Çağımızın Hastalığı 'Otizm'
Ankara Medipol Üniversitesi Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü'nden Kastamonulu Dr. Öğretim Üyesi Emel Arslan Sarımehmetoğlu, çağımızın hastalığı 'otizm spektrum bozukluğu' ile ilgili merak edilenleri anlattı, ailelere önemli uyarılarda bulundu.
Dr. Emel Arslan Sarımehmetoğlu, son 25 yılda otizm görülme sıklığının yüzde 317 arttığına dikkat çekti. Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi'nin geçen yılki raporuna göre her 36 çocuktan yaklaşık 1'inin otizm spektrum bozukluğu tanısı aldığını, erkek çocuklarında ise görülme sıklığının daha fazla olduğunu belirten Dr. Emel Arslan Sarımehmetoğlu, doğuştan gelen ya da yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan bu hastalıkla ilgili olarak; Otizm, doğuştan gelen ya da yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan karmaşık bir nöro-gelişimsel farklılıktır. Çocuklarda sosyal etkileşim ile iletişim kurma becerileri olumsuz etkilenen, sınırlı ilgi ile tekrarlı davranışları olan çocukluk çağı hastalıklarındandır. Belirtileri daha çocukluk döneminden itibaren ortaya çıkan, etkileri ömür boyu devam eden ve günümüzde sık rastlanan gelişimsel bozukluklar arasında yer almaktadır. Otizm spektrum bozukluğunun nedeni ise tam olarak bilinmemektedir” dedi.
Otizm Spektrum Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?
Otizm spektrum bozukluğu belirtilerine değinen Dr. Emel Arslan Sarımehmetoğlu; “En erken belirti, çocuğun göz teması yetersizliğidir. Ya hiç göz teması kurmaz ya da kısa süreli göz temaslarının ardından gözlerini kaçırır. Diğer bir önemli özellik ise dil gelişimindeki geriliktir. Dil ve konuşma gelişim akranlarından belirgin olarak geridir. Diğer belirtiler ise ismine bakmama, yüzdeki ifadeleri anlamama, komut almama, kelimeyi veya cümleyi anlamama, bazen aynı sözün tekrarlanması, dönen nesneleri izleme ya da döndürme (araba tekerleği, çamaşır makinesi gibi) parmak ucu yürüme, sebepsiz yere gülme veya ağlama, rutine aşırı bağlılık ve tekrarlayıcı motor hareketler dediğimiz yani el çırpma, sallanma, etrafında dönme, sallanma gibi belirtileri mevcuttur. Seslere, kokulara, tatlara karşı anormal tepkiler verme veya cevap vermeme, çevresindeki kişilerden çok nesnelerle ilgilenme, nesnelere açılı bakma, takıntılı nesnelerinin olması gibi belirtileri mevcuttur. Otizmli olan çocuklarda taklit becerileri, oyunlar oynama ve kurma becerileri yetersizdir. Çocuklarda yüz ifadelerinde duygularını yansıtma ve duygu paylaşımı (gülümseme, diğer insanlara bakma, vb) sınırlıdır. En yaygın görülen davranış problemleri; bağırma, aşırı ağlama, zarar verebilecek ölçüde öfkeli davranışlar, kendi başına vurma, başını bir nesneye vurma, inatçılık, öfke nöbetleri geçirme vb. belirli hareketleri uygunsuz durumlarda yapma davranışları gözlenir. Otizm ile birlikte dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, duygu durum bozuklukları ve epilepsi görülebilir” ifadelerini kullandı.
Otizm Spektrum Bozukluğu Tanısı Nasıl Konur, Tedavisi Nasıl Yapılır?
Dr. Emel Arslan Sarımehmetoğlu son olarak; “Teşhisi klinik belirtilerin değerlendirilmesine dayanır. Teşhis konmasını sağlayacak herhangi bir görüntüleme yöntemi (MR vs.), tetkik (EEG, kan tetkikleri vs) yoktur. Uzmanlar tarafından çocuğun gözlenmesi, zekâ ve gelişim testleri, dil gelişim testleri yapılması ve anne-babalara çocuğun gelişimi hakkında sorular sorulmasıyla tanı konur. 2 yaştan küçük çocuklarda pek çok belirtiyi yakalamak mümkün. Otizmde erken tanı ve erken müdahale büyük önem taşır. Erken tanı ve doğru bir eğitim yöntemi ile yoğun olarak eğitim alan çocukların otizmin belirtileri kontrol altına alınabilmekte ve büyük ilerleme kaydedilmektedir. 3 yaşından önce erken müdahale edilen otizmli çocuklar daha şanslıdır. Bireysel özelliklerine göre değerlendirmeleri ve terapi planlamaları yapılmaktadır. Terapilerin amacı otizmli bireyin konuşma, sosyal ve bireysel yeteneklerini geliştirmektir. Dil ve konuşma terapisi, duyu bütünleme terapisi, bireysel gelişim terapileri, özel eğitim seansları, spor eğitimleri ve oyun temelli eğitimler en yaygın ve bilimsel tedavi seçenekleridir. Çocukların tanılarının erken yaşlarda olması için konunun farkındalığının arttırması gerekmektedir” dedi.