Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Önceliğimiz Vatandaşımızın Dertlerine Derman Olmak'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yaklaşık 3 buçuk saat süren kabine toplantısının ardından 'Millete Sesleniş' konuşmasını gerçekleştirdi.
Harp okullarının mezuniyet törenlerine iştirak ederek, genç teğmenlerin ve ailelerinin mezuniyet sevincini paylaştıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu sene, harp okullarımızdan 103'ü misafir olmak üzere bin 613 öğrencimiz mezun oldu. Okul birincilerimizin tamamının kadın teğmenler olması ayrıca anlamlıydı. Vatanına, milletine, milli iradeye ve milletin inanç değerlerine yürekten bağlı gençlerimizi Türkiye Yüzyılı'nın mimarları olarak görüyoruz. İyi yetişmiş, disiplinli, vatanperver gençlerimizle daima iftihar ediyoruz. Milletimizin gözbebeği ve peygamber ocağı olan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin gücüne güç katan her adımın yanındayız. Son 22 yılda 'güçlü Türkiye, güçlü ordu' şiarıyla her alanda çok önemli atılımlar gerçekleştirdik. Mesela, savunma sanayiinde yüzde 80 oranında dışa bağımlı bir ülkeyi her türlü silah ve mühimmatını kendi imkanlarıyla üretir hale getirdik. İHA ve SİHA teknolojilerinde dünyanın ilk 3-4 ülkesinden birisiyiz. Uçak, helikopter, tank, füze, roket, bomba, silah, gemi, denizaltı ve daha pek çok başlıkta 22 yıl öncesine göre çok farklı bir seviyedeyiz” dedi.
‘Turizmde 2024 Hedeflerimize Ulaşacağımıza İnanıyorum'
1 Eylül'de hizmete açılan Riksos Tersane İstanbul Oteli'nin İstanbul'un turizmine ve tanıtımına önemli katkılar yapacağına inandığını söyleyen Erdoğan, “Geçen sene İstanbul'umuzu 17 milyon 370 bin turist ziyaret etti. Ülke olarak dünyanın her köşesinden 56 milyon 700 bin kişiyi misafir ettik. Bu sene hedefimiz 60 milyon turist, 60 milyar dolarlık turizm geliridir. Yılın ilk 7 ayında 35 milyon turisti ülkemizde ağırladık. Bölgemizdeki sıcak çatışmalara rağmen turizm sezonumuz iyi geçiyor. Turizmde 2024 hedeflerimize ulaşacağımıza inanıyorum” açıklamasını yaptı.
‘Meclisin Bu Vazifesini Yerine Getirebilmesi İçin Elimizden Geleni Yapacağız'
Eylül ayının ilk mesai günü adli yıl açılış törenini gerçekleştirdiklerini ifade eden Erdoğan; “Yeni yasama yılıyla birlikte inşallah yeni ve sivil anayasa meselesine biraz daha ağırlık vereceğiz. Türk demokrasisinin darbelerle ve darbeci zihniyetle hesaplaşmasını tamamlayabilmesi için sivil anayasa ihtiyaçtan öte bir zorunluluktur. Şunu çok net söylemek durumundayım: 15 Temmuz milli irade destanına imza atan bir milletin darbecilerin yaptığı anayasaya mecbur bırakılmasını doğru da, adil de bulmuyoruz. Son yılların temsil zemini en geniş Meclisi olan 28'inci dönemin yeni ve sivil anayasa yapması millete karşı ödevidir. Meclisin bu vazifesini yerine getirebilmesi için elimizden geleni yapacağı” dedi.
6 Eylül Cuma günü 5'inci Uluslararası Eğitimde Teknoloji, AR-GE ve Kalite Zirvesi'nde eğitim camiasıyla bir araya geldiklerini belirten Erdoğan, ”Eğitimde teknolojik imkanları en yaygın kullanan ülkeler arasındayız. Teknolojiyi üreten, geliştiren, ondan en üst düzeyde faydalanan ama teknolojinin esiri olmayan TEKNOFEST gençliğinin yetişmesi için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Bugün ilk ders zili çalan 2024-2025 eğitim-öğretim yılının öğrencilerimize, öğretmenlerimize, velilerimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Tüm öğretmenlerimize hizmetleri, emekleri ve engin sabırları için en kalbi şükranlarımı sunuyor, görevlerinde başarılar temenni ediyorum. İlk defa okula başlamanın heyecanını yaşayan evlatlarımızın her birinin tek tek gözlerinden öpüyor; Rabbim hepsine zihin açıklığı versin diyorum” dedi.
‘Önceliğimiz Vatandaşımızın Dertlerine Derman Olmak'
Erdoğan muhalefete tepki göstererek, ”Muhalefetin kendi bünyesinde süren 'meydan muharebesini' perdelemek amacıyla ortaya attığı tuzak gündemlerin peşine takılmıyoruz. Önceliğimiz vatandaşımızın dertlerine derman olmak, sorunlarına çözüm üretmektir. Tüm kabine toplantılarımızın değişmez gündemi ekonomidir. Hayat pahalılığının vatandaşlarımızın hayatında sebep olduğu sıkıntıları ortadan kaldırmak için yoğun çaba içindeyiz. Popülist vaatlerin havada uçuştuğu 31 Mart sürecinde seçim ekonomisi uygulamadık. Daha fazla oy almak için milletimize uzun yıllar bedel ödetecek hiçbir adım atmadık. Ekonomi programımıza bağlı kalmaya itina gösterdik. Bunun olumlu etkilerini de hamdolsun görmeye başladık.
Enflasyonda kalıcı ve belirgin bir düşüş sürecine girdik. Enflasyonda haziranda başlayan düşüş, ağustosta da devam etti. Son üç ayda yıllık enflasyon 23,5 puan geriledi. İşsizlik oranı hedeflerimizin ötesinde iyileşti. Depremin etkilerine rağmen kamu maliyesini hızla toparladık. Cari açığı hızla düşürdük, dış dengede iyileşme sağladık ve ekonominin kırılganlığını önemli ölçüde azalttık. Son 1 yılda brüt rezervlerde 50 milyar dolar, sıvap hariç net rezervlerde ise 80 milyar dolardan fazla artış sağladık. 150 milyar dolara ulaşan rezervlerimiz, dış şoklara karşı dayanıklılığımızı güçlendiriyor. Son bir yılda risk primimiz 700 baz puandan 270 baz puana geriledi ve dış finansman maliyetleri düştü. 2024 yılında kredi notu üç kuruluş tarafından artırılan tek ülke Türkiye oldu. Konut piyasasını da yakından takip ediyoruz. Depremin konut stokunda oluşturduğu kayıpları telafi etmek için yeni sosyal konut projeleri geliştiriyoruz” diye konuştu.
‘Türkiye, Enflasyonu Düşürerek Büyüyecek'
Geçen yıl uygulamaya başladıkları Orta Vadeli Programı 2025-2027 dönemini kapsayacak şekilde daha da güçlendirdiklerini aktaran Erdoğan, ”Açıklanan program ekonomiyi yatırım, üretim, istihdam ve ihracat temelinde büyütmeyi hedefliyor. Aynı zamanda verimlilik artışlarıyla potansiyel büyümemizi artıracağız. Para, maliye ve gelirler politikalarını uyum içinde yürüterek, tek haneli enflasyona mutlaka ulaşacağız. Bunu daha önce nasıl yaptıysak, inşallah yine başaracağız. Yeşil ve dijital dönüşümü hızlandırarak, cari işlemler dengesinde kalıcı bir iyileşme sağlayacağız. İş ve yatırım ortamını iyileştirme çalışmalarımıza devam edecek, ekonomideki kayıtdışılığı azaltacak adımlar atacağız. Tüm bu kazanımlar, ülkemizi tarihimizde ilk defa orta-üst gelir grubundan üst gelir grubuna çıkaracaktır. Şunu çok net ifade etmek isterim: Türkiye, enflasyonu düşürerek büyüyecek. Enflasyon düştükçe yatırım ortamı iyileşecek, öngörülebilirlik artacak, rekabet güçlenecek ve istikrarlı yüksek büyüme olacak. Bu süreç beraberinde kalıcı refah artışını getirecek. Geçen yıl yüzde 5,1 büyüdük ve milli gelirimiz ilk kez 1 trilyon doları aştı” ifadelerini kullandı.
Bu yılın ikinci çeyreğinde milli gelirin 1,2 trilyon doları geçtiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Dezenflasyon süreciyle uyumlu ve sağlıklı bir büyüme yolundayız. Dış ticaret ortaklarımızdaki toparlanma ve enflasyondaki düşüşle birlikte çok hızlı bir canlanma bekliyoruz. Bu yılı yüzde 3,5'luk bir büyümeyle kapatmayı ve 2025-2027 döneminde büyümede kademeli bir artış görmeyi öngörüyoruz. Sanayideki üretim çeşitliliğimiz, hızlı uyum kabiliyetimiz ve nitelikli insan kaynağımız en büyük avantajlarımızdır. Aktif sanayi politikalarıyla reel sektörümüzün gerekli sıçramayı yapmasını temin edeceğiz. Ayrıca sanayi sektörünün yer ve lojistik ihtiyaçlarını karşılayacağız. Bakınız Türkiye'yi tanıyanlar şu gerçeği çok iyi biliyor: Biz, gücünü genç, dinamik ve kaliteli insan kaynağından alan bir ülkeyiz. Büyümenin istihdam oluşturması işte bu yüzden çok çok önemlidir. 2023'te depremin etkilerine rağmen 880 bin yeni istihdam sağlandı. İşgücüne katılım ve istihdam oranları 2005'ten beri en yüksek seviyelerini gördü. 2024'te bu yükseliş devam etti. İkinci çeyrekte istihdamı 32,7 milyon kişiye ve işgücüne katılım oranını yüzde 54,4'e çıkartarak rekor kırdık. İşsizlik oranı ise yüzde 8,8 olarak gerçekleşti. Son bir yılda 1 milyon 105 bin ilave istihdam imkanı oluşturduk. Orta Vadeli Program'da hedefimiz, işsizliği tek hanelerde tutarak 2,3 milyon yeni istihdam sağlamaktır. Bu doğrultuda değişen çalışma biçimlerine uygun düzenlemeler yapacak, mesleki eğitimi güçlendirecek ve işgücünün verimliliğini artıracağız. Gençlerin ve kadınların işgücü piyasasına katılımını destekleyerek, ekonomideki rollerini öne çıkartacağız” şeklinde konuştu.
‘Dış Ticaretimizdeki Dengelenmenin Güçlenerek Devam Ettiğini Görüyoruz'
İhracatta çok iyi bir ritim yakaladıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, zayıf küresel ticarete ve depremin etkilerine rağmen 2023'te ihracatın 256 milyar dolarla rekor kırdığını belirtti. İhracattaki güçlü performansı 2024'te de sürdürdüklerini belirten Erdoğan, ”Yıllık ihracat ağustosta 262 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ağustos ayı ihracatımız geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,4 artışla 22,1 milyar dolar oldu. 2024 ağustos ayında, ihracatın ithalatı karşılama oranındaki 10,5 puanlık yükseliş, dış ticaretimizdeki başka bir güzel gelişmeydi. Dış ticaret açığımız 2024 yılı ilk 8 ayında yüzde 33,6 oranında azaldı. Dış ticaretimizdeki dengelenmenin güçlenerek devam ettiğini görüyoruz. Dış ticaretteki iyileşme ve artan turizm gelirleriyle, geçen sene mayısta 57 milyar dolar olan cari açık, bu haziranda 25 milyar doların altına indi. Cari açığın milli gelire oranını geçen seneye göre ciddi ölçüde azaltacağız. Milli gelire oranla 2024 sonunda yüzde 1,7; Orta Vadeli Program dönemi sonunda ise yüzde 1,3'lük bir cari açık bekliyoruz. Yüksek katma değerli üretim ve yenilenebilir enerji yatırımlarıyla, cari açıkta kalıcı iyileşmeyi sağlayacağız. Vergide adalet ve etkinlik ilkelerini gözetirken, kayıtdışı ekonomiyle mücadeleden taviz vermeyeceğiz. Milletimizin, kurumlarımızın ve iş dünyamızın desteği ve sahiplenmesiyle inşallah tüm bu hedeflere ulaşacağımıza inanıyoruz. Türkiye ekonomisi, bu süreçten daha da güçlenerek çıkacak; çok farklı bir lige yükselecektir. Vatandaşlarımdan, daha kendi meselelerini bile çözemeyen kifayetsizlere kulak asmamalarını özellikle rica ediyorum. Ben, milletimin irfanına her zaman güvendim, güveniyorum. Sorun varsa, aşacak olan biziz. Dert varsa, derman bulacak olan biziz. Zorlukların üstesinden gelecek olan yine biziz. Yeter ki inancımızı, dayanışmamızı, umudumuzu koruyalım. Allah'ın izniyle gerisi sadece zaman ve biraz sabır meselesidir” dedi.
‘81 İlimiz Ve 266 İlçemizdeki Yurtlarımızla Öğrencilerimizin Hizmetindeyiz'
Son 22 yılda ciddi yatırımlar yaptıkları alanların başında gençlik ve sporun geldiğini ifade eden Erdoğan, toplam spor tesisi sayısını bin 575'den 4 bin 421'e çıkardıklarını açıkladı. Erdoğan, ”Türkiye'nin dört bir köşesini kapalı spor salonlarıyla, halı sahalarla, basketbol-voleybol sahalarıyla, yüzme havuzlarıyla donattık. 2002 yılında toplam lisanslı sporcu sayımız 278 bin kişiyken, bugün 16 milyona yükseldi. 2002 yılında bütün spor dallarında aldığımız madalya sayısı bin 481 adetti; 2023 yılı sonu itibarıyla 8 bin 449 rakamına ulaştık. Öğrenci yurtları, muhalefetin en çok kışkırttığı konulardan biriydi. Bu alanda dünyada eşi benzeri olmayan bir sistem inşa ettik. 81 ilimiz ve 266 ilçemizdeki yurtlarımızla öğrencilerimizin hizmetindeyiz. Bakınız 2002 yılında 182 bin yatak kapasitesine sahip 190 yükseköğretim yurdu vardı. Bugün 857 yurdumuzda toplam 989 bin yatak kapasitesine sahibiz. Bu yıl ilk yerleştirmede yüzde 86 oranında öğrencimiz yurtlarımıza yerleşti. Toplam 356 bin geçerli başvurudan 306 bin öğrencimizin yerleştirmesi ilk aşamada gerçekleşti. Yerleştirme sürecimiz devam ediyor” ifadelerini kullandı.