Belediye Başkanı Hasan Baltacı: 'Kastamonu'nun Malına Mülküne Sahip Çıkacağız'

Belediye Meclisi Mayıs ayı 1'inci Oturumu Belediye Başkanı Hasan Baltacı başkanlığında gerçekleştirildi. 

Belediye Başkanı Hasan Baltacı, Cumhuriyet Halk Partisi Belediye Meclis Grubu'nun talebiyle gündeme alınan ve toplantı sonunda oy çokluğuyla kabul edilen TÜGVA'nın kullandığı taşınmazların tahsisinin iptaliyle ilgili önerge ve AK Parti Belediye Meclis Grubu'nun bu önergeyle ilgili red oyu kullanmasıyla ilgili de açıklamalarda bulundu.

İnşaat satış ofislerinin imar planı dışında olmaması gerektiğini belirten Belediye Başkanı Hasan Baltacı, AK Parti önceki dönem Belediye Meclis Üyesi Zeki Kebeci ve Öz Akkaya İnşaat'ta ait satış ofislerinin ruhsatsız ve imar planında yol olan alan üzerinde olduğunu tespit ettiklerini, bu satış ofislerinin kaldırılması ve geriye dönük ecrimisil uygulanması için talimat verdiğini söyledi.

Belediye Meclisi Mayıs ayı birinci oturumunda Belediye Başkanı Hasan Baltacı; “31 Mart seçimlerinden sonra 5 Nisan'da mazbatamızı aldık. Mazbatamızı aldıktan sonra Ramazan Bayramı'mızı kutladık. 13 Nisan'da ilk Belediye Meclis Toplantımızı yaptık. Orada bazı kararlar aldık ve 15 Nisan itibariyle fiilen görevimizin başına geçerek Kastamonu Belediyesi'ni yönetmeye başladık. Bu zaman zarfı içerisinde ne yaptık? Şu anda ne yapıyoruz? Önümüzdeki süreçte ne yapacağımızla ilgili bazı konularda sizleri bilgilendirmek istiyorum. Şimdi bu zaman zarfı içerisinde en başta seçimlerden önce de söylediğimiz gibi bundan sonra da üstüne gideceğimiz gibi Kastamonu Belediyesi'nin organizasyon yapısını yenilemek, güçlendirmek daha verimli ve daha etkin hale getirmek dahası Kastamonu Belediyesi'nde yeniden kurumsallaşmayı sağlamak için bazı adımlar attık. Bununla birlikte hem seçimden önce hem de sürekli olarak topluma söylediğimiz bir şey var. Onu hatırlatmak istiyorum. Biz seçimlerden önce de bundan sonra da Kastamonululara verdiğimiz sözlerin en başında adaletli olacağımızı, liyakatli olacağımızı, hakkaniyeti hâkim kılacağımızı ve şeffaflık ilkesini Kastamonu Belediyesi'nde hakim kılacağımızın sözünü vermiştik. Demiştik ki, Kastamonu Belediyesi'nin malını mülkünü üç beş çıkar grubuna kullandırmayacağız demiştik. Kastamonu'nun malına mülküne sahip çıkacağız demiştik” dedi.

‘Üç Medya Organına 29 Milyon 549 Bin 945 Ödenmiş'

Belediye bütçesinde mali disiplin sağlayacaklarını belirttiklerini hatırlatan Başkan Baltacı; “Kastamonu Belediyesi bütçesinde bir mali disiplin getireceğimizi, bütçeyi en etkin şekilde yöneteceğimizi ve bizden önce yapılan israfları kamuoyuyla paylaşacağımız gibi bundan sonra da Kastamonu Belediyesi'nin bütçesiyle ilgili tasarruf tedbirleri alacağımızı söylemiştik. Bu bakımdan attığımız bazı adımları kamuoyuyla sosyal medya aracılığıyla paylaştık. Ama birkaç tanesini örnek vermek istiyorum. Bundan sonra da incelemelerimiz devam ettiği sürece elde ettiğimiz bulguları, tespit ettiğimiz konuları sizlerle ve Kastamonulularla paylaşacağız. Şimdi Belediyemizin borçlarını açıkladık değerli arkadaşlar. Belediyemizin 18 Nisan itibariyle tespit ettiğimiz borcu yaklaşık olarak 505 milyon lira civarında. Tabi bu borcun nereden kaynaklandığını, bu borcun içerisinde usulsüzlükler olup olmadığını, bu borcun içerisinde yapılan yolsuzluklar olup olmadığını tespit ettiğimiz sürece sizlerle paylaşacağız. Örneğin, çok çarpıcıdır bu dönemde Kastamonu Belediyesi, Sonsuz Haber Ajansı'na yani BengüTürk TV'ye 739 bin 183 lira para ödemiş arkadaşlar. Teknolojinin geldiği aşamayı düşündüğünüzde, sosyal medyanın geldiği aşamayı düşündüğünüzde, elinizdeki bir kamera ile yapabileceğiniz işler için BengüTürk TV'ye Kastamonu Belediyesi olarak tam 739 bin lira para ödemişiz. Kastamonuluların hakkından ödemişiz. Dahası ne yapmışız? Türkgün diye bir ajans varmış. Bildiğim kadarıyla Türkgün Gazetesi'ne abone olunmuş. 461 bin 685 lira gazeteye Kastamonu Belediyesi kaynak aktarmış arkadaşlar. Şimdi bu kaynaklarımızı önümüzdeki süreçte çok daha etkin kullanacağız. Bizim Kastamonu Belediyesi'nin bir Basın Birimi var. Eğer kamuoyunu bilgilendirmek istiyorsanız, eğer televizyona çıkmak istiyorsanız, eğer orada kendinizi ifade etmek istiyorsanız basın birimimiz de ücretini, maaşını Kastamonu Belediyesi'nin karşıladığı çalışma arkadaşlarımızı işin içine dahil ederek, basın birimini daha etkin bir şekilde kullanarak Kastamonu'yu bilgilendirme şansı varken BengüTürk TV'ye 739 bin lira para aktarılmış. Bizim burada grafikerimiz var, basın birimimiz var çeşitli olanaklarımız var. Ama Ankara'da faaliyet gösteren Fikri Alem Reklam diye bir ajansa tam olarak 28 milyon 349 bin 77 lira reklam harcaması yapılmış. Bu reklam harcamasının hangi kalemlere yapıldığını detaylı olarak incelediğimizde yine kamuoyuyla paylaşacağız. Bunun dışında az önce ifade ettiğim gibi biz Kastamonu'nun malına mülküne sahip çıkmakla yükümlüyüz” şeklinde konuştu.

‘Ülkü Ocakları Kaçak Elektrik Kullanmış'

Ülkü Ocaklarına tahsis edilen Çadır Kafe'ye değinen Başkan Baltacı; “Yaptığımız araştırmada gördük ki örneğin otogarın karşısında Kastamonu Belediyesi'ne ait bir park var. Üzerinde de bir çadır kafe var. Gelip geçerken görürsünüz. Bu Çadır Kafe daha önce bir işletmeye tahsis edilmiş, oradan alınmış bir vakfa, Ülkü Ocakları'na encümen aracılığıyla 10 aylık kiralanmış. Aylık 225 liradan kiralanmış. Kira süresi bitmiş ama Ülkü Ocakları bu çadır kafeyi işgalci olarak 16 ay boyunca kullanmaya devam etmiş. Biz geriye dönük ecrimisil uygulayacağız. Ama iş burada bitmemiş. İşgalci olarak kullanılan bir yerin doğalgaz faturası ödenmemiş. Bunu kendilerine belirttiğimizde bildiğim kadarıyla doğalgaz faturasını daha yeni ödemişler ama geçmişe dönük faturaya ne kadar para yansıdıysa onu ödemişler. Bildiğim kadarıyla 52 bin lira para ödenmiş. Ama metreküp hesabıyla bugünkü bedellerle hesaplandığında bu ücretin çok daha fazla olduğunu görüyoruz. O hesabı da kendileriyle paylaşacağız. Ama burayla da yetinilmemiş arkadaşlar. O Çadır Kafe'nin elektriği, o parkın aydınlatmasından kaçak olarak çekilmiş ve parkın aydınlatmasından yani Kastamonu Belediyesi'nin parasını ödediği aydınlatmadan Ülkü Ocakları'nın kullandığı o Çadır Kafe'ye elektrik çekilerek elektrik faturası da Belediyemiz tarafından ödenmiş. Arkadaşları görevlendirdim, o günden bu güne kadar kaç kilovat elektrik harcaması yapıldığını tespit ettim. Onları da önümüzdeki günlerde Kastamonu'yla paylaşacağız. Kendilerine de ileteceğim. O elektrik faturasının bedelinin de Kastamonu Belediyesi'ne ödenmesini sağlayacağız” ifadelerini kullandı.

‘Belediyemizin Tavrını Bütün Kastamonu'nun Bilmesini İstiyoruz'

Satış ofisleri hakkında da konuşan Başkan Baltacı; “Şimdi bir diğer hususta burada hepiniz Belediye Meclis üyesisiniz, bende Belediye Başkanıyım. Seçimlere girdik vatandaş, millet bir taktirde bulundu. Cumhuriyet Halk Partisi Kastamonu Belediyesi'ni yönetsin, AK Parti'de bu Belediyeyi denetlesin, muhalefet görevi yürütsün dedi. Ama esasında hem Belediye Meclis üyeleri olarak sizler, hem de Belediye Başkanı olarak ben Kastamonu'nun malını mülkünü hukukunu korumakla sorumluyuz. Şimdi Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğü'nden ileriye doğru gittiğinizde daha önce Adalet ve Kalkınma Partisi'nde bildiğim kadarıyla iki dönem Belediye Meclis üyesi olarak görev yapan Zeki Kebeci'ye ait binaları göreceksiniz. Altında da Kebeci Otomotiv adı altında bir işletme göreceksiniz. Bunun hemen biraz karşısında da Kebeci Otomotiv'e ait bir satış ofisi göreceksiniz. Şimdi o kadar ilginç bir şey ki hem Belediye Meclis üyesi olacaksınız hem bu şehrin hukukunu savunmakla görevli olacaksınız hem de bu şehirde imar aykırı yapılaşmaları denetlemekle hepimiz görevli olacağız ama satış ofisinizi gideceksiniz imar planında yol olarak gösterilen bir yere kuracaksınız. Bu Kastamonu'ya yapılmış bir kötülüktür arkadaşlar. Bir Belediye Meclis üyesi gidecek yaptığı inşaatın altına bir işletme açacak, o işletmenin satış ofisini de imar planına aykırı olan bir yere ruhsatsız bir şekilde kuracak. Şimdi Pazartesi günü yetkili arkadaşları o satış ofisinin oradan kaldırılması için göndereceğim ve kullanıldığı süre içerisinde de ödenmesi gereken parayı tahsil edeceğiz. Bundan sonra da Kastamonu Belediyesi'ne ait, Kastamonu'ya ait Kastamonululara ait olan yol, park, yeşil alan gibi yerlerin işgal edilmesine, oralara ruhsatsız binalar dikilmesine izin vermeyeceğiz. O binanın biraz bu tarafına doğru geldiğiniz de Öz Akkaya İnşaat'a ait binalar görürsünüz. Onun da önünde bir satış ofisi görürsünüz. İmar planında konut olarak gösterilen bir arazinin içerisine satış ofisi var ama o satış ofisinin ruhsatı olmadığı gibi satış ofisi de Devlet Su İşleri'nin ana kanalının üstüne dikilmiş durumda. Devlet Su İşleri bu durumu tespit etmiş, kendisiyle görüşmüş, Eylül ayında kaldıracaklarmış ve geriye dönük bir ecrimisil uygulamışlar. Her neyse bir belediye o kadar büyük bir inşaatın önünde ruhsatsız bir satış ofisine izin vermemesi gerekiyordu. Bundan sonra da ruhsatsız yerlerle ilgili tavizsiz bir mücadelemiz olacak. Bunu burada Belediye Meclis toplantısında konuşuyoruz ki bundan sonraki ruhsatlandırma aşamalarında, inşaat aşamalarında belediyemizin tavrını bütün Kastamonu'nun bilmesini istiyoruz” diye konuştu.

‘Belediye Çalışanı Belediye İmkanlarıyla Zenginleşemeyecek'

Açıklamalarına devam eden Başkan Baltacı; “Bir diğer konuyu da bahsetmek istiyorum. Kastamonu Belediyesi'nin çalışanlarından birine yine imar planına aykırı bir şekilde yine imar planında yol ve refüj alanı olarak gösterilen bir yerden bir alan çevrilmiş. Belediye çalışanlarından birine encümen kararıyla oto yıkama alanı kiralanmış arkadaşlar. Bu encümen kararını duyar duymaz hemen ilk encümende bu kararı iptal ettik. Bundan sonra hem sizlerle paylaşıyorum, hem bizi izleyen yurttaşlarıma buradan şunu belirtmek istiyorum. Kastamonu Belediyesi'nin her hangi bir çalışanı Kastamonu Belediyesi'nin imkanlarını kullanarak bundan sonra zenginleşmeyecek. Hele hele her hangi bir Kastamonu Belediyesi çalışanına encümen kararıyla bundan sonra herhangi bir yer tahsis edilmeyecek. Bunlar da bizim kırmızı çizgimiz olacak. Ayrıca organizasyon yapımızı yenilediğimizi güçlendirdiğimizi daha etkin ve daha verimli kullanacağımızı söylemiştik. Önümüzdeki dönemde özellikle müdür kadrolarımızda değişiklikler olacak. Bugüne kadar müdür olarak görev yapmış olan değerli çalışma arkadaşlarımızın hepsine teşekkür ediyorum. Bundan sonra da görev alacak arkadaşlarımıza da görevlerinde başarılar diliyorum” dedi.

‘Belediye'nin Yapabileceği İşlerde Hizmet İhalesi Yapmayacağız'

Belediyenin kendi imkanları ile yapabileceği işlerde ihale yapamayacaklarını yineleyen Başkan Baltacı; “Bir diğer hususu tasarruf meselesiyle ilgili hususu burada paylaşmak istiyorum. Bütün birimlere verdiğimiz talimat şudur. Bundan sonra Belediye Personelimizle belediyemizin araçları ve ekipmanlarıyla yapılabilecek hiçbir işle ilgili hizmet alımı ihaleleri yapmayacağız. Bin 200 tane personelle yapabileceğimiz her türlü işi yapacağız. Yolu, kaldırımı, kanalizasyonu, parkı, bahçesi, eğitimi, sağlığı gibi bütün konularda bin 200 personelle aracımızla, ekipmanımızla yapabileceğimiz işleri yaptıktan sonra ihtiyaç olması durumunda ihaleler yapacağız. Bu ihaleleri zorunlu olmadığı sürece doğrudan teminle değil açık ihale usulüyle yapacağız. Çünkü hem doğrudan teminle ilgili belediyelerin bütçeleriyle ilgili belli bir oran var. Hem de doğrudan teminle yapmak zorunda kalsak bile acil işleri orada özellikle teklif mektuplarında çeşitliliği sağlamak için elimizden geleni yapacağız. Onları da sizlerle kamuoyuyla paylaşacağız” şeklinde konuştu.

‘Ülkemiz 15 Temmuz Gibi Acı Bir Deneyim Yaşadı'

Toplantıda açıklamalarını sürdüren Başkan Baltacı, “TÜGVA ve TÜRGEV gibi kurumlar esasında toplum yararına çalışmak değil bir siyasi anlayışı, bir siyasi ideolojiyi yaygınlaştırmak üzere belediyeler ve diğer kamu kuruluşlarını istismar eden yapılardır. Bu istismara bundan sonra izin vermeyeceğiz. Toplum yararına çalışacak en önemli kurum ve kuruluş Kastamonu Belediyesi'dir. Bu konuyla ilgili de zaten Sayıştay raporunda belirtilmiştir. Hem Sayıştay raporuyla hukuka aykırıdır. Hem de TÜGVA ve TÜRGEV gibi kuruluşlar sadece ve sadece bir siyasi anlayışa ve ideolojiye hizmet etmesi bakımından bundan sonra herhangi bir yer tahsis edilmeyecektir. TÜRGEV ve TÜGVA gibi kuruluşların siyasi işlevini kamuoyu çok iyi biliyor. Esasında bu konuda en çok hassasiyeti AK Parti grubunun göstermesi gerektiğini düşünüyorum. Neden düşünüyorum? Bundan önce de toplum yararına çalışıyor dediğimiz dernek, vakıf ve dershane gibi kuruluşlar açıp ta 15 Temmuz darbesine sebebiyet veren, Türkiye'de Devleti ele geçirmeye çalışan ve darbe teşebbüsünde bulunan yapılar olmuştu. Bugün toplum yararına çalışıyor dediğiniz bu vakıfların ileride bu ülkeye nasıl zarar vereceğini tahmin bile edemezsiniz. Toplum yararına birileri eğitime yatırım yapmak istiyorsa Milli Eğitim Bakanlığımız var. Toplum yararına bir iş yapmak istiyorsa bu ülkenin bu devletin kamu kurumları vardır. Bu tip girişimlerin sonuçlarını bu ülke çok ağır bir şekilde ödedi. İnşallah bundan sonra bizde üzerimize düşen görevi yaparak bu tip girişimlerin karşısında olacağımızı belirtmek istiyorum. Toplum yararına çalışmak isteyen vakıf, dernek gibi kuruluşlar varsa bunlar bir zahmet kamunun kaynaklarını kullanarak, devletin kaynaklarını kullanarak, devletin yurdunu, devletin parkını, devletin vergi istisnalarını kullanarak değil kendi öz güçleriyle topluma yararlı olsunlar. Ben arkadaşlar yatılı okulda okumuş bir insanım. Devletin parasız yatılı okullarında okumuş bir insanım. Devlet ne zaman eğitimden elini çekti o alanı cemaatler, tarikatlar, vakıf ve dernek adı altında doldurdu ondan sonra da 15 Temmuz gibi acı deneyimler yaşadı bu ülke. Şimdi eğer birisi bir kuruluş, bir vakıf, bir dernek bu topluma yararlı olmak istiyorsa kamunun kaynaklarıyla yapmasın. Binasını devlet verecek, imkanlarını devlet sağlayacak, devlet finanse edecek, parkını devlet verecek, o zaman neden o işletmeyi devlet sağlamıyor? Devlet eğitimden, sağlıktan, spor gibi toplumsal meselelerden elini çektiğinde dahası toplum yararına adı altında vakıf ve dernekleri finanse etmeye başladığından beri Türkiye'de kamu adına yanlış işler oluyor. Devlet gittikçe çürüyor. Dolayısıyla bu tip vakıflar aslında toplum yararına çalışmak yerine bir servet transferi aracılığıyla başka işler yapıyorlar. O yüzden iptal edilmesiyle ilgili oylama yapacağız. Dolayısıyla Sayıştay'ın, Bakanlar Kurulu kararıyla ilgili almış olduğu bir karar var orada. Yani diyor ki, buraların vakıflara ve derneklere tahsis edilmesi hukuka aykırıdır diyor. Bir hukuka aykırılık var. İkincisi mesele kütüphaneyse kendi öz güçleriyle gitsinler bir parsel bulsunlar orada kütüphanecilik faaliyeti yürütsünler. Şimdi kütüphane gibi halk kütüphaneleri var. Belediyenin kütüphanesi var. Bu hizmeti zaten Kastamonu Belediyesi veriyor. Yeterli görmüyorlarsa kendi öz güçleriyle yapabilirler. Biz bizim gibi düşünmediği için değil tam tersine kamunun kaynaklarını istismar ettikleri için bu tahsislerin iptal edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Aynı zamanda hukuken de denetim organı yani meclisin TBMM'nin denetim organı da burada bir hukuksuzluk tespit etmiştir. Biz bunu oylayacağız. Artık belediye meclis üyelerimiz karar verecek” şeklinde konuştu.

Bakmadan Geçme