Dâî Sultân Kabri Başında Anıldı, Dualar Yapıldı
Honsalar Mahallesi'nde Hızıroğlu Sokaktaki türbede bulunan XV. YY'da yaşamış Dâî Sultân, kabri başında anıldı.
Bahsedilen türbede üç adet ahşap sanduka bulunmaktadır. Birinin Dâî Sultân'a ait olduğu kesin olup diğerleri hakkında ise bilgi yoktur. Dâî Sultân'ın kabir ziyaretiyle başlayan Ta'rif formu programı, Kuran-ı Kerim okunması ve dua edilmesi ile devam etti.
Kabri başında Araştırmacı Hamdi Nalbant tarafından Dâî Sultân hakkında bilgiler verildi. Sonrasında Enderûn Hafızlar Topluluğu tarafından Kur'ân-ı Kerim okundu ve duâ edildi.
Kastamonu Enderun Hafızlar Topluluğu Başkanı Muhammed Feyzi İbrahimoğlu yaptığı açıklamasında, “Honsalar Mahallesi Hızıroğlu Sokakta bulunan Dâî Sultân ile ilgili anma programı düzenledik. Bunun gayesi Türk Din Mûsikîmizin unutulmuş formlarından Tarif'i gün yüzüne çıkarmaktı. Üzeri küllenen bu kültür hazinemizi gün yüzüne çıkarabilme bahtiyarlığına erişebildiğimiz için hamd ediyoruz. Program ilimiz araştırmacısı Hamdi Nalbant'ın Dâî Sultân hakkında katılımcılara bilgi vermesiyle başladı. Enderûn Hafızlar Topluluğumuzun Kur'ân-ı Kerim okuması ve duâ etmesiyle devam etti. Sonrasında da Hz. Pir Şaban-ı Veli Kültür Vakfı salonunda topluluğumuzca Ta'rif formu icrâ edildi" dedi.
'Kültürümüze Bu Eseri Yeniden Kazandırdıkları İçin Teşekkür Ederiz'
Başkan Muhammed Feyzi İbrahimoğlu açıklamasının devamında da, “Ta'rîf, sözlükte Arapça ‘a-r-f/bildi' kökünden gelen, bilmek, idrak etmek, bildirmek, öğretmek vs. anlamlarında kullanılan bir kelimedir. Mûsikî ıstılahında ise ta'rîf, Peygamber Efendimiz'in (S.A.V.) bir insan olarak fizikî ve ruhî yapısındaki özelliklerini yani şemâi'l-i şeriflerini ses ile ifadelendirmektir. Camilerde bu beyitleri okuyan kişilere muarrif ya da ta'rifhân denilmektedir.
Kastamonu'nun şair ve mûsikîşinaslarından XV. YY'da yaşamış Dâî Sultân da, müezzinliğinin yanı sıra bu formu icra edenlerden biri olmuştur. Yine Kastamonulu Hamdî ve Şemsî'nin de muarriflerin önde gelenlerinden oldukları bilinmektedir. O dönemde bu forma ait özel bir bestenin olduğu net olarak bilinmemekle beraber çoğunlukla irticali olarak icra edildiği düşünülmektedir. Asırlar sonra kadim şehir Kastamonu'da bu formu ihya edebilmeyi bizlere nasip eylediği için Cenab-ı Hakk'a şükrederiz. Okumuş olduğumuz eser, Prof. Dr. Fatih Koca tarafından formun ihyası adına teberrüken bestelenmiştir. Kendilerine kültürümüze bu eseri yeniden kazandırdıkları için teşekkür ederiz. Niyazımız odur ki bu türden eserler kalıcı hale gelsin ve müstefid olunan bir kapı olarak kıyamete kadar açık kalsın. Bu eseri gün yüzüne çıkarmak adına çaba sarf eden Enderûn Hâfızlar Topluluğu çalışma arkadaşlarımıza; bilgi aktarımında bulunan Hamdi Nalbant hocama; her daim desteklerini esirgemeyen ve bu eserin icrasında hâmîlik vazifesini üstelenen Hz. Pir Şeyh Şâbân-ı Veli Kültür Vakfına; özelde Vakıf Başkanı Mehmet Çiftçi'ye, Vakıf Müdürü Abdurrahman Emiroğlu'na ve bizleri yalnız bırakmayan dostlarımıza Enderûn Hâfızlar Topluluğu adına çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.