Anneler Babalar Dikkat! Kekemelik büyüyünce geçer demeyin!
Ankara Medipol Üniversitesi Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü'nden Kastamonulu hemşehrimiz Dr. Öğretim Üyesi Emel Arslan Sarımehmetoğlu, 'kekemelik' tanısının çocuklarda çoğunlukla okul öncesi dönemde konulduğuna dikkat çekerek, anne ve babalara, 'Çocuğun yaşının ilerlemesini beklemek bir çare değildir' uyarısı yaptı.
Ankara Medipol Üniversitesi Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü'nden Kastamonulu hemşehrimiz Dr. Öğretim Üyesi Emel Arslan Sarımehmetoğlu, ‘kekemelik' tanısının çocuklarda çoğunlukla okul öncesi dönemde konulduğuna dikkat çekerek, anne ve babalara, “Çocuğun yaşının ilerlemesini beklemek bir çare değildir” uyarısı yaptı. Kekemeliğin en sık ortaya çıktığı başlangıç yaşının 2-5 yaş arası olduğunu hatırlatan, erken müdahalenin ise önemine vurgu yapan Dr. Öğretim Üyesi Emel Arslan Sarımehmetoğlu, şunları söyledi:
Sinyal Veriyor Olabilir
“Çocuğunuzun konuşmasında ‘ben-ben-ben-ben geliyorum', ‘be-be-be-be-be-ben' ya da ‘neeeeeeeden gittin' gibi durumlar varsa, konuşma akıcılığında bozulmaya yönelik sinyal veriyor olabilir. Ayrıca kekelemeye; göz kırpma, tikler, dudak ve yüz hareketleri, kafa hareketleri, fiziksel gerginlik ya da yumruk sıkma gibi motor davranışlar eşlik edebilir. İletişimde baskının hissedildiği durumlarda stres ve kaygının artması, kekelemeyi arttırmaktadır. 2-3 yaş döneminde düşünce hızı, konuşma hızından çok daha hızlıdır. Bu dönemde çocuğun konuşma hızı, ritmi ve akıcılığı değişebilmektedir. Her konuşma akıcılığı bozulması ‘kekemelik' değildir. Örneğin, normal konuşma sırasında da çok sayıda duraksama olabilir. Burada önemli olan ‘bu bozulma normal bir durum mu, yoksa kekemelik durumu mu' ayrımı yapılmasıdır. Bu değerlendirme için, mutlaka uzman görüşü alınmalıdır.
Doğru Takip Çözüm Getirir
Çocuğun yaşının ilerlemesini beklemek bir çare değildir. Doğru takip ve değerlendirme çözümü getirmektedir. Kekemeliğin yaşam boyu görülebilme oranı yaklaşık yüzde 5 iken, kekemeliğin devam etme oranının ise yüzde 0,5-1 arasında olduğu araştırmalar ile bulunmuştur. Ankara civarında ise ilkokul çocuklarında kekemeliğin yaygınlığı yüzde 1.6-3.1 arasında bulunmuştur. Erkeklerde kekemeliğin görülme oranı ise kızlara göre daha fazladır. Kekemelik çoğunlukla, okul öncesi dönemde ortaya çıkıyor. En sık başlangıç yaşları 2-5 yaş arasıdır. Genetik geçişin kekemelikte önemli bir rolü vardır. Birinci derece kan bağı olan akrabalar arasında kekemeliğin ortaya çıkma riski genel topluma göre 2-3 kat daha fazladır. Kekelemeye yeni başlayan çocukların konuşmalarına olumsuz duyguların, kaygıların ve korkuların eşlik ettiğini de bilinmektedir. İhmaller sorunları büyütmekte, olumsuz etkilerini çoğaltmaktadır. Erken müdahale önemlidir.”
Emel Arslan Sarımehmetoğlu Kimdir?
İlkokulu Ali Fuat Darende İlkokulu'nda, ortaokulu ise Merkez Ortaokulu'nda tamamladı. Abdurrahman Paşa Lisesi'ni 2003'te derece yaparak bitirdi, aynı yıl Hacettepe Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü'nü Türkiye derecesi ile kazandı. Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri'nin birçok farklı bölümünde staj yaparak, süpervizör hocaları eşliğinde çok sayıda hasta tanı, takip ve tedavi işlemlerine dahil oldu. 2008'de Hollanda'da Saxion University of Applied Science eğitimi aldı. Ve yine aynı yıl Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü'nü ilk üç başarılı öğrenci arasında tamamladı. 2009'da Gazi Üniversitesi Odyoloji, Konuşma ve Ses Bozuklukları üzerine yüksek lisans uzmanlık eğitimine başladı. Eğitim süresince Gazi Hastanesi Kliniği'nde işitme-konuşma ve denge problemlerine yönelik tanı, değerlendirme ve tedavi aşamalarında staj ve gözlemlerde bulundu. Üç sene süren uzmanlık eğitimini ‘çocuklarda ses hastalıkları' üzerinde yaptığı araştırma ile 2012'de uzman olarak ilkler arasına adını yazdırdı. 2015'te Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Odyoloji, Konuşma ve Ses Bozuklukları üzerine doktora eğitimine başladı. 2018-2020 eğitim-öğretim dönemlerinde Ankara Üniversitesi Sağlık Meslek Yüksekokulu'nda akademik görevlerde yer aldı.2021 yılına kadar çeşitli dersleri başarıyla tamamlayıp, kekeme çocuklar üzerinde yeni terapi yöntemleri uygulayan araştırması ile doktor ünvanını elde etti. İşitme, dil-konuşma ve denge bozukluğu olan farklı hasta grupları üzerinde çalıştı. 2022'de Ankara Medipol Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü'nde Doktora Öğretim Üyesi olarak göreve başladı. Ankara Medipol Üniversitesi'nde hem Odyoloji hem de Dil ve Konuşma Terapisi bölümünde dersler vererek akademisyen Doktora Öğretim Üyesi olarak görevine devam etmektedir.