel Kurulumuzda da Karabük, Kastamonu ve Sinop birleşerek Şube olarak Sinop'ta Genel Kurul yapmıştık. Şimdi ise Kastamonu, Karabük, Bartın, Bolu illerimiz ayrı şubeler haline geldi. Son 3 yıl içerisinde Türkiye genelinde ve Kastamonu özelinde büyük bir ilerleme kaydettik. Kastamonu'da 2022'de 183'ten, 2023'te 390, 2024'te de 490'a ulaştık. Yeni üyelerimizin katılımıyla şu anda 513 üye sayısı olan bir şubeyiz. Bu büyük bir başarı. Bir çok 1'inci sendikayız. Doğanyurt ilçemizde de 2 yıldır en çok üyeye sahip sendika olarak yetkiyi kazandık. Şu anda üye sayısı bakımından yetkili değiliz. Ancak etkiliyiz” dedi.
‘Sorun Çözmek Yerine Sorun Yaratıyorsunuz'
Konuşmasının devamında ise Bal; “Bizim ziyaretlerimizde okullarda, öğretmen odalarında gerginlik olmuyor. Samimi iletişim kuruyoruz. Kimseyi tercihinden dolayı ötekileştirmiyoruz. Gönülleri kazanamaya çalışıyoruz her şeyden önce. Bazı ilçe ve okullarda bazı sendikalar arasında önde olmak için çoğu zaman kırıcı boyutlar kazanan rekabet olduğunu duyuyoruz. İnsanlar tercihlerinden dolayı kırılıyor, özgürce tercihlerini yapmaktan alıkonuluyor. Bizler sendikamız olarak diğerleri gibi olmayacağız. Eğitim emekçilerini, öğretmenleri ötekileştiren, ayrıştıran, kıran değil kazanan sendika olacağız. Eğitim emekçilerinin birliğini sağlamaya çalışacağız. Bunu başarma potansiyeline sahip tek sendika Eğitim-İş sendikasıdır. Eğitim-İş kurulurken hiçbir siyasi partinin organı, uzantısı, arka bahçesi olmayacaktır. Kuruluşumuzdan bugüne bu konudaki tutumumuz son derece nettir. Bundan sonraki süreçte de bu çizgimiz ile savaşacağız. Eğitim emekçilerini, ideoloji tercihi, düşünce ayrımı olmadan sınıfsal temelde birleştirmeyi hedeflemiştik. Son 2 yıldır Eğitim emekçilerinin yönelimi bu konuda başarılı olduğumuzu ortaya koyuyor. Hak verilmez alınır. Haklarımız için üretimden gelen gücümüze, birliğimize dayanacağız. Haklarımızı almak için zamana ve koşullara göre bir çizgi izleyeceğiz. Hukuk alanında kazananım elde eden, kazanımları korumayı hedefleyen Eğitim-İş bu alanda da başarılıdır. Toplu sözleşme süreçlerinde Eğitim-İş takındığı doğru ve mücadeleci çizgi emekçilerinin sempati ve desteğini kazanmıştır. Bu destek her geçen gün katılımlarla devam etmektedir. Büyüyoruz, büyüdükçe de sorumluluklarımız artıyor. ÖMK değişikliği bugün yarın açıklanacak deniliyor. İçeriği öğretmenlerden gizleniyor. Bazı bilgiler sızdırılıyor. Kariyer basamaklarına ilişkin düzenlemeler yapıldığı söyleniyor. Bu gizliliğin sebebi nedir. Neden bu yasa hazırlanırken paydaşların fikirleri alınmıyor? Hangi sorunumuz çözüldü? Öğretmene yönelik şiddeti caydırıcı, cezaları ağırlaştırıcı düzenlemeler yer alacak denildi. Sızdırılan bilgiye göre öğretmenlere 657 sayıya yönelik yasadakiler yetmiyor. Cezaların tanımlanması söz konusu. Bir meslek kanunu o mesleği yapanların katılımı, o meslek mensuplarını temsil eden sendika ve kuruluşların görüşü ve katılımı olmadan yapılamaz. Bakanı uyarıyoruz. Sorun çözmek yerine sorun yaratıyorsunuz. Bir diğer konumuz öğretmene şiddet ve öğretmenlerin itibarının zedelenmesidir. Şiddet ne yazık ki toplumumuzu sarıp sarmalayan bir salgın haline geldi. En güvenilir yer olan hastane ve okullar ne yazık güvenilir yerler olmaktan çıkmıştır” ifadelerini kullandı.
‘Sendikamıza Dinamizm Kazandıracağız'
Bazı kurumların şiddete maruz kaldıklarına değinen Ahmet Tevfik Bal; “Sağlık çalışanları şiddete maruz kalarak tehdit altında görev yapmaktadır. Bu durum çocuklarımızın da güvenliğinin olmaması demek. Artık bu konuda adımlar atılmalı. Bu konuda acilen adımların atılmasını bekliyoruz. Öğretmenler ve eğitim emekçileri yoksullaştırılıyor. Sorunlar büyük, hafife alınıyoruz. Ancak karamsar değiliz. Bütün bunlar bize örgütlü olmanın, örgütümüzü güçlendirmenin etkili kılmanın da önemini gösteriyor. Kendi içimizde demokrasiyi ne kadar ilerletebilirsek sendikamıza da o kadar dinamizm kazandıracağız” dedi.