Cumhurbaşkanı Erdoğan muhtarları ağırladı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Muhtarlar toplantısının 47'ncisi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde inşası biten sergi salonunda gerçekleştirdi. Afyonkarahisar, Amasya, Ankara, Balıkesir, Bilecik, Bolu, Bursa, Çankırı, Çorum, Düzce, Eskişehir, İstanbul, Kastamonu, Kayseri, Kırıkkale, Konya, Kütahya, Manisa, Samsun, Sivas, Tokat, Yozgat ve Zonguldak'tan gelen muhtarları ağırlayan Erdoğan 'Daha önceki muhtarlar toplantılarımızı ana binamızın altındaki 400 kişilik toplantı salonumuzda yapıyordum, yemeğimizi...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; Muhtarlar toplantısının 47'ncisi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde inşası biten sergi salonunda gerçekleştirdi.
Afyonkarahisar, Amasya, Ankara, Balıkesir, Bilecik, Bolu, Bursa, Çankırı, Çorum, Düzce, Eskişehir, İstanbul, Kastamonu, Kayseri, Kırıkkale, Konya, Kütahya, Manisa, Samsun, Sivas, Tokat, Yozgat ve Zonguldak'tan gelen muhtarları ağırlayan Erdoğan; 'Daha önceki muhtarlar toplantılarımızı ana binamızın altındaki 400 kişilik toplantı salonumuzda yapıyordum, yemeğimizi de girişteki kış bahçemizde yiyorduk. Bu şekilde tam 45 toplantı yaptık. Geçtiğimiz yıl ki toplantılarımızdan birini de kültür ve kongre merkezimizde gerçekleştirdik. Ülkemizde 50 bini aşkın muhtar olduğunu düşündüğümüzde 3,5 yıla yakın bir süredir, oldukça sık aralıklarla toplantılarımızı gerçekleştirmemize rağmen henüz yarıya ancak ulaşabildik. Neredeyse her toplantımızda idealimizin 2 bin muhtarımızla aynı anda bir araya gelip, ardından da yemeğimizi yiyebileceğimiz işte bu mekanda sizleri ağırlamak olduğunu ifade etmiştim. Nasip bugüneymiş. Bugün yaklaşık 2 bin 500 muhtarımızla bir aradayız. Tıpkı camimiz, kongre ve kültür merkezimiz, yan tarafta inşaatı tamamlanacak olan Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi gibi sergi salonumuzun da Ankara'nın ve ülkemizin önemli bir ihtiyacını karşılayacağına inanıyorum. İnşallah Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi de bittiği zaman orada 5 milyon cilt kitap olacak, 24 saat halkımıza açık olacak. Gençlerimiz 24 saat orada gelip dersini çalışacak, kitap okuyacak, kekini, çayını, kahvesini ücretsiz almak suretiyle Cumhurbaşkanlığı makamıyla gençliğinin tadına ulaşmış olacak' şekilde konuştu.
'TÜM İLLERİMİZDE MİLLET KIRAATHANELERİ KURACAĞIZ'
Tüm illerde ve büyük ilçelerde içinde kütüphaneleri olan kıraathaneler yapılacağını belirten Erdoğan; 'İnşallah tüm illerimizde millet kıraathaneleri kuracağız. İskambil, okey oynama yeri değil, içinde yoğun bir şekilde kitapların olduğu, projeleri arkadaşlarım hazırladılar, onların takdimini tv programında yapacağım, 100, 200, 400 metrekare ebadında, ilçelerimizin büyüklüğüne göre millet kıraathaneleri, bunun da içinde kitaplarımız olacak, bir köşesinde kahvesi, çayı olacak, eskiden vatandaşlarım sadece gazeteler okunurdu, şimdi gazeteleri olacağı gibi kitapları, dergileri olacak, o mahallenin, muhitin sakinleri orada dersini çalışabilecek, orası ailelerin, gençlerin bütünleşme, birleşme ve birbirlerine sinerji verme yeri olacak. Onlar zaten bizim için leblebi çekirdek, hiç vakit almaz, anında onları bitireceğiz. İnşallah projelerle birlikte partimizin bir kısım belediyeleri benzer çalışmayı yapıyor. Biz bunu Cumhurbaşkanlığı olarak farklı bir şekilde uygulamaya koyacağız. Üst taraftaki ana bina ve iki bloğumuz sadece Cumhurbaşkanlığının hizmetlerine mahsus iken bu eserlerin tamamı da milletimizin kullanımına açık. Şimdi Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi 24 saat, zaten şuan itibariyle 1,5 milyon cilde yakın kitap elimizde var, daha da geliyor. Bunu sadece ulusal değil, uluslararası bazda bu kütüphanemiz ses getirecek. Benzerini İstanbul'da, eski Rami Kışlası'nı burası gibi kütüphaneye dönüştürüyoruz, orası da 7 milyon cilt kitap alacak şekilde yapılıyor. Camimiz günde 5 vakit şehir içinden ve dışından gelen vatandaşlarımızla boş kalmıyor, kültür ve kongre merkezimiz pek çok önemli toplantıya ev sahipliği yapıyor. Kütüphanemiz faaliyete geçtiğinde ülkemizin en büyük hacimli ve en modern alt yapıya sahip kütüphanesi olacak. Çünkü dijital yapıya da geçeceğiz. Sergi salonumuz pek çok önemli etkinliğe ev sahipliği yapabilecek kapasite ve donanıma sahiptir. Bu bina bünyesinde yer alan aşevimizde tarihimizdeki önemli bir geleneğin yaşatılmasına vesile olacak. Muhteşem bir aşevimiz var. O hizmetleri burada göreceğiz. Bizim işimiz Türkiye'ye eser kazandırmaktır. Ülkemize kazandırdığımız eserler bizim milletimiz nezdindeki ibra belgelerimizdir, berat belgelerimizdir. Cumhurbaşkanlığı Külliyesini satmaktan, yıkmaktan, kapatmaktan bahsedenler önce gelsinler buradaki şu eserleri bir görsünler, burada verilen hizmetleri incelesinler. Kendi ömrü hayatlarında geride bıraktıkları böyle bir eser var mı, önce onu söylesinler. Yıkmakla ülke kalkınmaz, kapatmakla milletimize hizmet verilmez, Türkiye'yi geri götürmekle muasır medeniyet seviyesine ulaşılmaz, hele hele yalanla, iftira ile çarpıtma ile elde edilecek hiçbir başarı olmaz. Biz İstanbul Büyükşehir belediye Başkanlığı ile başladığımız, ardından Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı ile sürdürdüğümüz şekilde milletimize eser kazandırmaya, hizmet vermeye devam edeceğiz. İnşallah 24 Haziran'dan sonra daha büyük ve daha iddialı hedeflerle milletimizin hizmetinde olacağız' ifadelerini kullandı.
'DÜRÜST OL, YALAN KONUŞMA, DOĞRU KONUŞ'
Hükümete geldiklerinde Türkiye'de 526 bin öğretmen olduğunu, kendilerinin 16 yılda 585 bin öğretmen daha ilave ettiklerini kaydeden Erdoğan, 'Bu yıl atanacak 20 bin öğretmenle sayı 605 bine çıkacak. Şuan okullarımızda 905 bin öğretmen görev yapıyor, ama çıkıyor ana muhalefetin başındaki zat, ' ne kadar atanma bekleyen öğretmen varsa hepsini atayacağım' diyor. Dürüst ol, yalan konuşma, doğru konuş. Sen bütçe nedir bilir misin? Senin bütçen buna müsaade ediyorsa bunları atarsın. Yoksa önüne geleni 'atayacağım' dersen bunu başarman mümkün değil. Kaldı ki, bütçenin müsaade ettiği kadarıyla bile bu süreci çalıştırsan büyük başarıdır. Ben 75 öğrencili sınıflarda okuduğum zaman o zaman tek partili dönemdi. Yani CHP'nin iktidarda olduğu dönemlerdi. O sınıflarda doğal gaz yoktu, o sınıflarda sobalar vardı. Şimdi ana muhalefetin başındaki zat 'sobalara döneceğiz' diyor, bunların başka derdi yok' dedi.