Beyçelebi Ve Saraçlar Sorunlara Ortak Çözüm Arıyor

İçi içe iyi anlaşan 2 komşu mahalle olduklarını belirten Beyçelebi Mahallesi Muhtarı Rıfat Cozuroğlu; “Saraçlar ve Beyçelebi Mahalleri iç içe olan 2 mahalledir. Genelde bakıldığı zaman ise bir bütün olarak görülür. Sınırlarımız birbirine iç içe olduğu için iyi anlaşan 2 komşu gibiyiz. Mahalle sakinlerimizi ilgilendiren ortak noktalarımız var. Bunların çözümleri içinde elimizden geldiğince beraber hareket etmeye özen gösteriyoruz. Benim muhtarlıkta 3'üncü dönemim. Bu dönemde çalışma arkadaşım Sadettin Küçüktarakçı kardeşimle büyük bir çaba içerisindeyim. Ben aslında mahallerin sorunlarına ayrı mahalleler olarak bakmıyorum. Bir bütün olarak bakarak sorunlara bakıyorum. Vatandaşların kullanım alanlarını belirleyerek daha düzgün hale getirilmesi için çaba harcıyorum. Mahallelerdeki sorun tek bir muhtarın yada vatandaşların sorunu değil hepimizin sorunu. Bu 2 mahallemizde de öngördüğümüz bir takım sıkıntılarımız var. Saraçlar ve Beyçelebi Mahalle muhtarları olarak vatandaşlardan aldığımız duyumlar var. Aldığımız duyumlar ve bilgileri yetkili kurumlara bildirmek bizim en asli görevimiz. Bazen rahatsız edici durumlar oluşuyor. Olması ve yapılması gereken noktaları şuan da Mahalle sakinlerimizden çok Kastamonu'nun geneli kullanıyor” dedi.

‘Trafik Kazalarını Nasıl Önlenir Bunun İçin Bir Çözüm Bekliyoruz'

Açıklamalarının devamında ise Beyçelebi Mahallesi Muhtarı Rıfat Cozuroğlu; “Özellikle bir parantez açalım. Saraçlar ve Beyçelebi Mahallesi olarak değil Kastamonu meselesidir burada bazı sorunlar. Malum Budamış Mahallesinden artık şehir başlıyor. Ankara ve İstanbul çevre yolu kullanmayan vatandaşlar mutlaka bu 3 mahalle içirişinden geçiyor. Budamış, Saraçlar ve Beyçelebi Mahallesi şu an da bizim Karayollarıyla bağlantımız var. Çevre yolunu kullanmayan dışardan gelen ziyaretçi ve misafirler mevcut yolu kullanıyorlar. Bu KastaMall AVM'nin karşısında 2 tane köprü var. Bu köprü şuan bizim sınırlarımız içerisinde. Buradaki en önemli nokta ise bir taraftan İstanbul bir taratanda Ankara girişi var. Bu yollar birleşme noktası. Bizim Kastamonu halkının Olukbaşı diye tabir ettiğimiz noktaya geldiği zaman mutlaka bu kavşağı kullanıyorlar. Malum okullar açıldı. Servisler devreye girdi. Biz 2 mahalle olarak bu durumdan mustaribiz. Bizler trafik kazalarını nasıl önlenir bunun için bir çözüm bekliyoruz. Bizler muhtar olarak ancak mantık olarak çözüm üretiriz. Bu işin uzmanı değiliz. Buradaki sıkıntıyı yetkililerimize bildirmek en büyük görevimiz. Yaptığımız tespitler neticesinde bazı fikirler sunabiliriz. Burada hepimize ayrı ayrı görevler düşüyor. Kastamonu'muza sahip çıkalım” ifadelerini kullandı.

‘Vatandaşın Muhtara Sıkıntısını Anlatması Demokrasinin Güzel Bir Örneğidir'

Beyçelebi Mahallesi Muhtarı Rıfat Cozuroğlu; “Çocuklar için bizim yollara ışıklandırma gerekli. Biz gerekli yetkili merceklere sorunlarımızı ifade ettik. Benim ilk aklıma gelen de simülasyon olabilir. Trafik kazaları 2 mahallede de sıkça yaşanan bir sorun haline geldi. Biz isteriz ki muhtar olarak yaptırdığımız yollarda vatandaşlar huzurla, güvenle geçsinler. Bunun için ebetteki bir muhtarın gücü ve sınırı belli. Biz 2 Muhtar olarak beraber çözüm arayışına girerek dilekçelerimizi verdik. Umarız ki en kısa zamanda bir sonuca ulaşılır. ve mahalleli rahat bir nefes alır. Bizler muhtar olarak köprü görevi görüyoruz zaten. Vatandaş ve yetkiler arasındaki ufak köprüleriz. Artık okullarda açıldı. Bu yollarda vatandaşlar güven içerisinde çocuklarını okula göndersin istiyoruz. Madem vatandaşlar bizleri seçti bizlerde görevimizi yerine getirerek onlara iyi hizmetlerde bulunalım istiyoruz. Vatandaşlar haklarını arıyor. Ve doğal olarak sıkıntılarını seçtikleri biz muhtarlara bildiriyor. Vatandaşın gelip muhtara sıkıntısını anlatması demokrasinin çok güzel bir örneğidir. Kaza yapan vatandaşlar biz 2 muhtara sistemde bulunuyor. ‘Helal olsun muhtar bu trafiğe ve kazalara bir çözüm bulamadınız.' Bizler bu konuda oysaki çözüm noktası değil sadece aracıyız. Bu konuda da elimizden geleni yapıyoruz. Sorunları yetkili mercilere ileten bir köprüyüz. Ortak sorunları dile getirmek daha hızlı cevap almayı sağlar. Burada dolmuş bile sıkıntılı. Bazı konularda bizlere de zaman gerekli” dedi.

‘Kastamonu'nun 2'nci Bir Hastaneye İhtiyacı Var'

Vatandaşların sosyal aktiviteler geçireceği alanlara ihtiyacı olduğunu söyleyen Saraçlar Mahallesi Muhtarı Sadettin Küçüktarakçı; “Yetkililer bizi kulak arkası etmesin. Bize kulak versin ki birlikte vatandaşlara güzel hizmetler sunalım. Yetkililer bizi muhataba alsın derdimizi dinlesin. Sadece halkın istediğini bildirmek istiyoruz. Mahallemizde gördüğümüz eksikler arasında yine en büyük sıkıntı postane. Tarım kredinin kavşağında sürekli kazalar oluyor. Bunun için bu sabah bile vatandaşlar buraya gelerek sitemde bulundu. Biz kendimiz için bir şey istemiyoruz. Vatandaşlar için istiyoruz yine. Burada hastane varken Kuzeykent'te Semt poliklinik vardı. Şimdi Kuzeykent'te hastane var semt polikliniği yok. Kastamonu'nun Semt Polikliniğinden ziyade 2'nci bir hastaneye ihtiyacı var. Kastamonu nüfus oranına göre 2'nci bir hastaneye ihtiyaç var. Buraya 2'nci bir hastane yapılırsa hem vatandaşlarımız hem de bizler fazlasıyla rahat edeceğiz. Buraya gelen doktorlar gitmenin derdine düşüyor. Onlara burada kalmaları için yeterli bir alan sağlanmalı. Sosyal aktiviteler geçiverecekleri sosyal tesisler yapılmalı. Mahallemiz için ortak kullanabilecekleri bir hastane istiyoruz” ifadelerine yer verdi.

‘Bu Sorunlar Kastamonu Genelinin Bir Sorunu'

El ele sorunları beraber daha kolay çözeceklerini belirten Beyçelebi Mahallesi Muhtarı Rıfat Cozuroğlu; “Kesişen noktalarda bizlere kulak verilmeli dedik. Ve beraber hareket etmeye başladık. Bir elin nesi var iki elin sesi var. Bu sıraladığımız sorunlarda zaten sadece bu 2 mahallenin sorunu değil. Bu sorunlar Kastamonu genelinin bir sorunu. Bu bahsettiğim köprü sadece Beyçelebi Mahallesinin köprüsü değil. Olaya genel bakmak lazım aslında tüm herkesin kullandığı kavşak ve köprüler bunlar. Çevre yokunu kullanmayan tüm ar açlar bu yolları kullanıyorlar. Ankara ve İstanbul yolu bitti başka yol yok. Bizim en büyük sorunumuzun sınırların aynı noktada olması değil, hizmet noktasında sorunumuz var. Meselemiz budur. Biz sorunları onun, bunun sorunu olarak değerlendirmiyoruz. Çözüm odaklı yaklaşmaya gayret gösteriyoruz. 2015'yılında Devlet Hastanemiz vardı. Maalesef Türkiye'deki değişim noktasında, yeni bir ek hastane olması gerektiği için buradaki hastane iptal edildi. O zamanlar hastane için epey bir mücadele vermiştim. Birileri sesini duyurmazsa duyarsız kalıyoruz. Yaklaşık 100 tane köy muhtarından imzalı mühür aldım. Hastanemiz gitmesin diye. Yeni hastane tabi çok güzel bir hizmet ancak burada 500 kişiye hizmet ederken diğer tarafta 3 bin kişiye hizmet ediyor çok güzel. Biz yeniliğe karşı değiliz. Ancak bazı isteklerimiz oldu. En azından hastane ya da poliklinik burada olsun. Mevcut hastaneye gidemeyen vatandaşlar burada ek bir hastane olsa oraya gider. Burada bir hastane olsa sosyal alanlarımızda gelişir. Bazı noktalarda sadece devletten hizmet beklememeli. O kadar hayırseverlerimiz var bu sorunlara onlarda destek çıkmalı. Sağlık müdürümüzden de beklentilerimiz var. Bir semt Polikliniği ya da hastane gibi bir proje istiyoruz vatandaşlarımız için ilk hedefimiz hastane. Karabük'te hem devlet hastanesi var hem de şehir hastanesi var. Bizim de beklentimiz bu yönde. Aynısı bizde de olmalı. Kastamonu'dan çok fazla insan Karabük'e hastane için gidiyor. Burada bize de görev düşüyor. Bizi vatandaşlar seçmiş. Sesimizi, ihtiyacımızı yetkililere bildir demiş. Hak aramak için vatandaşlar bizleri seçti. Bugün burada yapılacak hastane ya da postane sadece mahalle için değildir. Unutmayın bunlar tüm Kastamonulular içindir” şeklinde konuştu.

‘5 Tane Mahalle Bu PTT Şubesinden Yararlanıyordu'

Kapatılan PTT Şubesi hakkında konuşan Beyçelebi Mahallesi Muhtarı Rıfat Cozuroğlu; “Bakın bugün PTT şubeleri şuan Cebrail Mahallesi'nde. Benim mahalle sakinimin orada ne işi var. Kastamonulu vatandaşların tümü niye Cebrail Mahallesine gidiyor? Olay mahalle olayı değil artık. Konum olarak Beyçelebi Mahallesi'nde konumlandırılmış. Demek ki hizmeti buradan görmeliyiz. Mahallemizdeki şubeden sadece Beyçelebi sakinleri değil saraçlar Mahallesi, civar köylerdeki vatandaşlar da yararlanıyordu. Beş tane mahalle bu PTT şubesinden yararlanıyordu. Bu şubede zaten pandemi döneminde işlevini kaybetti. Açık olduğu günler bire düştü. Ben çoğu zaman yetililer ile de görüştüm. Ve pandemiden sonra başmüdürümüzün gayreti ile postaneyi açtık. Bir günde olsa o şube hizmet versin dedik. Hiç yoktan iyidir dedik. Ama maalesef kapandı. Ben buradaki şubenin kapatılmasına çok üzüldüm. Bu postane noktası yeniden gözden geçirilsin. Ve en uygun konum nerede ise yeniden açılsın. En son yaptığım görüşmelerde PTT'nin söz hakkının Yüzde 5'inin özel sektör yüzde 49'unun Devlet olduğunu öğrendim. Onun için söz hakkının özelde olduğu ve zarar ettiğini öğrendim. Bunun yetililerden bu konuya el atmalarını bekliyorum. Bunlar bize yansıtılan sorunlar. Elimizden geldiğince bu sorunları yetililere duyurmaya çalışıyoruz” dedi.

‘Semt Polikliniğinden Önce Bu Mahallenin İhtiyacı Devlet Hastanesi'

Saraçlar Mahallesi Muhtarı Sadettin Küçüktarakçı; “Bu iki mahallemizin ortak alanları oldukça fazla. Buraya bir tane sosyal market yapmalı. Bizim şuan için böyle ortak hareketli bir projemiz yok. Ancak yapmak için bizlerde ilerleyen süreçte de bakabiliriz. Semt polikliniğinden önce bu mahallenin ihtiyacı devlet hastanesi. Eski İstanbul yoku devlet hastanesi yolu üzerinde baralar köstebek yuvası gibi. Bu yollar kapatıldı. Bu yollar açılırsa bu trafik sorunu bir nebzede olsa azalır. Bu yol güzelleştirilip onarılırsa eminim ki trafikte vatandaşlar rahat nefes alır. Hastane, postane ve yollar bu 2 mahallenin ortak sorunu ve bizler bu sorunlara çözüm bulunulmasını istirham ediyoruz. Ve yetkililerimizin bu konuda bir çözüm bulacağına inanıyoruz. Benim projelerim arasında Kastamonu girişi. Bir şehrin güzelliği o şehrin girişinden belli olur. Burada İhsangazi Kavşağı var. Muhtarımla birlikte dilekçe verdik. Bu kavşağın yapılandırılması lazım. Bu kavşakta simülasyon yani ışıklandırma kesinlikle yapılması lazım. Çünkü orada trafik kazaları çok fazla oluyor. Hem can hem de mal kaybına sebebiyet veriyor. Buraya mutlaka bir çözüm bulunulmalı. Ankara Tarım Kooperatifin önündeki kavşak. Buraya da bir çare bulunması lazım. KastaMall'ın önündeki yere kesinlikle bir çözüm bulunulmalı. Endüstri Meslek Lisesinin altındaki yolun gidiş-geliş çift yol olması gerekli. Ancak raporda buranın çift yol olmadığı belirtildi. Olmuyorsa ormandan yana gidiş değil geliş yönü olsun. Zaten artık hastane yolu da kullanılamıyor. Ben bu konu hakkında Trafik İl Komisyonuna dilekçe yazdım. Şuan dilekçenin sonucunu bekliyorum. Bu yol yapılırsa buradaki köprü rahatlayacak. Devletimiz mutlaka buna bir çözüm bulur” ifadelerine yer verdi.

‘İstanbul Ve Ankara Yolu Köprüsü Kaldırımda Bir Kişi Ancak Yürüyebiliyor'

Mahalledeki kaldırımların genişletilmesi gerektiğini vurgulayan Sadettin Küçüktarakçı; “Bu KastaMall'ın önü arabalarla dolu. Arabalar dikey değil yan bir şekilde park edilmeli. Bunların sık sık kontrol edilmesi gerekiyor. Kontrol olmayınca trafik kazalarına davetiye çıkıyor. Vatandaşlarımızın canı yanıyor. İstanbul ve Ankara yolu köprüsü buradan kaldırımda bir kişi ancak yürüyebiliyor. Bu kaldırımın büyütülüp genişletilmesi gerekiyor. Bunu büyütmek çok zor değil. Mahallemde gördüğüm sıkıntıların başında yer alıyor. Ve bu kaldırımların hemen yanına su dere yataklarına gitsin diye delik açılmış. Ancak ızgara ile kapatılmadığı için vatandaşlar ve yolu kullanan kişiler zarar görüyor. Bunlara acilen bir çözüm bulunulmalı. Geçenlerde gecenin bir yarsısı bir vatandaş aradı beni. Çocuğu ile kaldırımdan geçerken çocuğun ayağı bu deliğe sıkışmış. Ancak maalesef bu konuda ben tek başıma bir çözüm bulamam. En büyük çözümde bence buradaki kaldırımları 1,5 ya da 2 metre yapılması lazım. Bu yenilikler kaçınılmaz. Ve artı bu kaldırımlar İhsangazi Kavşağı'na ve Sultankentin karşısına kadar kaldırımlar çok noksan. Kaldırımlar yürüme için çok engebeli. Bu yollar Kara Yolları Bölge Müdürlüğüne ait. Bu yolların güzel bir şekilde elden geçirilerek yapılması restore edilmesi lazım. Benim en önemli eksiğim bu mahallemde. Bir köprünün üst geçidin yapılması ve yolları. Bunlar hakkında henüz bir dilekçe hazırlama fırsatımız olmadı. En yakın zamanda yetki mercilerle bu konu hakkında bazı görüşmeler yapmayı planlıyoruz. Ben şimdilik mahallemde eksik gördüğüm bu konuları çok yakında Kara Yolları Bölge Müdürlüklerine bildireceğim. Mahallemiz bu kadar göz önünde ve merkezi bir durumdayken en iyi hizmeti hak ediyor. Bakın Dedeman otelin karşısında olan çayın içerisinde otlar ve pisliklerle dolu. Bu çayın içerisini otlardan ve beton atılırsa hem kötü görüntüden hem de kötü kokulardan mahallemiz arındırılmış olacaktır. Köprünün içerinde Devlet Su İşleri 2 metre beton atmış. Ancak bunun üzerine toprak yığmışlar. Buradaki betonun üstünde kalmış demir korkuluklar. Bu betonun yukarıya yükseltilerek olan temizlenmeli” dedi.

‘Dolmuşlar Hakkında Dilekçe Verdim'

Saraçlar Mahallesi Muhtarı Sadettin Küçüktarakçı son olarak; “Burası evliyalar şehri, buraya gerekli özen verilmeli. Kastamonu en güzel hizmetleri hak ediyor. Ben dolmuşlar hakkında dilekçe verdim. Cezaevi dolmuşları Saraçlar Mahallesinden geçsin. Cezaevine giden bir kişi buradan ayrı, çarşıdan ayrı 2 defa ücret ödemek zorunda kalıyor. Bu da benim mahallemdeki vatandaşlarım için ekonomik bir sıkıntı yaratıyor. Cezaevi dolmuşları buradaki kavşaktan geçse her iki taraf içinde daha iyi olacaktır. Bana konuyla ilgili şöyle bir açıklama yapıldı; ‘Önümüzdeki günlerde polis okulunun önüne bir durak yapılacak. Artık bütün dolmuşlar oradan toplanacak. Böylece bu sorun ortadan kalkacak' denildi. Ben dün gidip baktım buraya durak yapılması epey zaman alır. Bizim mahallemizde Palabıyık Apartmanı var. İtfaiyenin oradan giderken maalesef o taraf karanlıkta kalıyor. Buranın acil bir şekilde aydınlatılması lazım. Burada çok güzel bir parkımız var. İstiklal Parkı ancak itfaiyeden buraya kadar burası karanlıkta kalıyor bir an önce bir çözüme kavuşturulmalı. Yetkili mercilere dilekçe verdim şimdi neticesini bekliyorum. Bizim bu yaya geçitleri içinde bir çözüm istiyorum çünkü yaya geçidini kimse kullanmıyor. Kurallara uyulmuyor. İstiklal Parkı'nın içerisinde kamera olmadığı için geceleri tahribata uğruyor. Yetkililerimizden bu konu hakkında bize yardımcı olmalarını bekliyoruz” şeklinde konuştu.