AK Parti Teşkilatından Cumhurbaşkanı'na Destek
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımı ile gerçekleştirilen Haftalık Grup Toplantısına AK Parti Milletvekilleri Halil Uluay, Serap Ekmekci, AK Parti İl Başkanı Ahmet Sevgilioğlu, AK Parti Merkez İlçe Başkanı Şenol Kızılabdullah, il ve merkez ilçe yönetim kurulu üyeleri de katıldı.
Grup toplantısına katılan AK Parti Kastamonu teşkilatı toplantıda sloganlar atarak; 'Kastamonu burada reisinin yanında' sözleri ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a destek verdiler.
'Muhalefetin İftira Boyutlarına Varan Çirkinliklerine Kulaklarımızı Tıkadık'
Daha önceki facialarda ve afetlerde olduğu gibi Bolu'da yaşanan hadisede de milletin birbirine kenetlendiğini, acıyı yüreğinde hissettiğini vurgulayan Erdoğan, 'Edepten, adaptan, ahlaktan, bu milletin değerlerinden nasibini almayan kimi kendini bilmezler dışında 85 milyon, tasada bir olduğunu, beraber olduğunu her daim kardeş olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Bu süreçte ailelerimizin yaşadıkları derin ızdıraba, saygımızın icabı olarak meseleyi günlük siyasi tartışmalara konu etmemeyi ilk günden itibaren büyük özen gösterdik. Bir haftadır, ana muhalefetin sataşmanın da ötesine geçerek artık itham ve iftira boyutlarına varan çığlık ve çirkinliklerine ısrarla kulaklarımızı tıkadık. Mecbur kalmadıkça, ailelerimizin acısına acı kattığını gördüğümüz bu süfli münakaşalardan özellikle imtina ettik. Ancak, biz sükut ettikçe, ana muhalefet partisi ile kiralık kalemleri ve tetikçi ekran yüzleri seviyeyi her gün biraz daha aşağı çekti. Kayıplarının acısıyla yürekleri Kerbela çölüne dönmüş ailelerimizin matemini umursamadan tam bir haftadır, vicdansızlığın her çeşidini sergilediler. Sosyal medya mecralarından kendilerini aklama yarışına girdiler. Çıkıp bir nedamet cümlesi kurmak, acılı ailelerimizi teskin etmek, yargının ve devletin ilgili kurumlarının görevini yapmasını beklemek yerine, telaşla sağa sola bühtan etmeyi sürdürdüler. Ülkemiz muhalefeti adına büyük bir taaccüb, teessür ve teessüfle takip ettiğimiz bu pespayeliklerine rağmen duruşumuzu yine bozmadık' diye konuştu.
Gece saat 03.27'de başlayan yangının haberinin ulaşır ulaşmaz vakit kaybetmeden devletin tüm imkanlarının seferber edildiğini söyleyen Erdoğan, 'AFAD, jandarma, 112 acil sağlık ve UMKE ekiplerimiz süratle ilk müdahaleleri yaptılar. Bolu'nun yanı sıra çevre illerden itfaiye araçları ve ekipleri de bölgeye sevk edildi. Çalışmalara 171 araç ve yaklaşık 550 personel iştirak etti. İlgili bakanlarımızı da çalışmalara sevk ve koordine etmek üzere Kartalkaya'ya gönderdik. Yaralanan 51 kardeşimizin Bolu ve diğer illerimizdeki sağlık kuruluşlarımıza intikali süratle gerçekleştirildi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız, yakınları vefat eden ve yangından olumsuz etkilenen vatandaşlarımıza psikososyal destek verdi. Evlatlarını, yakınlarını, sevdiklerini zamansız bir şekilde kaybeden, yangından kurtulsalar bile büyük bir şok yaşayan vatandaşlarımıza bu zor günlerinde yalnız olmadıklarını hissettirmek için gereken her şeyi yaptık, yapıyoruz ve yapacağız' ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yangın faciasının tüm yönleriyle araştırılması, ihmali, hatası veya kusuru olanların yargıya hesap vermesi noktasında gerekli adli ve idari soruşturmaların süratle başlatıldığını bildirdi.
'Belediye Yetkililerinin De Olduğu 19 Kişi Tutuklandı'
Cumhuriyet savcılarının ve farklı bakanlıklardan başmüfettişlerin yangın faciasıyla ilgili tahkikatları sürdürdüklerini dile getiren Erdoğan, 'İlk etapta 9 kişi gözaltına alındı, ifadeler verildi. Soruşturma daha da derinleştirildi ve genişletildi. Buna göre gözaltı sayısı 28'e yükseldi. Bunlardan aralarında Grand Kartal Oteli'nin sahibinin, işletme müdürünün, otel çalışanlarının ve bazı üst düzey belediye yetkililerinin de olduğu 19 kişi tutuklandı. 7 kişi hakkında da adli kontrol kararı verildi' dedi.
Erdoğan, yapılan ilk incelemeler neticesinde otelin yangın algılama sisteminin çalışmadığının, iş yerinde olaya müdahale edebilecek acil durum ekiplerinin bulunmadığının, iş yeri yangın söndürme sistemlerinin yetersiz kaldığının, otelin acil çıkış yolları ve kapılarının ihtiyaca cevap verecek şekilde olmadığının, otelde muhtemel bir yangına karşı risklerin yeterince değerlendirilerek gerekli tedbirlerin alınmadığının tespit edildiğini söyledi.
'Karanlık Noktalar Aydınlatılacak'
Tüm eksikliklerin soruşturmayı yürüten makamlarla paylaşıldığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Uzman heyetimiz de çalışmalarını tekmil ettirince hazırlıkları raporları yargıya arz edecektir. Burada dikkati çeken husus şudur: Müfettişlerin tespitleriyle, otelin aralık ayında belediye yetkilileri tarafından muvazaalı bir şekilde geri çektirilmek suretiyle sümen altı edilen kusurlarına ilişkin rapor büyük ölçüde örtülmektedir. Bu durum acımızın daha da katmerlenmesine sebep olmuştur. Belediye başkanı koltuğunda oturan şahsın 'itfaiye müdürü korkmuştur' diyerek meşrulaştırmaya çalıştığı ancak daha sonraki ifadelerde başka sebeplerin devreye girdiği anlaşılan skandalın üzerinde hassasiyetle durulmalıdır. İnanıyorum ki, soruşturma sürecinde bu başvuruyu geri çekme olayı da tüm boyutlarıyla araştırılacak, karanlık noktalar aydınlatılacak, soru işaretleri giderilecektir' diye konuştu.
Sorumluluğu olan kim varsa hesap vereceği yerin sosyal medya mecraları değil, bağımsız ve tarafsız Türk mahkemeleri olduğunu vurgulayan Erdoğan, 'Adalet mutlaka tecelli edecektir. Vicdanlar ancak bu şekilde teskin olacak. Yaralar ancak bu şekilde kabuk bağlayacak. Ailelerimizin yüreklerindeki ateş belki bir nebze olsun ancak bu şekilde küllenecektir. Her şeyin farkındayız. Güle oynaya tatile giden evlatlarının soğuk tabutlarına sarılan anaların, babaların, kardeşlerin beklentilerini gayet iyi biliyoruz' dedi.
'Araştırma Komisyonu Alınması Gereken Önlemleri Belirleyecek'
Yangın faciasına ilişkin adli ve idari süreçlere ek olarak AK Parti grubunun yangının tüm yönleriyle araştırılması için Meclise araştırma önergesi verdiğini anımsatan Erdoğan, 'Önergemiz diğer parti gruplarının teklifleriyle birlikte değerlendirilerek dün gece genel kurulda kabul edilmiştir. Kurulacak Meclis araştırma komisyonu mevzuattan veya uygulamadan kaynaklı açıkları tespit ederek bir daha benzer acıların tekrar etmemesi için alınması gereken önlemleri belirleyecektir. Meclisimizin de bu doğrultuda ihtiyaç duyulan adımları kararlılıkla atacağına inanıyorum. Tüm siyasi partilerimizden ve milletvekillerimizden sürece müspet ve anlamlı katkı vermelerini bekliyoruz' değerlendirmesini yaptı.
'Sağduyuyla Davranmakta Israrcı Olduk'
'Açgözlü müptezellerin daha fazla para kazanacağız diye vatandaşlarımızın canını hiçe saymasına tahammülümüz yoktur ve olamaz' diyen Erdoğan, 'Cumhurbaşkanı olarak milletin kürsüsünden şu çağrıyı yapıyorum. Kimse benim vatandaşlarımın hayatı üzerinde kumar oynayamaz. Kimse daha ağzı süt kokan sabileri fidan gibi delikanlıları her gülüşlerinde yüzlerinde çiçekler açan masum çocukları ihtiraslarına ve hırslarına kurban edemez. Kanunun arkasından dolanmaya çalışan mevzuatı ve yönetmelikleri ihlal eden kurnazlık yaparak yükümlülüklerinden kaçmaya yeltenen kim olursa olsun devletimizin pençesi yakasındadır. Nefesi ensesindedir. Kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız. Nerede bir eksik, sorun, açık varsa gidermek hususunda kararlılığımızı perçinleyerek sürdüreceğiz' ifadelerini kullandı.
8 gündür açıklamaları nedeniyle muhalefete tepki gösteren Erdoğan, 'Hadi yüzünüz yok. Anlıyorum. Peki vicdanınız da mı yok. Hiç mi aynaya bakmıyorsunuz? Ortaya saçılan onca fecaate rağmen hiç mi utanmıyorsunuz? Ne zaman kendinizi bir kez olsun sorgulayacaksınız? Bu milletin derdine, acısına, kederine ne zaman ortak olacaksınız? Her meselede milleti kutuplaştırmaktan her konuyu siyasallaştırmaktan ne zaman vazgeçeceksiniz? Halkımıza artık gına getiren istismar siyasetinizi ne zaman terk edeceksiniz? Eş, dost, akraba çiftliğine çevirdiğiniz belediyelerdeki liyakatsizliklerinizle ne zaman cesaretle yüzleşeceksiniz? Kadrolarınız arasında veba gibi yayılan yolsuzluk, hırsızlık, ahbap çavuş düzeniyle ne zaman hesaplaşacaksınız? Bakın tekrar ediyoruz. Milletimizin acısına saygımızın bir gereği olarak 21 Ocak'tan beri 8 gündür sizin sataşmalarınızı duymazdan geldik. Sabırla, soğukkanlılıkla, sağduyuyla davranmakta ısrarcı olduk. Bugün de aynı yerdeyiz. Aynı vicdan çizgisindeyiz. Bugün de omuzlarımızda taşıdığımız ağır vebalin birinciyle hareket ediyoruz' diye konuştu.
Empatiden, insaftan yoksun kısır tartışmalara bulaşmanın millete ve memlekete hiçbir faydası olmayan bu anaforun içine sürüklenmeyi asla istemediklerini bildiren Erdoğan, 'Ama burada acılı ailelerimizin derin hoşgörüsüne sığınarak bazı gerçekleri hatırlatmayı da görev biliyorum. Ey muhalefet 8 gündür ekranlarda, gazete köşelerinde, sosyal medya mecralarında ona buna siyasi ahlak dersi vermeye kalkıyorsunuz. Daha bir sene önce Beşiktaş Gayrettepe'de 29 işçimiz can verdi. Zerre kadar umursamadınız. İzmir'in göbeğinde 2 gencimiz ihmalkarlığınızdan dolayı elektrik akımına kapılarak hem de çok feci bir şekilde hayatını kaybetti. Görmezden geldiniz. İstanbul'da bir parkta belediyenin açıp kapatmadığı su dolu çukura düşen 5 yaşındaki bir yavrumuz göz göre göre gitti. Yüzsüzce ailesini suçladınız. Antalya'daki teleferik ayıbının sorumlularını bırakın eleştirmeyi, demokrasi kahramanı ilan etmediğiniz kaldı. Sizin iş bilmezliğinizden ötürü her gün büyükşehirlerin göbeğinde otobüsler yanıyor, çıkıp bir nedamet cümlesi kurmayı kibrinize yediremiyorsunuz. Daha burada saymaya kalksak saatler alacak bir sürü skandalın mücrimi olduğunuz halde bir de utanmadan ahlaktan, etikten, liyakatten, sorumluluk almaktan bahsediyorsunuz. Kusura bakmayın ama biz bu fırsatçılığa bu yüzsüzlüğe pabuç bırakmayız. Milletimizin acılarının üzerinde arsızca tepinilmesine eyvallah demeyiz. Sorumluların hepsinin adalete hesap vermesi için gereken neyse yaparken hadsizlikler karşısında da boyun eğmeyiz. Altını çizerek tekrar ifade ediyorum. Henüz acılar tazeyken bunları konuşmaktan son derece rahatsızız. Böyle büyük bir trajediden sonra bunları konuşmak mecburiyetinde bırakıldığımız için gerçekten üzüntülüyüz' şeklinde konuştu.
'Sağlıklı Bir Muhalefete Kavuşması En Büyük Temennimizdir'
Bu ülkenin ve demokrasinin en temel sorununun vizyonsuz, programsız, plansız, tembel, dedikoduyu siyaset zanneden bir muhalefet olduğunu belirten Erdoğan; 'Darbe girişimlerinden Gezi kalkışmasına, çukur eylemlerinden kanlı terör saldırılarına, egemenliğimizi ve ekonomimizi hedef alan nice sinsi girişimlerden deprem felaketine kadar neredeyse her konuda kendi ülkesi ve milletine karşı olanların yanında saf tutan bundan da zerre kadar hicap duymayan muhalefet anlayışını reddediyoruz. Demokrasimizin bir an önce yapıcı ve sağlıklı bir muhalefete kavuşması en büyük temennimizdir. Biz gözyaşımızı içimize akıtma pahasına vakur davrandıkça muhalefetin bunu farklı yönlere çekmeye çalışması tam olarak bir vicdan tutulmasıdır. Bunun değerlendirilmesini aziz milletimizin irfanına havale ediyorum. Yakınlarını kaybeden acılı ailelerimize Allah'tan tekrar sabrı cemil diliyorum. Tedavileri devam eden 4 kardeşimize acil şifalar temenni ediyorum. Bu süreçte sorumluluk duygusuyla hareket eden tüm siyasetçilere medya mensuplarına ve aziz milletimin her bir ferdine en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Telefonla arayarak veya mesaj göndererek taziyelerini ileten dost ve kardeş ülkelerin liderlerine buradan tekrar teşekkür ediyorum. Bir kez daha Rabbim aziz milletimize bu yaşatmasın diyorum' açıklamalarında bulundu.
12 Ekim'de başlayan 8. Olağan Kongre maratonunda artık hızla finale doğru yaklaştıklarını ifade eden Erdoğan, 'İlçe kongrelerimizi başarıyla tamamladık. Hafta sonu itibarıyla 73 il kongremizi gerçekleştirdik. 7 Ocak Pazartesi günü gençlik kollarımızın yedinci olağan kongresini 'Gençliğinle Türkiye'ye yön ver' sloganıyla başkent Ankara'da yine muhteşem bir atmosferde icra ettik. Bayrak değişimine gittiğimiz kongremizde 4 yıldır bu görevi başarıyla yürüten İzmir milletvekilimiz Eyüp Kadir İnan kardeşimiz nöbeti Yusuf İbiş kardeşimize devretti. Eyüp Kadir kardeşimin şahsında yaş haddiyle gençlik kollarımızdan mezun ettiğimiz tüm il gençlik kolları başkanlarımıza, gençlik kolları merkez karar ve yönetim kurulu üyelerimize, gençlik kolları merkez yürütme kurulu üyelerimize tüm AK Gençlik ekibimize emekleri ve gayretleri için teşekkürlerimi iletiyorum. AK Parti Gençlik Kolları Başkanlığı görevini deruhte eden Yusuf İbiş kardeşime ve ekibine de Mevla'dan üstün başarılar temelli ediyorum. Hem ülkemizin hem de partimizin geleceğinin teminatı olarak gördüğümüz gençlerimizin önlerini açmaya siyasette gençlere daha fazla sorumluluk ve görev vermeye inşallah devam edeceğiz. Ülkemizde sosyal barışımızın korunması, iç huzurumuzun güçlendirilmesi, milletçe ebedi kardeşliğimizin yüceltilmesi noktasında AK Gençliğin öncü ve örnek olmaya devam edeceği inancındayım' dedi.
Kongre sürecinin 7 il kongresini bu hafta sonu tamamlayacaklarını aktaran Erdoğan, 'Pazar günü İstanbul Kadın Kollarımızın 5 Şubat Çarşamba günü de Kadın Kolları yedinci olağan kongremizi gerçekleştireceğiz. 8 Şubat'ta yapacağımız İstanbul İl Kongremizde bu safayı tamamlayacak ardından da 23 Şubat'taki büyük kongremize hazırlanacağız. Büyük kongremizde milletimizin huzuruna yine tarihe yön verecek ufuk, vizyon, kadro tasarımıyla çıkmayı arzuluyoruz. Kongre maratonumuzu alnımızın hakkıyla neticelendirdikten sonra inşallah tüm enerjimizi, vaktimizi ve kapasitemizi millete meydanlarda verdiğimiz sözleri hayata geçirmeye teksif edeceğiz' diye konuştu.
'Eski Genel Başkan İlk Sarı Kartı Kendisine Şimdiden Gösterdi Bile'
İktidarın alternatifi olması gereken muhalefetin ne program, ne kavrayış, ne hazırlık, ne zihniyet itibarıyla kendileriyle aşık atacak, yarışacak, kantara çıkacak sıklette olmadığını söyleyen Erdoğan, 'Gündemlerinde ne millet var, ne milletin derdi, sıkıntısı, sorunu var, varsa yoksa kendi çıkarları, kendi ikballeri, kendi gelecekleri. Aralarındaki güç rekabeti öyle bir raddeye ulaştı ki cepleri, mideleri, çıkarları ve siyasi kariyerleri dışında hiçbir şey gözleri görmüyor, kulakları duymuyor. Sıkıştıkça pot kıran CHP Genel Başkanı'na ise en büyük, en insafsız, en şedit dayağı daha iki sene önce uğruna gözyaşı döktüğü selefi atıyor. Sayın Özel kırmızı kartla oyalanırken eski genel başkan ilk sarı kartı kendisine şimdiden gösterdi bile. Bir başka gerçek şudur. Hemen her gün bir yenisi patlak veren kumpas, yolsuzluk, taciz vakaları, buzdağının sadece görünen kısmını temsil etmektedir. Ama ne yapsalarmış? Mızrak artık çuvala sığmıyor. Turpların büyükleri heybede. Bunu dediğimiz için rahatsız oldular. Niye? E çünkü durumlarını gayet iyi biliyorlar. Panikle yargı mensuplarımızı aileleri ve çocukları üzerinden tehdit edecek kadar muvazeneyi yitirmelerinin nedeni de aynıdır' ifadelerini kullandı.
'Deprem Bölgemiz İçin Şimdiye Kadar 2.6 Trilyon Lirayı Aşan Yatırım Yaptık'
Deprem bölgemiz için şimdiye kadar 2.6 trilyon lirayı aşan yatırım yaptıklarının altını çizen Erdoğan, 'Yani 75 milyar dolar civarında bir kaynağı buraya tahsis ettik. 2025 bütçemizde ise felaketin izlerini tamamen silmek için toplam 584 milyar liralık kaynak ayırdık. Ekonomiden sanayiye, ticaretten tarıma, altyapıdan sosyal projelere kadar her alanda bölgeyi canlandırıyoruz. 23 milyar kaynak aktardığımız yerinde dönüşüm programımızla şehirlerimizin hem fiziki dokusunu hem ruhunu yeniden ayağa kaldırıyoruz. Malatya'da Söğütlü Camii'ni, Hatay'da Habib-i Neccar Camii'ni, Kahramanmaraş'ta Kapalı Çarşı'yı tekrar eski görkemine kavuşturuyoruz. Tabii deprem turistleri bölgenin yolunu dahi hatırlamazken, biz altyapısı ve üstyapısıyla depremzede şehirlerimizi süratle mamur ediyoruz' diye konuştu.