Çağdaş Derdiyok: '18 Mart Yiğitlikle Örülmüş Bir Destanın Tarihidir'
Kastamonu İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Çağdaş Derdiyok, 18 Mart Çanakkale Zaferi'ni bir mesaj yayınlayarak kutladı.
Derdiyok mesajında; “18 Mart 1915, Türk tarihinde bir askeri ve siyasi başarı olmaktan öte inanç, azim ve yiğitlikle örülmüş bir destanın tarihidir. Bu cephede alınan galibiyet dünya ülkelerinin güç dengelerini değiştirmiş ve yüce Türk milletinin belirleyici ve yönlendirici gücünü bir kere daha gözler önüne sermiştir. Çanakkale Cephesi'nin Anadolu halkına verdiği azim, umut ve kararlılık Kurtuluş Savaşı'nın meşalesini de ateşlemiştir. Çanakkale, Türk ulusunun bağımsızlık ve hürriyet söz konusu olduğunda ne denli kararlı ve kahraman olduğunu sonsuza dek anımsatacak bir Anıtcephesi'dir. Her siperde ayrı bir destan başlatan askerlerimiz, düşmana karşı verdiği mukaddes mücadeleyi zaferle sonuçlandırdığında, dünya tarihinin zirve sayfalarına da ‘Çanakkale Geçilemez!' ilkesini bir daha silinmemek üzere yazdırmıştır. İşte bu Çanakkale zaferinin gerisinde askerlerimize sağlık hizmeti vermeye çalışanlardan birisidir; Dr. Tarık Nusret… O bir doktordu. O bir babaydı. Çanakkale Savaşında siperlerin gerisinde yaralı askerlerin en çok ihtiyaç duyduğu şey morfindi. Doktorlar yaralı askerlere ağrı kesici bulmakta zorlanıyorlardı. Bu yüzden bir nöbet tutuluyordu. Hastaların ameliyatı için hazırlanan çadırın önüne bir masa kurulmuştu. Sedye ile gelen her yaralı, burada masaya koyuluyordu. Doktorun elinde enjektör, enjektörün içinde ağrı kesici. Doktor ilk muayeneyi yapıyordu ve yaşama olasılığı olan, ameliyat edilmesi halinde yaşayacağına inandıkları askerlere ağrı kesiciyi yapıyordu. Oysa gelen her yaralının ağrı kesiciye ihtiyacı vardı. Fakat herkese yetecek kadar ağrı kesici yoktu. Doktor duygusal karar vermemek için yaralıların yüzüne bakmamakta, iyileşme şansı yüksek olan yaralılara ağrı kesici yapmaktaydı. Yine doktorun önüne bir asker getirilir. Yaralının ağır yaralarına bakan doktor, askerin iyileşemeyeceğini öngörür ve ona ağrı kesiciyi yapmaz. O sırada askerden iniltili bir ses duyulur. ‘Baba!' Sedyedekinin kendi evladı olduğunu görünce, Doktor Tarık Nusret'in boğazına düğüm inmişti. Oğlu çok acı çekiyordu. Herkesin gözü doktora çevrilir, yaralar içinde kıvranan asker doktorun öz oğludur. Doktor buna rağmen yine ağrı kesiciyi oğluna yapmaz ve bir kaç saat sonra da oğlu şehit olur. Doktor, şehit olan oğlunun cansız bedenine sarılır ve şöyle der: ‘Affet oğlum, o senin hakkın değildi.' İşte bu topraklar hakkı olmadığı için tek bir ağrı kesiciyi bile oğlundan esirgeyen o güzel insanlar tarafından vatan yapılmıştır. Bizler Dr. Tarık Nusretlerin evlatları, sağlık ordusu olarak bu mücadeleye devam edeceğiz Başta Anafartalar Komutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un
‘Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid'i…
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi'
ifadeleri ile nitelendirdiği vatan uğrunda sonsuzluğa erişen ve Çanakkale Zaferinin onurunu bizlere yaşatan ülkemiz ve vatanı için bir an bile düşünmeden şehit ve gazi olan vatan evlatlarını minnet ve şükranla anıyoruz” dedi.