Dr. Öğr. Üyesi Ömer Erdoğan 'Kastamonu'da Kültürel Bir Esnemenin Olduğunu Gözlemliyorum'
Kastamonu Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü Üyesi Doktor Öğretim Üyesi Ömer Erdoğan, Kastamonu halkının sosyal psikolojisi hakkında bilgiler verdi.
Sosyal psikolojinin tanımı yapan Ömer Erdoğan; “Sosyal psikoloji bilimi psikolojinin alt alanlarından birisi olan sosyal psikoloji bireyin duygu düşünce ve davranışlarını ötekilerinin herhangi bir duygu yoğunluğunda etkilendiğini anlamayı bilimsel yöntemleri kullanarak çözmeye çalışan bir durumdur. Bizler duygu düşünce ve davranışlarla, çevreyle etkileşim kurarız. İnsan organizmasının temel amacı hayatta kalmak. Bütün canlı organizmaların tek derdi var, hayatta kalmaya çalışıyoruz. Ancak insan türünün diğer canlı organizmalardan farklı olan bir yönü var; sembolik dili keşfetmiş olmakla birlikte, daha fazla insanın kümeler halinde bir arada yaşayabileceği sistemler kuruldu. Sembolik dille beraber ben dediğimiz, zihinsel olarak bir illüzyon olan yapıya inanıyoruz. İnsanlar büyüdükçe sosyal çevreye entegre olmaya başlıyor. Benlik dediğimiz kavramda bir takım ihtiyaçlar vardır. Organizmanın, beslenmeye, yaşamaya ve güvenli alanlara ihtiyacı varsa benlik dediğimiz kavramında böyle yaşamsal kavramlara ihtiyacı vardır. Bunlar toplum olarak sevilmek, kabul görmek, başarılı olmak, bu kavramları yapabilirsek benliğin hayatta kalmasına inanırız. Ancak belirli bir aşamadan sonra güvenli mini kültürün içerisinden çıkarız. 2'nci sosyalizasyon okul dönemi, yeniden bir regülasyon dönemi dönemidir. Bizlere aileden yüklenenlerin dışında ötekilerin var olduğunu görürüz. Farklı düşünceler, yaşamlar ve davranışlar yeni bir regülasyon ve düzen içinde ergenlik döneminin ortalarından itibaren ben ne istiyorum, kimim, nasıl bir politik düşüncem var bu sorular ortaya çıkar ve cevabını bulmaya çalışırız. Sosyal Psikoloji dediğimiz kavram bu beni ötekilerin var olduğu bir sistemde veya hayalinde, gerçekte yanımda olmasalar da ötekilerin varlığı benim duygu, düşüncelerimi ve davranışlarımı nasıl etkilediğini anlamaya çalışır. Çünkü çevrenin insanlar üzerinde etkileri vardır” şeklinde bilgilendirmede bulundu.
‘Kastamonu'da Kültürel Bir Esnemenin Olduğunu Gözlemliyorum'
18 yıldır Kastamonu'da yaşayan Dr. Öğr. Ömer Erdoğan, Kastamonu halkının sosyal psikolojisi hakkında bilgiler vererek; “Kastamonu'da kültürel bir esnemenin, değişimin olduğunu gözlemliyorum. Kültür çok önemli bir nokta, içinde yaşayan bireyleri birbirine yapıştıran bir tutkal gibidir ve bununda en önemli komponenti dildir. Dil üzerinden insanlar toplumu inşa ederler. Kastamonu'da da kapalı bir yapı vardı. Kastamonu Üniversitesi'nin burada açılmasından sonra, daha doğrusu öğrenci sayısının artmasından sonra, farklı fakültelerin kurulması çok fazla öğretim üyesinin, çalışan kişilerin buraya gelmiş olması sadece üniversite açısından değil diğer kamu kurumlarında da çok fazla dışarıda bir sirkülasyonun oluşması mevcut olan kültürle dışarıdan gelen farklı yapılardaki kültürün kaynaşmasına ve yeni bir oluşuma, aslında kendi yapısını da koruyan dışarıdan gelen yapıyı yavaş yavaş benimsemeye başlayan, anlamaya çalışan bir kültürel dokunun oluştuğunu gözlemliyorum. Buradaki değişimin en önemli parçası üniversite ve üniversite öğrencilerinin olduğunu düşünüyorum. Kastamonu'da eskiden kız erkek ilişkilerine baktığım zaman özellikle babalar bu konuda oldukça katıydı. Kastamonu kız erkek ilişkilerine karşı eskiden kapalı bir toplumdu. Ancak artık ötekini toplum olarak yargılamadıklarını ve anlamaya çalıştıklarını görüyorum. Kültürün değişime çok hızlı değil de çok yavaştır. Bireyin bile değişimi zorken kültür dediğimiz güçlü yapının değişimi çok zordur. Son zamanlarda Suriyeli Göçmenlerin gelmesiyle birlikte yaşanılan durumu bazen gözlemlemeye çalıştığım da aslında çok daha esnek ve kabullenilmiş ve onlara karşı olumlu bir yaklaşımın olduğunu gözlemliyorum. Bazı bölgelerde yaşanılan gerilimin Kastamonu' da yaşanmadığını görüyorum. Deprem sürecinden sonra buraya gelen çok fazla depremzede aileler oldu. Bu ailelere yerleştirmek ve ihtiyaçlarını karşılamak noktasında da kültürel olarak çok büyük destek verildiğini düşünüyorum” dedi.
‘Süreç İçerisinde Değişime Açık Bir Toplum Olduğunu Düşünüyorum'
Toplum olarak kadın ve erkek ilişkileri hakkında bilgi veren Dr. Öğr. Üyesi Ömer Erdoğan; “Kastamonu'da kadın erkek ilişkileri arasında kadının biraz 2'nci konumda kaldığını kadın varlığının aslında çok güçlü bir profili olmasına rağmen bunu hayata geçirmekte zorluk çektiğini görebiliyorum. Çok üretken olabilecekken bu bölgenin kadını maalesef erkek egemen bir yapının etkili olduğunu düşünüyorum. Süreç içerisinde ise değişime açık bir toplum olduğunu ve bunun için biraz daha zaman olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
‘İklim ve Coğrafya İnsanların Ruh Sağlığını Etkiliyor'
İklim ve coğrafyanın insanlar üzerindeki etkilerine değinen Dr. Öğr. Üyesi Ömer Erdoğan; “İklim ve coğrafyanın bizim ruh sağlığımız üzerinde mental durumumuz üzerinde mutlaka etkisi var. Kaçınılmaz olarak bir etkisi var. Özellikle internet çağında olduğumuz için bırakın iller arasındaki sınırı Ülkeler arasında bile sınır yok. Daha Global bir yapıdan küresel insanlarız. Sınır diye bir kavram kalmadı. O yüzden Kastamonu'nun ruh sağlığını dünya ruh sağlığından ve ülkenin ruh sağlığından ayrıştırarak ele almak çok olası değil. Buna bağlı olarak da iklim ve coğrafyanın yüklemiş olduğu biraz daha katı bir yapıdan söz edebiliriz. Üniversite ve şehir arasındaki bağı kurma noktasında mümkün olduğu kadar psikolojik destek vermeye çalışıyoruz vatandaşlara talep olduğu taktirde. Bizlere ulaşabildikleri taktirde mümkün olduğu kadar danışmanlık desteğini vermeye çalışıyoruz. Topluma baktığım zaman kadınların kendilerini ifade edemediklerini duygu durumlarında bozukluklar olduğunu erkeklerin baskısı altında olduklarını görebiliyorum. İklim ve coğrafya insanların ruh sağlığını etkiliyor diyebilirim” dedi.
‘Kastamonu Üniversitesi Halkla Bütünleşme Adına Büyük Çaba İçerisinde'
Üniversite olarak halka yönelik çalışmalardan söz eden Dr. Öğr. Üyesi Ömer Erdoğan; “Kastamonu üniversitesi son birkaç yıldır halkla bütünleşme adına çok büyük bir çaba içerisinde. Son bir ayda vatandaşa bizi nasıl algıladığını ne beklediğini yönelik üniversite çalışmalar yürütüyor. Vatandaşla entegre olabilmek için yöneticilerimiz büyük bir çaba gösteriyor. Bundan sonrada bu çabalar artacaktır. Bölüm olarak deprem döneminde halkla birlikteydik, bağımlılarla zaman geçiriyoruz birlikte olmaya çalışıyoruz. onları topluma entegre etmeye çalışıyoruz. Yine bize ulaşıp bizlerden destek isteyen bütün vatandaşlarımıza destek oluyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.