Derdiyok, Göz Sağlığına Dikkat Çekti
Kastamonu İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Çağdaş Derdiyok, 10 Ekim Dünya Görme Günü münasebetiyle açıklamada bulundu.
İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Çağdaş Derdiyok açıklamasında; “Dünya Görme Günü önlenebilir körlük ve görme kusurları konusuna, küresel anlamda dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak için her yıl Ekim ayının ikinci perşembe günü düzenlenmektedir. Dünya Sağlık Örgütüne göre küresel olarak, 1 milyar insanın önlenebilecek veya henüz çözülmemiş bir görme bozukluğu vardır. Bu 1 milyar insanın sahip olduğu sorunlara bakıldığında, 123,7 milyon insanın muzdarip olduğu gözde kırma kusuru ilk sırayı almaktadır. Bunu takiben, 65,2 milyon kişi katarakt, 6,9 milyon kişi glokom, 4,2 milyon kişi korneal opasiteler, 3 milyon kişi diyabetik retinopati, 2 milyon kişi ise trahom nedeniyle görme sorunu yaşamaktadır. Bunlara ek olarak, yaklaşık 826 milyon kişi ise, yaşlılığın neden olduğu sebeplerle yakın ve uzak mesafeyi görme bozukluğu yaşamaktadır. Nüfusun giderek çoğalması ve yaşlanma ile görme bozukluğuna sahip insan sayısının daha da artması beklenmektedir. Yaşam boyu göz rahatsızlıkları ve görme bozukluğu ile ilişkili tüm ihtiyaçları karşılamak için göz sağlığının teşviki, hastalıkların erken dönemde önlenmesi, önlenemeyenlerin ise tedavisi ve rehabilitasyonu için etkili müdahaleler mevcuttur. Bu müdahalelerden bazılarının uygulanması oldukça pratik ve maliyetleri ise oldukça uygundur. Çocuklarda sık görülen görme kusurlarına yönelik tarama çalışmaları da bu programlar içindedir. Bu kapsamda Sağlık Bakanlığı tarafından yenidoğanlar, okul öncesi dönemde yer alan çocuklar ve ilköğretim 1. sınıfa devam eden çocuklara yönelik görme tarama programları yürütülmektedir” dedi.
Neden Tarama Yapılıyor?
Açıklamalarına devam eden Derdiyok; “Görmenin normal gelişimini engelleyecek risk etmenlerini saptamak ve yetersiz görmesi olan bebek ve çocuklara erken dönemde tanı koymak ve tedavi etmek amacıyla tarama yapılıyor. Çocuklarda yapılacak görme taramaları ile tanınabilen hastalıkların başında; şaşılık, kırma kusurları, katarakt ya da göz tembelliği gelmektedir. Gözlerde veya görme yollarında bilinen bir sorun olmamasına rağmen, görme keskinliğindeki azalmadır. Göz tembelliği, her iki gözde de görülebilir ve görme azlığının önlenebilir bir nedenidir. Görme gelişimi için önemli olan 0-7 yaştır, göz tembelliği bu dönemde gelişebilir. Göz tembelliği, tanı konduğunda tedavisi mümkün bir görme problemidir. Bu nedenle okul öncesi yaşta görme tarama programları çok önemlidir. Görmenin normal gelişimini engelleyecek risk etmenlerini saptamak ve yetersiz görmesi olan olguları erken dönemde tanımak, tedavi etmek için 36-48 aylık çocuklara ve okul çağı çocuklara (ilkokul 1. sınıflara) Görme Taraması Programı başlatılmıştır. 0-3 ay bebekler, 36-48 aylık çocuklarda ve ilkokul 1. sınıflarda görme taraması yapılması gereklidir. Ülkemizde hali hazırda aile hekimlerince Aile Sağlığı Merkezlerinde ücretsiz olarak görme taraması yapılmaktadır. Aile hekimlerinin gerekli gördüğü durumlarda bebek ve çocuklar göz hastalıkları uzmanlarına sevk edilmektedir. 0-3 aylık bebeklere göz muayenesi ve Kırmızı Refle Testi, 36-48 aylık bebeklere ise göz muayenesi, Kırmızı Refle Testi ve Lea Sembol Testi ile tarama yapılmaktadır. Bebek ya da çocuklara zarar ya da acı veren uygulamalar değildir. Bu çocuklar, mutlaka göz hastalıkları uzmanının olduğu bir üst merkeze sevk edilip ileri testler uygulanmaktadır. Eğer görme ile ilgili bir hastalık tanısı alırlarsa, o zaman hastalığın türüne ve nedenine göre tedavi seçenekleri mümkündür. En sık görülen sorunlar yenidoğanlarda prematüre retinopatisi, tüm yaş gruplarında astigmat ve kırma kusurlarıdır. Tarama programları sonucunda tanı alan bebek ve çocukların erken dönemde tedavilerinin yapılması sonucunda ileriki dönemde görme sorunu yaşamalarının önüne geçilebilmekte ve görme açısından sağlıklı bir hayat sürmeleri sağlanabilmektedir” ifadelerini kullandı.