'Bu millete verilen hasarların hesabı mutlaka sorulacaktır'

MHP MİLLETVEKİLİ EMİN ÇINAR: 7 Haziran tarihinde ülkenin bir seçim gerçekleştirdiğini belirten TBMM Başkanlık Divanı Katip Üyesi MHP Milletvekili Emin Çınar,  Kastamonu'da MHP'ye gösterilen teveccüh çerçevesinde parlamentoda kendilerine temsil etme yetkisi verildiğini ifade ederek; 'Ondan dolayı da biz hemen seçim sonrasında teşkilat başkanlarımız ile beraber ilçelerimizi ziyarete gittik. Oralarda bize oy versin vermesin bütün seçmenlere teşekkür ziyaretinde bulunduk. Oluşabilecek yeni bir hükümet çerçevesinde Kastamonu'nun sorunlarına ne kadar fazlasıyla katkı sunabileceğimizin gayreti içerisinde olacağımızı ifade ettik. Ama bu güne geldiğimizde önümüze çıkan tablo itibarı ile bakıldığı zaman bir koalisyonun gerçekleşmediğini sadece Cumhurbaşkanı'nın yasal yetkileri çerçevesinde hükümet kurulması ile alakalı 45 günlük sürenin kendi talimatları doğrultusunda çok iyi bir şekilde geçiştirilip, yine meclis başkanı ile beraber Türkiye'de ilk defa bir seçim kabinesi ile 1 Kasım tarihi itibarı ile seçime gideceğiz' diye konuştu. 'SEÇMEN BU NOKTADA GEREKLİ İRADEYİ GÖSTERECEK' Bazı konuların düzgün değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Milletvekili Çınar, seçim takviminin Yüksek Seçim Kurulu tarafından belirlenmesi gerektiğini belirterek; 'Son zamanlarda birçok şeye müdahil olan Sayın Cumhurbaşkanı 1 Kasım tarihini de siyasi iradenin dışında kendisi belirleyerek bir seçim döneminin içerisine girdirdi. İnşallah seçmen bu noktada gerekli iradeyi gösterecek ve sonucu da ülkemiz için hayırlı bir netice olacaktır diye umut ediyoruz' sözleri ile gelecek seçimin hayırlı olmasını diledi. 'BU ÇİZGİ MHP'NİN ÇİZGİSİ DEĞİLDİ' Milletvekili Çınar, konuşmasının devamında toplumda farklı bir algı oluşturulmaya çalışıldığını söyleyerek; 'Sayın Ahmet Davutoğlu'nun balkon konuşmasında yaptığı ülkenin eğer belli bir çalışmanın içinde netice elde edemezse bir erken seçimin olası olabileceğini ifade etmesi üzerine MHP'nin Genel Başkanı da Türk milletinden aldığı yetki noktasında ve seçim meydanlarında vatandaşımıza verdiğimiz taahhütler çerçevesinde kendine göre haklı çizgilerini ortaya koydu. Bu çizgi MHP'nin çizgisi değildi. Bu çizgi toplumun genelinin isteği olan ve oluşabilecek bir hükümette mutlaka bu önceliklerin yer alması gerektiğini düşündüğümüz adımlardı. Neydi bunlar? Cumhurbaşkanlığı, Sayın Cumhurbaşkanımız sadece AK Parti'nin Cumhurbaşkanı değil Türk milletinin Cumhurbaşkanı olması ve Anayasaya etmiş olduğu sadakat yemini çerçevesinde bütün Türk halkına hizmet etmesi. Yine parlamento da 17-25 Aralık diye ifade edilen ve AK Parti'nin sayısal çoğunluğuyla bazı milletvekillerinin de endişe ile red oyu kullanmasına rağmen adı geçen bakanların aklandığı, parlamento iradesi ile Yüce Divan'a gitmesinin önünün kesildiği hadisenin tekrardan gündeme alınması ile ilgili bir kriterimiz vardı. Bunun ötesinde hep ifade edildiği noktada yeni bir anayasa ihtiyacı olduğu gündeme getirilmesine rağmen MHP'de Türk milletinin temelini oluşturan bu anayasanın ilk 4 maddesinin bu ülkenin kurucu sisteminin bozulmamasının teminatı olan o 4 maddenin kesinlikle dokunulmaması gerektiğini diğer maddelerin ele alınabileceğini ele aldığı bir hükümet çalışması içinde yer alması gerektiğini ifade etmesidir' dedi. 'BU MİLLETE VERİLEN HASARLARINDA YARIN BİR GÜN HESABI MUTLAKA SORULACAKTIR' Çözüm sürecinin kesinlikle sonlandırılması gereken adımların atılabileceği bir ortam içerisinde oluşabilecek bir hükümet kabinesinin içerinde yer alabileceklerini söyleyen Çınar, partilerin seçim beyannamelerine değinerek; 'Genel Başkanımız orada şu ifadeyi kullandı. 3 siyasi partinin seçim beyannameleri birbiri ile örtüşüyor. Onun içinde olası bir koalisyon hükümeti içinde bu 3 siyasi partinin bir araya gelerek kuracağı güçlü bir iradenin temsil ettiği 470 milletvekilinin olacağı bir yeni hükümet bu noktadaki adımları çok rahat bir şekilde atabilir diye ifade etti. Ama böyle bir çalışmanın neticesinde hükümet kurulmama noktasında ortaya koyduğumuz değerler çerçevesinde gelinecek her noktada MHP'nin elini taşın altına değil gövdesini taşın altına koyabileceği ifade edildi. Maalesef birileri bunu farklı bir şekilde yorumlayarak seçmenin kafasını bulandırmak geçmişte olduğu gibi bu günde o siyaseti devam ettirmeye çalışıyor. Hemen akabinde ortaya çıkan tablo MHP kapıları elinin tersi ile itti. Hayır, MHP hiçbir dönemde kapıları elinin tersi ile iten bir siyasi parti değil ama kendi ilkelerinden kendi doğrularından asla taviz vermeyen o doğrular çerçevesinde Türk milletinin yarınlarının daha güçlü olacağına inanan bir siyasi parti ve her seferinde de haklı çıkan bir siyasi parti oldu. Bu gün artık hükümetin içinde yer alan bakanların dahi bu sürece zarar gelmesin diyerek birçok konuya göz yumduğunu ifade ediyor. Bunların birçoğu da itiraftır. Bu millete verilen hasarlarında yarın bir gün hesabı mutlaka sorulacaktır. Dün gözyaşı olmasın analar ağlamasın derken bu güne geldiğimiz bu zaman dilimi içinde maalesef üzülerek ifade etmek istiyorum ki Türk milletinin anası ağlıyor. Ama MHP elinden geleni yapmaya hazırdır ve yapmaya da devam edecektir' dedi. 'BİR İNSAN KENDİ YÜREĞİNDEN GEÇEN DOĞRULARI SÖYLEDİĞİ İÇİN HANİN Mİ OLACAK?' Şehit ağabeyi Jandarma Yarbay Mehmet Alkan'ın kardeşinin cenazesinde söylediklerine de değinen Türkiye Büyük Millet Meclisi Divan Katip Üyesi MHP Milletvekili Emin Çınar, ateşin düştüğü yeri yaktığını söyleyerek; 'Öncelikle ailemizin durumunu gözden geçirmemiz gerekiyor. Şehit Yüzbaşımızın ailesinde vatanın bölünmez bütünlüğünü sağlayan 3 tane askerimiz bulunuyor. Şehidimizin ağabeyi Yarbayımızın söylemiş olduğu ifadeler yürekten gelen ifadelerdir. O zaman hiç kimse hükümetin icraatları hakkında tenkitte bulunmayacak, eleştiri yapmayacak, her zaman hükümete övgüde bulunacak, bu ülkede yaşanan olaylara tepki göstermeyecek. Böyle bir mantığı hangi vicdan kabul edebilir? Bir insan kendi yüreğinden geçen doğruları söylediği için hanin mi olacak? Hükümetin uyguladığı yanlış politikalar yüzünden zarar gören vatandaşlarımız tepki gösterdiler diye farklı bir algının içerisine mi çekilecek? Sonuç itibariyle her bir şehidimiz bu ülkenin her bir vatandaşının yüreğinde derin yaralar açıyor. Kardeş acısıyla feryat eden yarbayımızı karalamak isteyenler önce kendi yaptıklarını iyi gözden geçirecek. Onlar önce Çözüm Süreci adı altında kol kola gezdikleri, kendilerine has yasa çıkarttıkları insanlara bir baksınlar' sözleri ile konu hakkındaki düşüncelerini dile getirdi. 'AKP'YE OY VERMEYEN VATANDAŞLARIMIZ BU VATANI SEVMEYEN İNSANLAR MI?' Milletvekili Çınar, konuşmasının devamında 1 Kasım tarihinde yapılacak olan Genel Seçimlere de değinerek; 'Birileri çıkıp 1 Kasım'da yapılacak olan Genel Seçimlerin istikrar seçimi olduğunu ifade ediyor. 1 Kasım seçimlerine cihad seçimleri diye isim takanlar var. Merak ediyorum 1 Kasım seçimleri için cihad seçimi ifadesini kullananlar bu cihadı kimlerle beraber yapacak? Türkiye'de AKP'ye oy vermeyen vatandaşlarımız farklı mezheplerin mi mensupları oluyor? AKP'ye oy vermeyen vatandaşlarımız bu vatanı sevmeyen insanlar mı? Yapılan bu tür ayrıştırmaya yönelik açıklamaların cevabını Türk Milleti sandığa giderek iradesiyle verecektir. Milletimizin yaralarının birileri tarafından art niyetli olarak kaşınmasına müsaade etmemek gerekiyor. Mesele birilerinin milletvekili olması seçimi değil. Bu seçim Türk Milleti'nin iradesini kendi ekseni etrafında döndürmeye çalışanlarla Türk Milleti'nin iradesine boyun eğenlerin seçimidir. Türkiye'nin yarınlarının kaderini belirleyecek olan bu seçimde istikrardan ziyade iç kargaşanın çıkıp çıkmayacağı ile alakalı bir sonuç ortaya çıkacak. Biz olaylara bu pencereden bakıyoruz. AKP sürekli seçimler için istikrar kelimesini kullanırken sormak gerekiyor. 7 Haziran'dan bu tarafa iktidarda kimler bulunuyor? Seçimlerde bizim baraj altında kalacağımızı iddia edenlere sormak gerekiyor; düne kadar iktidar koltuklarında kim oturuyordu? Kendi icraatlarından kaynaklanan sebepler yüzünden ülkedeki istikrarı bozanların başka partilere özellikle de bize laf söylemeye hakları bulunmuyor. Bu ülkede istikrarsızlığı getirenler koltuk merakı yüzünden makamları halkın iradesini yok sayarak işgal edenlerdir' dedi. 'UCUZ SİYASET YAPMAYI BIRAKSINLAR ARTIK' Koalisyon görüşmeleri esnasında yaşananlara tekrar değinen Emin Çınar; 'Her fırsatta milli iradeden dem vuranlar ne MHP'ye ne de CHP'ye koalisyon teklifi ile gelmemişlerdir. 45 günlük yasal süreyi geçirerek oyalama ve kendi yazdıkları senaryoyu uygulayanlar milletimizin aklı ile alay etmesinler. Eğer AKP saraydan direktifler almak yerine gerçekten samimi olsaydı hükümet kurulabilirdi. Bunca siyasi parti yalan konuşuyor da sadece AKP mi doğru söylüyor? Zaten 7 Haziran seçimlerinin hemen sonrasında AKP ve yandaş medyası tarafından erken seçim düşüncesi toplum üzerine empoze edilmeye başlandı. Ucuz siyaset yapmayı bıraksınlar artık. Türkiye'nin istikbali söz konusu olduğunda Milliyetçi Hareket Partisi her türlü vebali ödemeye hazırdır. Halkımız oy kaybetmemizi istiyorsa oy kaybederiz, halkımıza boyun eğeriz. Biz halkımızın kararına sözde değil özde saygılıyız. Biz yemin ettiğimiz anayasayı yok saymayız. Verilen iradenin dışına çıkmayız. Kastamonu'da milliyetçiyiz derken başka bölgelerde başka düşüncede olmayız. Görüştüğümüz insanlarla önce görüştük sonra ise görüşmedik demedik' ifadeleri ile kendilerine koalisyon teklifi gelmediğini yineledi.  'ANJİYO ÜNİTESİ NE OLDU?' 'Kastamonu'nun sorunlarını çözmek yerine laf üretenler önce kendi söylemlerine bir baksınlar' diyerek sözlerine devam eden Milletvekili Çınar; 'Seçimden seçime aynı şeyleri sürekli deklare etme marifetinde olanlar bizim baraj meselemiz ile ilgileneceklerine 12 yıldan beri açılamayan Doğu Çevre Yolu'nun açılamama nedenini açıklasınlar. Anjiyo ünitesi ne oldu?' dedi. 'ADALET VE KALKINMA PARTİSİ DÖNEMİNDE İSE İDAM KARARI TAMAMEN KALKMIŞTIR' Türkiye Harp Malulü Gaziler ve Şehitler Derneği'nin geçtiğimiz günlerde Abdullah Öcalan'a yönelik idam talebine de değinen Çınar, idam yasasında yaşanan sürece değinerek; 'Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde idam kararı tamamen kalkmıştır. Bu meclis tutanaklarında sabit. İdam kararı ile yeni bir kanun tasarısı gelirse, bizim rengimizi görürler. Hani dün PKK ile kucaklaşan parlamentodaki vekiller için çalışma başlatılacağını söylemişlerdi ama bugüne kadar bir şey olmadı. Meclise gelip, dokunulmazlıkları kalksın mı, kalkmasın mı diye sorulan bir şey de olmadı' sözleri ile Meclise bu yönde teklif gelirse, kendilerinin onaylayacakalrını söyledi. 'MHP'NİN DÜN HASSASİYETLE ORTAYA KOYDUĞU ŞEY BUGÜN BU ÜLKEDE YAŞANIYOR' Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından kurulan seçim hükümetinde MHP olarak yer almayışlarının sebeplerine de değinen Milletvekili Çınar, bu kararların HDP ile ilgisinin olmadığını vurgulayarak; 'Biz seçim hükümetinde yer almayışımızı HDP'nin varlığı ile alakalı olarak söylemedik. Öyle bir şey söz konusu değil. Bizim iki aylık bir makama ihtiyacımız yok. Yüce Türk Milletinin bir sürü sorunu ortada dururken, bununla alakalı bir adım atmayan yaklaşıma karşı ne diyebilirsiniz? Onlar için daha iyi. 13 yıldır onlar yönetti. Bundan sonraki 2 aylık dönemde onlar yönetsin. Biz bir yerde kısa süreli nemalanmak için varlığımızı ortaya koyan bir siyasi yaklaşım değil, kalıcı bir irade olmak istiyoruz. Fakat AK Parti'den bu yönde kalıcı irade için bir yaklaşım söz konusu değil. En son yapılan görüşmede Genel Başkanımız ülkenin yarınları için nelerin yapılabileceğinin hazırlandığı, çok ciddi bir çalışma ile o toplantıya katıldı. Fakat MHP'ye sunulan teklif, bir seçim hükümeti kuralım, ülkeyi seçime götürelim teklifi. Bunun dışında bir şey yok. Bir koalisyon hükümeti için görüşme söz konusu olmadı. Bazen birileri çıkıp; 'Bizim o maddelerle ilgili bir meselemiz yoktu' diyor. Niye meseleniz yoktu da koalisyona yanaşmadınız? Bütün kabahat bizim mi? Bizim o maddelerimiz Türk Milletinin istediği hassasiyetler. Cumhurbaşkanı'nın herkesin Cumhurbaşkanı olmasını istemiyor musunuz? 17-25 Aralık milletin kafasında hala bir soru işareti değil mi? 4 yıldır bir sürü tavizle sürdürülen çözüm süreci bugün Türk Milletinin kalbinde derin yaralar açmıyor mu? Rafa kaldırdık ne demek? Sizin Güneydoğu'da güvenliğiniz söz konusu değil. Bazı ilçelerde olağanüstü hal ilan edilmiş. Bazı HDP'li Belediyeler özerklik ilanı içinde. Toplumun o bölgede yaşayan insanların seçmen güvenliğinin olmadığını açıkça ifade ediyorsunuz. Fakat her türlü şeye rağmen sırf iktidardan uzaklaşacağım düşüncesiyle, bu millete hem ekonomik hem de yarınlarını karatacak bir şekilde seçime doğru gidiyorsunuz. Bunun hesabını bu millet soracaktır. MHP'nin dün hassasiyetle ortaya koyduğu şey bugün bu ülkede yaşanıyor' dedi. 'NEREDE BU TERÖRİSTLER?' Ulusal medyada yer alan şehit haberlerinin detaylı işlendiğini vurgulayan Emin Çınar, konuşmasının devamında şunları kaydetti: 'Şehitlerin haberlerini net bir şekilde duyuyoruz. Peki bu kararlı mücadelenin çerçevesinde bu insanlar, nasıl merkezi yerleşimde eylemlerini gerçekleştirebiliyorlar. Şu kadar terörist öldürüldü deniliyor. Nerede bu teröristler? O teröristlerin o bölgede yaşayan insanlar arasında bir yakını yok mu? Bir Yarbay feryat ediyor. Çünkü bu noktada Türk Silahlı Kuvvetlerinin eli kolu bağlı olarak düşünüyor.' 'KAÇ TANE TERÖR ÖRGÜTÜ MENSUBU GELMİŞ TESLİM OLMUŞ, ONLARI AÇIKLASINLAR' Çözüm sürecinde Türkiye'de yaşanan sürece de vurgu yapan Emin Çınar, istihbarat çalışmalarına değinerek; 'Şunun da sorulması lazım. Güneydoğu'da bir yere giderken asfalta yerleştirilmiş bomba patlıyor ya da bir yerde başka bir eylem gerçekleşmiş oluyor. Bugün birçok kişinin telefonundan, evinde ne yaptığına kadar bilen istihbarat teşkilatı, Sayın Cumhurbaşkanı'nın sözüyle aday olmaktan vazgeçen bu teşkilat, bu terör örgütü bu kadar silahlanırken, bu kadar mayın ve bomba yerleştirirken neredelerdi? Şimdi nerede ne bomba olduğunu ya da nerede ne eylemin gerçekleştirilebileceğini biliyor muyuz? Dün bir örgüt vardı, Kandil'de konuşlandığını söylüyorduk ama bugün maalesef bu örgütün sadece Güneydoğu'da değil, KCK yapılanması ile artık Batı'da değişik vilayetlerde eylem hazırlığı içinde olduklarının da haberleri geliyor. Bu çözüm süreci teslim edilecek silahlar vardı, terör örgütü elemanları teslim olacaktı. Mustafa Bey MHP'nin barajın altında kalacağından ziyade, güvenlik güçleri tarafından ne kadar teslim alınan silah var, kaç tane terör örgütü mensubu gelmiş teslim olmuş, onları açıklasınlar' şeklinde konuştu.