Başkan Baltacı: ''Kadrolaşmak İstesek Neden Geçici İşçi Alalım?'
Belediye Meclisi Toplantısı gündem maddelerinin görüşülmesinin ardından dilek ve temenniler bölümüyle devam etti.
140 Genç Başvurdu
Dilek ve temenniler bölümünde söz alan Belediye Başkan Yardımcısı Abdullah Burak Livan; “AKP iktidarının sebep olduğu ülkemizin yaşadığı ekonomik sıkıntılar toplumun her kesimine sirayet etmekte. Böyle olunca özellikle çocukları iyi bir üniversite kazansın, iyi bir eğitim alsın isteyen ama bunun içinde evlatlarını dershaneye göndermek isteyenler maddi imkânsızlıklar yaşayan vatandaşlarımız için seçim döneminde vaat ettiğimiz etüt eğitim merkezlerimizi 14 Ekim haftasında açamaya hazır olmamızın mutluluğunu yaşıyoruz. Hiç bir ücret ödemeden Akademik Kastamonu bünyesinde eğitim alacak ve sınava hazırlarken gençlerimize şimdiden başarılar diliyorum. 16-27 Eylül tarihlerinde Milli Eğitim Bakanlığı karşılıklı protokolleri imzaladık. Binamızın tadilat işlemlerini gerçekleştirdik. Eğitimler için ön kayıt süreçlerinim başvurularını aldık.6 gün içerisinde 140 adet gencimiz başvuruda bulundu. Başvuruları almaya devam ediyoruz. Üniversiteye hazırlık konusunda akademik eğitim alacak öğrencilerimiz için yardımcı kaynaklara kadar tüm hazırlıkları tamamladık. Yine akdemdik eğitim dışında da Milli Eğitim Bakanlığıyla bir imzaladığımız protokol var. Sosyal etkinlik merkezi iş birliği protokolü. Bu protokol kapsamında resim, müzik, robotik kodlama, kurslarımızda akademik Kastamonu bünyesinde sunmaya devam edeceğiz. Bu şehri genciyle, yaşlısıyla, öğrencisiyle, emeklisiyle, dertlenen ve çözümler sunmak için emek sarf eden tüm yol arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Kastamonu'muz için hayırlısı olsun” dedi.
'En Son 115 Milyonun Üzerinde Bir Sgk Borcumuz Vardı'
AK Parti Belediye Meclis Üyesi Ahmet Namlı'nın SGK borçlarını sorması üzerine Belediye Başkanı Hasan Baltacı; “Şu anki faizle ne kadar olduğunu bilmiyorum. En son baktığımızda 115 milyonun üzerinde bir SGK borcumuz vardı. Bu konuyla ilgili özellikle şirketin üzerindeki mal varlığa el konmuştu. SGK ile görüşmelerimizi yaptık. Bir nakdi ya da gayri nakdi bir yöntemle yani arsa takası gibi bir yöntemle bu meseleyi çözebilir miyiz diye görüşmelerimiz devam ediyor. Genel müdürlüklerinden bir görüş alacak ve bizimle paylaşacaklar. En kısa sürede SGK borçlarımızı ödeyeceğiz. Bundan sonra da borç yapmadan devam edebilmek için bütçemizi disiplinli bir şekilde sürdürmeye devam edeceğiz. Troy Kartla ilgili meseleyi söylediğiniz için teşekkür ediyorum. İlgili Belediye Başkan Yardımcımıza konuyu aktaracağız. Onlarda gerekli tedbirleri alacaktır. Hem tarafınıza hem de Kastamonu'ya bu konuda bir bilgilendireme yaparız. Bu Etüt Merkezi meselesi bizim için hakikaten en önemli projelerden birisi. Bu ekonomik krizde, bu derinleşen yoksulluk içerisinde, çocukların hayal ettikleri üniversiteye gidebilmek için onlara küçücük bir imkan sunmuş olsak da bizim için çok kıymetli. Bu hafta ya da önümüzdeki hafta derslerde başlayacak. Aktif bir şekilde etüt merkezimiz çalışmaya devam edecek. Kayıtlar devam ediyor buradan bütün Kastamonululara ve özellikle gençlere çağrıda bulunmak istiyorum. Bir dershaneye gitmek isteyip de yeterli bütçesi olmayanlar, lütfen gelsinler etüt merkezimize başvursunlar. Bizde elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Bu konuda emeği geçen arkadaşlarımıza başta Belediye Başkan Yardımcımıza, Burak Bey olmak üzere bütün arkadaşlarımıza da çok teşekkür ediyorum. O binanın tadilatı için dayanışmasını bizden esirgemeyen değerli Kastamonulu hemşerilerimize Belediye Meclisinin huzurunda teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
'Vakıf Milletiyiz'
Necati Atak ise; “Bu hizmetler her dönemde yapılan hizmetler. Daha ziyadeleri yapılarak devam etmeli. Bu her dönemde, her iktidarda suçlu biri aranmadan herkes üzerine düşen görevi yapmalıdır. Geçmiş dönemlerde de benim bulunduğum bir sürü hayır kurumu var. Bir tanesini söyleyeyim. Bizde 500 kişiye kırtasiye yardımı yaptık. Bunları söylemek istemem. Neticede hepimizin yapması gereken insanlık görevi. Bu konuda hepimiz birbirimize yardımcı olacağız. Burada illa birini suçlu addetmek yerine neticede herkes üzerine düşeni yapmalı. Pandemi vb. bunlar ekonomik kriz, bugün 10 tane ilimiz çökmüştür ve yeniden yapılmaktadır. Bunlar sadece o hükümete ya da bu hükümete istinaden onun yaptığı yanlış diye, biz bunları yapıyoruz değil. Her zaman, her dönemde bu tür hizmetleri bu millet yapmıştır. Kişiliğimizde inancımız ve örfümüzde bu tür vakıf milletiyiz biz. Bu kadar çok geçmiş dönemlerde vakıflarımız var ki sayısı belli değilmiş. Bizim kültürümüzde vakıf ve hizmetler her zaman oldu. Bundan sonrada olacaktır. Belediyeler, vakıflar, sivil toplum kuruluşları devam ettirecektir” dedi.
'Büyük Bir İnsanlık Suçudur'
Alican Yılmaz ise; “Kastamonu'da 3 bin tane dershaneye gidecek öğrenci var. Bunların sadece 700-800 tanesi şuan dershaneye gidebiliyor. Necati Bey çözmüştü ya onu diyorum. Bin 200 öğrenci dershaneye gidiyor yetmiyor diye. Bin 200 öğrenci maddi gücü yetmediği için diğer öğrencilerle eğitimdeki adaletsizliğe boğulmuş durumda. Bu bir suç mudur? Evet, büyük bir insanlık suçudur. Suçun olduğu her suçlu vardır. Necati Bey bunu söylemekten konuşmaktan geri duracağımızı düşünüyorsa, ister mikrofonlu ister mikrofonsuz olsun verdiği tüm cevaplara takılmadan aynı şeyi konuşmaya ve suçluyu konuşmaya devam edeceğiz. Rahatsız oluyorsa, rahatsız olmaya devam edecek” ifadelerine yer verdi.
Necati Atak; “ben cevaplarınızdan ve sorularınızdan rahatsız olmuyorum. Bilakis memnun oldum. Ben sadece espri olsun diye söyledim. İlla bir insan bir şey söylüyorsa cevap verilecek tabi. Fakat şu çok önemli. Benim bu konuşmamdan bu çıkıyorsa ben taktirinize bırakıyorum” dedi.
'Okullarda Temizlik Yapmaktan Aciz Olan Bir Milli Eğitim Bakanlığı Var'
Arsa satışları ile ilgili sorular yöneltilmesi üzerine Başkan Baltacı; “12 tane arsa açık ihale usulü ile ihale edilerek ilan edildi. Açık ihale usulü ile satıldı. Yanlış hatırlamıyorsam 22 milyon civarında, diğeri de 65 milyon civarında satıldı. Bunları da geçmiş dönemden biriken başta esnaflara ve özel sektörümüze olan borçlarımızı ödemek için kullandık. Doğalgaz borcumuzu kesilmekte olan, elektrik borçlarımızı ödemek için kullandık. Burada bir konuya değinmeden geçmeyeceğim. Siyaset konuşmak demek, anlatmak demek. Bazen konuştuğumuzu karşımızdakini suçlamak için mi konuşuyorsun, demenin bence bir karşılığı yok. Üyesi ve mensubu olduğunuz parti bu ülke emperyalist bir kuşatma altındayken 1970'li yıllarda yağ ve gaz kuyruğu vardı, diye 50 senedir konuşuyorsunuz. Bugün hastanelerde randevu bulunamıyor. Sizden önce kuyruk var diye 25-30 senedir konuşuyorsunuz. Elbette bir siyasi parti kendisinden önce yapılmayanı bugün anlatacak. Bugün kendisinin ne yaptığını anlatmak içinde bu meseleyi anlatacak. Önceki dönemlerde Kastamonu belediyesinin Üniversiteye hazırlık ve lise bir etüt merkezi yoktu. İlk defa bizimle bu etüt merkezi açıldı. Bunu da ayrıca belirtmek isterim. Bunun öneminin kıymetinin ne olduğunun ilerleyen zamanlarda göreceğiz. O etüt merkezindeki çocuklardan bir tanesinin hayatını üniversitedeki tercih edeceği bölümü bir soruyla onu değiştirebilecek olsak bile bizim için çok kıymetli. O yüzden o etüt merkezi bizden önce yoktu. Şimdi bizimle birlikte var. Bunu söylemeye de devam edeceğiz. Ama burada bir suçlu aramaktan öte şunu belirtmek istiyorum bu çocukların daha iyi bir eğitim alabileceği bir milli eğitim kurumu olmuş olsaydı bugün bunlar olmazdı. Düşünsenize koca milli eğitim kurumu okullarda temizlik bile yaptıramıyor. Okullarda temizlik yapmaktan aciz olan bir Milli Eğitim Bakanlığı var. Bizde bir etüt merkezi kuruyoruz. Elbette bunu anlatacağız. Elbette bu yeni bir durumdur. Ve elbette buradan çağrı yapacağız. Bunun kadar normal bir durum yok. Belediye her gün biz yol yaptık, kaldırım yaptık diye anlatan bir kurum değildir. O çocukların hayatına değer katmak içinde buradan ne kadar çok çaba harcadığımızı anlatmaya devam edeceğiz. Temizlik işleri ile ilgili bir alım ilanına çıktık. Biz seçimden önce ne söylediysek, seçimden sonra da aynısını yapıyoruz. Şeffaf olacağımızı, adil olacağımızı, hakkaniyetli olacağımızı söyledik. Bugüne kadar belediyeye yapılan alımlarda 2 yöntem belirlenmiş. Ya şirket üzerinden ilansız alımlar yapılmış. Bence bir belediye yönetimi bir kadro oluşturmak için zaman zaman başvuru yapabileceği bir yöntem olabilir. Ama bunu istisnai bir yöntem çıkartıp genel bir yöntem haline getiremez. 2'ncisi ilan verdiğinde de sabah 8'de ilan verip akşam 5'te kaldırılmış. Bir günlüğüne ilan vermiş. Bir gün değil 48 saat ilan verdik herkes görsün, gelip başvuruda bulunsun diye” dedi.
‘İşe Alınacak Arkadaşları Sınava Sokacak Halimiz Yok'
Baltacı;“Alım yöntemine gelince değerli arkadaşlar bu ülkede en çok biz itiraz ediyoruz. Ve bu konuya da açıklık getirmek zorundayız. KPSS'ye girersiniz bir puan alırsınız. KPSS ile çalıştırılıp bir kuruma giderseniz başvuru yaptığınızda neyi beklersiniz? Dersiniz ki puanlar yukarıdan aşağıya doğru sıralansın. O puanlara göre hakkaniyetli olarak adil bir şekilde alımlar olsun. Devri iktidarınızda mülakat diye bir yöntem konuldu. Bu yöntemle KPSS de en yüksek puan alan çocukları elediniz. Hâlbuki kanunda şöyle yazıyor; mülakatta sınav puanının 3 puan üstünde, 3 puan altında mülakat değerlendirmesi yapıldı. Denmesine rağmen siz Türkiye birincisi olmuş çocukları elediniz. Kura çekilebilirdi. Ama burası temizlik işleri olunca bizim en çok üzerine titrediğimiz konulardan biri olunca biz burada bir değerlendirme komisyonu kurduk o değerlendirme komisyonun üzerinden bir alım yapacağız. Arkadaşlarımızın om iş değerlendirme kurumundaki arkadaşlarımızın ne kadar çok terlediğine ben şahidim.50 kişinin alınacağı bir işe 547 kişi başvurdu. Bu 547 kişinin içerisinde üniversite mezunu olanlar var. Temizlik işlerine başvuranların içerisinde üniversite mezunu olanlar var. Bir şeyi belirtmeden edemeyeceğim. Bizden önceki belediye Yönetimleri, kardeşim ben seçimde söz verim, eşim, dostum, arkadaşım var, diye herkesi sorgusuz sualsiz işe alabilmiş. Biz dikkat ettiyseniz bu ilanda 5 ila 29 gün gün için bir alım çıkarttık. Çünkü şunu istiyoruz. Bu 5 ay 29 gün içiresinde işine kim sahip çıkarsa, işin hakkını kim verirse onunla yola devam edelim istedik. Buda bir değerlendirme yöntemidir. Buda bir ölçme yöntemidir. Liyakati ortaya koyma yöntemidir.5 ay 29 gün işe alınan bu arkadaşlarımızın bir deneme süreci olacak. Ama işe alınacak arkadaşları sınava sokacak halimiz yok. Kaldı ki sınava sokmuş olsak bile sizin sınav ve mülakat yönteminiz ortada. Niye kura çekmiyoruz? Sebebi şu burası temizlik işleri, burada işler çok yoğun olacak. Dirençli, liyakatli ve bu işe sahip çıkacak kadroları tespit etmek istiyoruz” dedi.
'İşten Çıkarmayacağınızın Garantisini Veriyor Musunuz?'
Ahmet Namlı; “bu işe aldığınız personelleri 6 ya da 7 ay sonra işten çıkarmayacağınızın garantisini veriyor musunuz? Bende bizzat konunun takipçisi olacağım. Sizlerde eleştiriyorsunuz aynı şeyi yapıyorsunuz. Takip edeceğim” ifadelerini kullandı.
Bunun üzerine Hasan Baltacı; “Önemli bir konuya değindiniz. Belediye yönetimini devir aldıktan sonra en çok zorlandığımız huşulardan biri de bu konu. Bizden önceki yönetimler temizlik birimine alıyoruz diye almış. Personelin yeri sık sık değişmiş. Bu 5 ay 29 gün koyma sebeplerimizden bir tanesi bu. Eğer bu 5 ay 29 gün içinde biri derse ki; ‘ben temizlikten şuaraya geçmek istiyorum' yollarımızı ayıracağız. Olağan üstü bir şey oldu diyelim insanların içerisinde başka konuları çok önemli yeteneği olan birkaç kişi olur belki. Ama esası göreceksiniz ki bu 50 kişi işlerinde bu işe devam etmek isteyen ve gerçekten iş isteyen bu 50 kişi bu dönem temizlik işlerinde çalışacak. Ve biz alacağımız personeli hangi birime alacaksak hep o birimde de çalışsın diye alacağız. Ama o birimde daha farklı bir yararlılık gösterirse ki onu da zaman gösterecek. Birkaç içerisinde bunu tespit etme şansımız yok. O da ilerde bakacağımız bir durum. Bizden önceki dönemlerde yapılan haytalar olduğu için bu dönem temizlik birimimizin gücü çok zayıflamış durumda. Bizde bu yerin gücü ve kapasitesini artıralım istiyoruz. Devri iktidarınızda temizliğe aldığınız personelleri de takibe alarak size ulaştırayım. Hatta sizde takip edin. Devri iktidarınızda almış olduğunuz personelin listesini sizlere atacağım onlar şuan nerde onu da takip edelim” şeklinde konuştu.
'Eğer Bir Kadrolaşmak İstesek Neden Geçici İşçi Alalım?'
Kadrolaşma ithamlarına yönelik ise Başkan Baltacı; “Kadrolaşmak isteseydik, geçici olarak işçi almazdık, kalıcı olarak işçi alırdık. Eğer bir kadrolaşmak istesek neden geçici işçi alalım? Bu imkan elimizde varken, neden geçici süreyle işçi alıyoruz, o arkadaşların arasında bu işe dört elle sarılabilecek arkadaşlarla devam edelim diye böyle yapıyoruz. Yani bunu bir deneme süresi olarak koyduk. Kadrolaşmak istesek, daimi işçi alarak devam edebilirdik. Sizin mülakat sisteminizin kimlerin canını yaktığını Google yazdığınızda bulabiliyorsunuz. Siz Türkiye 1'incisini elediniz. Daha neyi bekliyorsunuz? Hangi bir kadroyu sınavla seçmeyi bekliyorsunuz? Burada bir sınav oldu da, biz o insanları mülakatla mı eledik? Biz temizlik işler için bir KPSS puanı mı isteseydik? Bu mülakat meselesinin bu ülkeye ne kadar zarar verdiğini yaşayarak görmedik mi? Ne zaman gündemimize girdi bu sistem, 2010 referandumuyla girdi. Mülakat ile aldığınız hakim ve savcıları, FETÖ'cü diye hapse attınız. Demek ki mülakat çözüm değil. Bunu anlatmaya çalışıyoruz. Bir şeyi eleştiriyorsanız, daha titiz davranmanızı istiyorum” ifadelerini kullandı.
Devam eden müzakerelerin ardından toplantı sona erdi.