'Çatlasanız da patlasanız da biz bu kongreyi yapacağız'
MHP GENEL BAŞKAN ADAYI MERAL AKŞENER: MHP Genel Başkan Adayı Meral Akşener dün ilimizi ziyaret etti. Havalimanında yaklaşık 170 araçlık bir konvoy ile karşılanan Akşener, MADO'da da destekçileriyle bir araya gelerek kısa bir toplantı gerçekleştirdi. Ardından Nasrullah esnafını selamlayan Akşener Rüya Düğün Salonu'na geçerek partililerle bir araya geldi. Rüya Düğün Salonu'nda partililere hitap eden MHP...
MHP GENEL BAŞKAN ADAYI MERAL AKŞENER:
MHP Genel Başkan Adayı Meral Akşener dün ilimizi ziyaret etti. Havalimanında yaklaşık 170 araçlık bir konvoy ile karşılanan Akşener, MADO'da da destekçileriyle bir araya gelerek kısa bir toplantı gerçekleştirdi. Ardından Nasrullah esnafını selamlayan Akşener Rüya Düğün Salonu'na geçerek partililerle bir araya geldi.
Rüya Düğün Salonu'nda partililere hitap eden MHP Genel Başkan Adayı Meral Akşener, Kastamonu'nun Milli Mücadele döneminde en çok şehit veren il olduğuna dikkat çekerek salonu selamladı. Akşener; 'Hak verilmez alınır. Kendi hakkının peşinden koşamayana millet benim hakkımın peşinden de koşar demez. Onun için ülkücü hareketin hanımları kendi haklarının peşlerinden koşacak. Ben hayatımda bir ülkücülerle bir de Türk Milleti ile asla inatlaşmadım. İnatlaşanların hali meydanda. Onun için inatlaşmayacaksınız. 1 Kasım'da oluşan dramatik sonuçtan dolayı bir yola çıktık. Her biriniz Türk Milliyetçilerinin, bu ülkede bu kadar sorun varken, ülke kardeşlik hukukunu kaybetmek üzereyken, ülkenin birliğini zedeleyen çok şey varken, terör başını alıp gitmişken, 1919 yılının şartları oluşmak üzereyken, nasıl olurda 1 Kasım seçimlerinin sonucunda HDP'nin yanında, ondan az milletvekili sayısıyla MHP seçim sonuçlarını karşılar. Buna ilk önce siz itiraz ettiniz. Genel kurul talep ettik, kaşlar çatılmaya başlandı. İmza toplayın dediler. 3 arkadaş 548 delegeden imza topladık. Fakat kabul etmediler. Mahkemelik olduk. Mahkemede 8 Nisan'da kurultayı toplayabilirsiniz denildi. O günden sonra başta ben olmak üzere hainlik ve çeşitli iftiralarla suçlandık. Biz kendi iç sorunlarımızı çözmeye çalışırken, Cumhurbaşkanı'na yakınlığı ile bilinen 7 gazete ve birçok televizyon başta ben olmak üzere bütün silahları ile bize ateş etmeye başladılar. O zaman fark ettik, bizim yaptığımız iş sadece bizim iç işimiz değilmiş, AK Parti'nin gerçek işiymiş. Hatta terör ile şu anda yapılan mücadeleden daha da önemliymiş' diye konuştu.
'KORKU DUVARINDA BÜYÜK BİR KIRIK MEYDANA GELDİ'
Çok önemli bir iş başardıklarını ifade ederek sözlerine devam eden Akşener; 'Hiç kimse kanunun normal uygulanacağını beklemiyordu. 8 Nisan'da bu anlayışta bir çatlak oluşmasını sağladınız. O andan itibaren milletin gözü MHP'nin kurultayında olmaya başladı. Milletimiz bunlar ülkeyi yönetmeye kararlı, 1919'un şartları oluştuğu bu dönemde milliyetçiler ayağa kalkıyor, bizim sesimizi duydular, Cumhuriyeti kuran ülkücü iradenin tekrardan harekete geçtiğini gördüler. Korku duvarında büyük bir kırık meydana geldi. Bunu ancak ülkücüler yapabilirdi. Kongreye yapmak için çıktığımız yolda, birçok engeli aşmak zorunda kaldık. Aştığımız her engel sonucunda milletimizin teveccühü arttı. Bu artık MHP'nin iç meselesi olmaktan çıktı. Türkiye'nin umudu, gençlerin umudu, kadınların umudu ve şehit anaların umudu oldu. Şu andan itibaren milli irade harekete geçti' diyerek Gemerek ve Tosya karar süreçlerini anlattı.
'MİLLETİMİZİN ÖNÜNDE GERÇEKTEN UMUT OLDUK'
Mahkeme süreçlerini anlatan Akşener, Hz. Adem'in kıssasını anlatarak; 'Belki biz farkında değiliz ama milletimizin önünde gerçekten umut olduk. Bu mücadele sonuç verince sadece bizim için değil, tüm ülkeye yararlı olacağını göreceğiz. 15 Mayıs'ta Ülkücüleri sokaktan çekti diye Genel Başkanı alkışlayanlar mahcup oldular. Çünkü binlerce Ülkücü orayı şereflendirdi. O gün oradaki polislere tacizde bulunmayı bırakın, incitici bir slogan dahi atılmadı. Dost, düşman herkes gördü ki, hakkını ararken, hukuka uyarlar. O gün şu görüldü. Biz bu ülkeyi yönetmeye talibiz ve başaracağız. Yüksek yüksek tepelerde korkuya neden oluyorsunuz. Bütün ezberleri bozdunuz' dedi.
'BİZ BAŞARDIKTAN SONRA KESİNLİKLE ABBAS YOLCU'
İktidarın sallanmaya başladığını söyleyen Akşener; 'Biz başardıktan sonra kesinlikle Abbas yolcu. KPSS yoluyla tuzağa uğrayan gençlerin, onların annelerinin, babalarının umuduyuz. Güneydoğu'da mücadele veren korucu, polis, emniyet mensubu, askerlerimizin, çocuklarımızın umudu oldunuz. Bize diyorlardı ki ne bu aceleniz. Bizim acemiz var. 21'inci yüzyıl Türk yüzyılı olacaktır. Türküm diyemeyen bir yönetici kitlesiyle, 21'inci yüzyılda Türk aslından koparılan Türk Dünyası için acelemiz var. Taşerona ve her türlü haksızlıklara mahkum edilen gençlerimizin yarınları için acelemiz var. Adliyede, hastanede, postanede tek yönetici kalmadı. Bunlara son vermek için acelemiz var. Güneydoğu'da mücadele eden, çözüm sürecinin hukuki değişiklikleri nedeniyle hukuken acısı bulunan gazilerimiz, evlatlarımız, şehitlerimiz için acelemiz var. Bizim acelemiz var. Tek başına yönetilen ve gittikçe otoriter olan, kendine özgü diye tarif edilen, ne olduğu belirsiz bir başkanlık sisteminin önündeki tek engel biz olduğumuz için acelemiz var. Milliyetçi Hareket Partisi'ni baraj altına itmek için gayret edenleri durdurmak için acelemiz var. Bu ülke haram lokma yiyenlerin, çocukların hakkını yiyenlerin boğazlarındaki haram lokmayı kusturmak için acelemiz var' ifadelerini kullandı.
'TÜRKLERE DİNİ SORULMAZ, TÜRK EŞİTTİR MÜSLÜMANDIR'
Son günlerde gerçekleşen Başbakanlık değişimine de değinen Akşener; '5 buçuk aydır mücadele ettiğimiz bu süreçte bir Başbakan 20 dakikada değişti ve 17 günde kongre yapıldı. Ama o kongrenin üzerinde ne milletimiz, ne insanımızın gözü olmadı varsa MHP kurultayı, yoksa MHP kurultayı. Demek ki Türkiye'nin gerekleri için acelemiz var. Eskiden Türk müsün, Müslüman mısın? diye sorulurdu. Sanki hem Türk, hem Müslüman olmak yasakmış gibi. Halbuki Batı'da, Avrupa'da, Amerika'da ben Türküm dediği zaman Müslüman mısın diye sorulmaz. Ama Arap kökenli bir kardeşimiz gittiği zaman yarıya yakını Hıristiyan olduğu için ona dinini sorar. Türklere dini sorulmaz, Türk eşittir Müslüman'dır. Türk müsün, Müslüman mısın sorusuna Laz mısın sorusu da dahil oldu. Tüm bunları gördüğümüz için acelemiz var' şeklinde konuştu.
'OSMANLIYA DA HAFİF BİR ALERJİ DUYUYORLARMIŞ'
'Dış Politikada en güçlü oldukları yer Orta doğuydu' diyerek sözlerine devam eden Akşener; 'Rabia Katar ve Suudi sofralarında bırakılıp gelindi. Mescidi Aksa, Gazze, Filistin vardı. Sıfır sorun diyerek yola çıkıp bir tane komşu bırakmadıkları bir Türkiye'nin bizim yönetimimize ihtiyacı var. Uçağa gelirken İstanbul'da afişler gördüm. İstanbul'un fethi kutlanıyor. Fatih Sultan Mehmet'in resmi yok. Sadece Cumhurbaşkanı'nın resmi var. Hani Osmanlıcıydı bu arkadaşlar. Meğer bunlar Osmanlıya da hafif bir alerji duyuyorlarmış. Cumhurbaşkanı 1919'dan itibaren başlatılan tarihi ret ediyorum dedi. 1919'dan tarih başlatan mı var? Bizim tarihimiz yazılı tarih olarak Metehan'dan başladı, sözel tarih olarak da 5 bin yıl öncesinden başladı' diye konuştu.
'BİZİM ANA MUHATABIMIZ HEP SARAY VE ÇANKAYA OLDU'
17 Şubat olaylarından bahsederek sözlerine devam eden Akşener, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: '14 yıldır iktidarsınız çaycıya, odacıya kadar değiştirdiniz nasıl oldu ki sizi savcılar, polisler aldattı. Bu kadar adam senin önünden geçmiş sen bostan korkuluğu muydun? Putin, Obama, Merkel aldattıysa yandık. Genelkurmay Başkanı terörist olarak hapis yattı. Türk ordusunun terörist olduğu şuur altına verilmek istendi. 7 Haziran'dan sonra Abdullah Öcalan'da aldatmış bu arkadaşları. Yalansız, dolansız dürüst bir yönetim için acelemiz var. Benim hedefim hep güçlüler oldu. Bizim ana muhatabımız hep saray ve Çankaya oldu. Çatlasanız da patlasanız da biz bu kongreyi yapacağız. Bakanlar Kuruluna talibiz. Ben Bakanlık yaptım. Bakanlık sadece kırmızı plakadan ibaret değildir. Yan gelip yatma yeri değildir. Bakanlık hizmet yeridir. 18 saat çalışma yeridir. Koltuk eskitmek yerine, ayakkabı eskitme yeridir. Bakanlar Kurulu'nun tamamına talibiz.'
'KADINLARIMIZA BİZİM PARTİMİZDE İYİMSER AYRIMCILIK UYGULANACAKTIR'
Atatürk'ü ilk destekleyenlerin kadınlar olduğunu söyleyen Akşener; 'Çünkü Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerinden evvel, kadınların müdafaa-i hukuk cemiyetleri hayata geçti. Dünyanın her yerinde parlamentolara kadınlar bir araya gelip beyanname yazdılar. Onun için Cumhuriyet kurulduğunda Gazi Paşa bir hak olarak erişkin seçme ve seçilme hakkını Türk kadınına verdi. Yıllar geçti ve yavaş yavaş kadınlar hayatın içinden çekilmeye başladı. Ne zaman kadınlar dışarı çıkar, salonları doldurur ve vaziyet ederse o ülke de bir şeyler değişmeye başlamış demektir. Tüzüğümüzü yeniden demokrasiye uygun hale getirmek için yeni bir tüzük kurultayı yapacağım. 2 seçim dönemi makamda olacağım ve tüzüğümüzü yazacağım. Sadece üst kurul delegelerin yüzde 1'i kadın. Şerife Bacıları, Nene Hatunları öğrenerek geldik. Analar başımızın tacıdır, cennet annelerin ayakları altındadır. Kadınlarımıza bizim partimizde iyimser ayrımcılık uygulanacaktır. Erkekler mücadeleye hazır olun' dedi.
'6 AY İÇİNDE O TERÖRÜN BELİNİ BERABER KIRACAĞIZ'
MHP Genel Başkan adayı Meral Akşener, genel başkanlığın ardından iktidar olduklarında 6 ay içinde terörün belini kıracaklarını belirterek; 'Allah'ın izniyle seçilelim arkasından iktidar olalım, 6 ay içinde o terörün ve terör örgütünün belini beraber kıracağız. Bizim iktidarımızda bir Türkiye hayal ediyoruz. Bayram sofrasında bir Türkiye hayal ediyoruz. Bayram sofraları genellikle anneanne ve babaannelerin evinde olur. Kuzenler, gelinler, damatlar, torunlar, yeğenler bir arada olurlar. Kiminde hızma vardır, kiminin kulağında küpe vardır. Kiminin saçı kırmızı boyalıdır, kimisi namaz takkeli, kimisi sakallıdır, kimisi dövmelidir, kimisi Kastamonuludur, kimisi Trabzonlu ya da Diyarbakırlıdır. Bu akrabalık ilişkisi içinde o sofrayı genellikle de kadınlar hazırlar. O sofranın en büyük özelliği bütün yemeklere nerede oturursanız oturun elinizi uzattığınızda eşit mesafede ulaşırsınız. İşte biz Türkiye'yi and olsun ki o bayram sofrasına oturtacağız. Ama bu arada bazıları diyor ki 'Bana şuraya bir fiskos koyacaksın, ayrı bir tabak koyacaksın' ben o tabağı senin kafana atacağım. Olmaz, kırarım elini. Dolayısıyla o sofraya hep birlikte aynı duygularla oturacağız' dedi.
Meral Akşener buradaki toplantının ardından Hz. Pir Şeyh Şaban-ı Veli Camii'ni ziyaret ettikten sonra ilimizden ayrıldı.