Arı Yetiştirciliği Birliği Başkanı Cem Başar: 'Sıcak Hava Bal Verimini Olumsuz Etkiliyor'

Arı Yetiştiriciliği Birliği Başkanı Cem Başar sıcak havaların bal üretiminin üzerindeki olumsuz etkileri hakkında bilgi verdi.

Son dönemlerde sıcaklıkların mevsim şartlarının üzerinde seyretmesinden dolayı arı yetiştiricileri bal üretiminde zorlanmaya başladı. Arı Yetiştiriciliği Birliği Başkanı Cem Başar, sıcak havaların bal üretiminin üzerindeki olumsuz etkileri hakkında bilgi verdi.

Sıcak havaların arıcılığı ve bal üretimini olumsuz etkilediğini belirten Arı Yetiştiriciliği Birliği Başkanı Cem Başar; “Sıcaklıkların artışı bal verimini olumsuz etkiliyor. Havaların çok fazla ısınması bitkilerin erken kurumalarına yol açıyor. Çiçekler erken kuruduğu için arılar fazla faydalanamıyor. Havalar aşırı ısındığı dönemde kolonilerimizde gerekli hava tertibatı yoksa kapaklarda sac kullanıyoruz. Bu sacların üzeri koyu renkse çok fazla ısıyı çektiği için arılar çalışma faaliyetini durduruyor. Bunun en büyük nedeni bitkilerin erken kuruması ve mevsimin çok kısalması. Bu durum biz arı üreticileri için büyük bir sıkıntıya yol açıyor. Aynı şekilde sıcaklıklar popülasyonu olumsuz etkiliyor. Çiçeklerde normalde 20 ila 21 gün çiçeklenme süresi olur. Bir tarla ekildiği zaman 20-21 gün boyunca bal ve polen verir. Ancak aşırı sıcak olduğu dönemlerde ve yağış olmadığında tarlalar çok erken kuruyor. Çok erken kuruduğu için arılar yeteri kadar faydalanamıyor. Bunun en temel sebebi küresel iklim değişikliği. Küresel iklim değişikliği nedeniyle ani sıcaklıklar yaşanıyor. Bu yıl da kestane bölgesinde bu durumu yaşadık. Çok aşırı sıcaklıklar oluştu, ağaçlar yeteri kadar yağmur almadı. Ağaçlar yağmur almadığı için yeterli miktarda bal üretimi olmadı. Küresel iklim değişikliğine bağlı olarak sıcaklıklar maalesef her yıl daha da artmakta. Hangi noktaya geleceğini bizler bilemiyoruz. Bilim insanlarının öngörüleri bu noktada iklim değişikliklerini ve sıcaklıkları doğruluyor. Çok ileride Akdeniz ikliminin Karadeniz'de yaşanacağı, Akdeniz bölgesinin ise çölleşeceği söyleniyor. Bu sıcaklıklarla beraber bizim bu bölgede her zaman önerdiğim gibi bölgeye uygun ırklarla çalışmak. Tabi bölgelerin yapısı iklim değişikliğinden dolayı değiştiği için sürece göre hareket edeceğiz” dedi.

'Farklı Bölgelerde Gezginci Arıcılığa Yönelmemize Sebep Oluyor'

Arıcılığın günümüzde profesyonelleşmeye başlandığını belirten Arı Yetiştiriciliği Birliği Başkanı Cem Başar; “Bu süreçte daha çok kovanlarımızı daha havalandırılabilir hale getirmeye çalışıyoruz. Aynı zamanda kolonilerimizin de yeni gelişen teknolojiyle birlikte şu anda strafor kovanlarla denemeler yapan üyelerimiz var. Bu sonuçlardan memnunlar. En azından dışardaki sıcaklığı kovan hissetmiyor. Ancak işin temelinde doğaya karşı alabileceğimiz bir önlem yok. Mevcut çiçekler çok erken kuruduğu zaman elinizde çok bir şey kalmıyor. Farklı bölgelerde gezginci arıcılığa yönelmemize sebep oluyor. Nektarlı, polenli bitkileri takip etmemizi sağlıyor. Artık arıcılık hobilikten çok profesyonel anlamda yapılıyor. Bundan 20 sene önce 5-10 kovan herkes evin bahçesinde yapıyordu. Ancak bu küresel iklim değişikliği ile beraber bölgeye adapte olmuş arıların bile yeteri kadar verim sağlayamadığını görüyoruz. Çünkü arılar aşırı sıcaklık ve kuraklığa karşı hassas. İlerleyen dönemlerde artık bu küresel iklim değişikliğinin ne kadar şiddetli olabileceğini bilmiyoruz. Ama bu şiddetlere göre bir takım önlemler alınacak. Belki bölgenin bitkisel flora yapısı değişmesi gerekecek. İlerleyen dönemlerde biliyorsunuz ki su kıtlığı da baş gösterecek. 2030 yılında Türkiye su fakiri ülkeleri arasına girme ihtimali var. Bu da sulamanın daha az yapılacağı bitkilerin tercih edilmesine yol açacak. Bu da bizim arıcılık açısından özellikle Kastamonu merkez ve iç bölgelerde arıcılık faaliyetlerimizi değiştirecek. Belki de kapalı devre sulama sistemleri devreye girecek. Bu şekilde arıcılar da kendilerine bir yön verecek” ifadelerini kullandı.

'Sıcağa Önlem Almak Çok Zor'

Sıcaklara karşı alınan önlemlerin fazla olmadığını vurgulayan Arı Yetiştiriciliği Birliği Başkanı Cem Başar; “Hem üretim aşamasını değiştireceğiz, hem de üretimde kullandığımız materyalleri değiştirmek zorunda kalacağız. Bunun en tipik örneği belki kovan yapımı. Genelde ağaç kovanlar kullanıyoruz. Kapaklarda sac kullanıyoruz. Sac aşırı ısınıyor. Şu anda önlem olarak sacları beyaza boyadık. Aşırı sıcaktan etkilenmemesi için. Kovanların renkleri eskiden bu bölgede daha koyu kullanılıyordu. Kastamonu bundan 20 yıl önce çok soğuk bir bölge olduğu için bahar aylarında kolonilerin erken ısınması amacıyla koyu renkler fazla kullanılırdı. Son dönemlerde insanlar kolonilerini tamamen beyaz renge boyuyor. Kastamonu'nun tamamı çok sıcak. Özellikle bu bölgede sıcağı soğuktan daha çok yaşıyoruz. Sıcağa önlem almak gerçekten çok zor. Soğukta yine koruma yolları var. Soğukta bir şekilde arıları sarıp sarmalıyoruz, sıkıştırıyoruz, kapak altlarına kullandığımız naylon tipleri var, bez örtüler kullanarak sıcaklığı muhafaza ediyoruz. Kışa kendimizce çözüm buluyoruz ancak yazın etkili bir yöntem bulmak çok zor. Hem bölgedeki bitki örtüsü değişecek hem de kullandığımız sistemler değişecek” şeklinde konuştu.

Özel Haber

Bakmadan Geçme