AFAD Müdürü Dr. Tüfekci 'Kastamonu Halkı Gibi Tüm Türkiye Tek Yürek Oldu'

Kastamonu'da Türkiye'de deprem riskleri ve 6 Şubat depremiyle yapılan çalışmalara ilişkin toplantı yapıldı.

Asrın felaketi olarak nitelendirilen merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 11 ili etkileyen depremin anma faaliyetleri kapsamında İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürlüğü Hizmet Binasında basın mensuplarının katılımı ile Türkiye'de deprem riskleri ve 6 Şubat depremiyle yapılan çalışmalarla ilgili toplantı yapıldı.

Toplantıda konuşan AFAD Müdürü Dr. Suat Tüfekci yaptığı konuşmasında, 'Ülkemiz jeolojik özellikleri sebebiyle tarihte ve günümüzde çok sayıda deprem yaşayan ülkelerden birisidir. 1924 Horasan depremi, 1930 Hakkri depremi, 1939 Erzincan depremi, 1942 Niksar-Erbaa depremi, 1943 Hendek depremi, 1943 Tosya-Ladik depremi, 1944 bolu-Gerede depremi, 1966 Varto depremi, 1970 Gediz depremi, 1975 Lice depremi, 1976 çaldıran depremi, 1999 gölcük depremi, 1999 düzce depremi, 2003 Bingöl depremi, 2011 Van depremi depremlerin yanında, heyelan, sel, çığ, orman yangını gibi pek çok doğal afeti yaşadık ve bu afetlerde çok sayıda vatandaşımız hayatını kaybetti. Son 125 yılda depremler başta olmak üzere, diğer doğal afetlerle birlikte yaklaşık 140.000'den fazla insanımız hayatını kaybetti. Ne yazık ki bu afetlerin en büyüğünü 6 Şubat 2023 günü yaşadık6 Şubat ve ilerleyen günlerde yıkıcı etkiye sahip toplam 7 büyük deprem ve yaklaşık 57 bin artçı depremi hissettik' dedi.

'Depremde 11 İl, 124 İlçe, 6 Bin 929 Köy Ve Mahallede, Ağır Yıkımlar Gerçekleşti'

AFAD İl Müdürü Dr. Tüfekci konuşmasını; 'Meydana gelen asrın felaketinde 120 bin km2 alanda 14 milyon kişi depremden etkilendi. Depremde 11 il, 124 ilçe, 6 bin 929 köy ve mahallede, ağır yıkımlar gerçekleşti. Deprem şehirlerimizde ulaşım, iletişim, enerji ve kentsel alt yapıya da büyük zarar verdi. 6 Şubat depreminin yıkıcı etkisi Hiroşima kentine atılan atom bombasının 2 bin katı büyüklüğe ulaştı. Enerji birimi tabiriyle 30 katrilyon Jullu bir enerji oluştu. Ne yazık ki asrın felaketinde 54 binden fazla insanımızı toprağa verdik. 100 binden fazla insanımız hastanelerde tedavi gördü. Enkazın altından kurtarılarak çıkan, hayata tutunan her bir can, her bir nefes, milletimizin umudunun, yeniden ayağa kalkma kararlılığının sembolü oldu. 35 binden fazla arama kurtarma personeli, depremde yıkılan 38 bin 901 binada arama çalışması, içinde yaşam olduğu belirlenen 26 bin binada ise arama ve kurtarma faaliyeti yürüttü. Tüm dünyadan başta arama kurtarma olmak üzere, sağlık, sosyal yardım çalışmalarına destek amaçlı ekipler ülkemize geldi. Bizlerle kader birlikteliği yaptı. Deprem bölgesinde güvenlik ve asayiş hizmetleri kapsamında; 140 bin personel görev aldı' diye sürdürdü.

'Yaraların Sarılması İçin Tüm Ülke Canla Başla Seferber Oldu'

Ülkemizin her ilinden ve her kurumundan 650 binden fazla kamu görevlisi, beslenmeden, barınmaya, sağlıktan, psikososyal desteğe alt yapıdan, enerjiye, tarımdan ulaşıma, eğitimden ve iyileştirme çalışmalarına kadar pek çok alanda canla başla çalıştığını belirten Dr. Tüfekci; ' Bölgedeki yaraların sarılmasında tüm çalışanlarımıza AFAD teşkilatı mensubu olarak müteşekkiriz. Zor günde millet devlet dayanışmasının destansı örnekleri sergilendi. Bağış kampanyasında aziz Kastamonu halkı gibi tüm Türkiye tek yürek oldu gıda-hijyen-giyim-ısınma-barınma gibi pek çok alanda ayni yardımlarını bölgeye gönderdi. Bu necip milletimiz, 7 sinden 7 ine tüm ferdiyle, neyi varsa paylaştı. Evindeki yorganını, düğünü için ayırdığı parasını, kumbarasındaki biriktirdiği harçlığı afet bölgesine gönderdi. Yaraların sarılması, afetin etkilerinin silinmesi için tüm ülke canla başla seferber oldu. Afetzede vatandaşlarımızın hayatlarının normale dönmesi için insanüstü bir gayret sergilendi. Bölgede beslenme hizmeti kapsamında günlük ortalama 4 milyon kişiye yemek hizmeti verildi. 20 milyon gıda kolisi dağıtıldı, yaklaşık 150 bin yardım tırı bölgeye ulaştırıldı ve bunların dağıtımları koordine edildi. İlimizden de 3 bine yakın personelimiz bölgede görev alarak pek çok konuda faaliyet sürdürmüştür. Ulusal düzeyde gerçekleştirilen kampanyalarla 140 milyardan fazla nakit bağış toplandı. Toplanan bu bağışlar, kira ödemeleri, hasar hane ödemeleri, taşınma, vefat ve tahliye ödemeleri için kullanıldı. Milletçe el ele vererek, omuz omuza gösterdiğimiz dayanışma asrın felaketini, asrın birlikteliğine dönüştürdü. 3.5 milyon insanımızın bölge dışına tahliyesi gerçekleştirildi. 1 milyon 188 bin vatandaşımız yurtlarda misafir edildi' dedi.

'Depremden Hemen Sonra Etkilenen Alanla Da Çadır Kentler Kuruldu'

Dr. Suat Tüfekci konuşmasının devamına; 'Depremden hemen sonra etkilenen alanla da çadır kentler kuruldu. Bölgeye 1 milyon çadır sevk edildi. Bunların bir kısmı bireysel olarak dağıtıldı. 350 çadır kent alanında 645 bin çadır kuruldu ve yaklaşık 2,5 milyon afetzedemize buralarda geçici olarak barınma imknı sağlandı. Bölgede 415'den fazla konteyner kentte, 215 bin adet konteyner kuruldu. Yaklaşık 700 bin kişiyi bu alanlarda geçici olarak barındırıldı. 350 bin hanemize kira desteği sağlandı. Kurulan geçici yaşam alanlarında, park, spor sahası, oyun alanı, kreş, vb. sosyal donatı alanları kurularak travmatik etkiler silinmeye çalışıldı. Bakanlıkların mobil koordinasyon merkezleri ve afet yönetim merkezleri mobil araçlarla sahada kurularak, hasar tespit, zarar tespit, hak sahipliği, acil yardım gibi pek çok konuda başvuruların hızla alınması sağlandı. Prefabrik okullar hızlıca tesis edilerek yavrularımızın eğitim hayatında uzaklaşmalarının önüne geçildi. Depremde zarar gören yapıların belirlenmesi için bir milyon 538 bin 9 binada, 4.milyon 765 bin 345 bağımsız bölümde hasar tespit çalışması tamamlanmıştır. Yaşanan depremlerde 38 binden fazla bina yıkıldı, 200 binden fazla bina ağır hasar, 40 binden fazla bina orta hasar, yaklaşık 450 bin bina da az hasar gördü. Yıkılan evlerin yapılması, bölgenin yeniden imarı için hızla çalışmalara başlanılmış olup bugüne kadar 201 bin 580 konut ile iş yerinin anahtarlarını vatandaşlarımıza teslim edildi. Devletimizin gayreti sayesinde, deprem bölgesindeki 11 ilde 2025 yılı sonunda 358 bin 859 konut, 31 bin 307 iş yeri ve 62 bin 817 köy evi olmak üzere toplam 452 bin 983 bağımsız bölüm hak sahiplerine teslim edilmiş olacaktır. Yine bölgede zarar gören sivil mimari unsurları, restore edilerek hızlıca ayağa kaldırıldı. İşyerleri, sanayi siteleri, okullar, hastaneler, kamu binaları, sosyal donatı unsurlar inşaa edilerek gündelik hayat hızla normale döndü. Yaralarımız hızla sarılmakta, asrın felaketinin izleri silinmektedir. Ülkemiz güçlü bir ülke, milletimiz zor günde kader birliğini hızlıca tesis eden necip bir millettir. Türk Milleti her zorluğun üstesinden gelmeyi tarihte hep bilmiştir. Bu sayede asrın felaketi, asrın dayanışmasına dönmüştür' ifadelerini kullandı.

'Bölgede Bin 500'den Fazla Aktif Heyelan Noktası Tespit Edildi'

Heyelanlı alanlar ve güvenli bölgeler hakkında bilgiler veren İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürü Dr. Suat Tüfekci; 'Normalde heyelanlı alanlarda kalan ve üzerine konut yapılan bölgelerde vatandaşların güvenli yerlere taşınması konusunda çalışmalar yürütülüyor. Çalışmanın esas amacı da bu. Çünkü biliyorsunuz, Karadeniz Bölgesi heyelanlara, özellikle de yağış, eğim ve toprak yapısıyla ilişkili olan toprak kaymalarına maruz kalan bir coğrafya. Bu nedenle, bölgede bin 500'den fazla aktif heyelan noktası tespit edildi. Bu kapsamda, afet maruz bölge çalışmaları yürütülüyor. Eğer gerçekten ıslah mümkün değilse, afet riski nedeniyle bölge yasaklanıyor ve yer seçim aşamalarından sonra vatandaşlarımıza güvenli konutlar teslim ediliyor. Ancak bu durum, her yıl değişebiliyor. Yeni yağışlarla birlikte yeni heyelan bölgeleri oluşabiliyor. Sahadaki mühendis incelemeleri sonucunda bu alanlar tespit ediliyor ve nihayetinde Cumhurbaşkanlığı kararıyla resmi olarak ilan edildikten sonra süreç yürürlüğe giriyor' dedi.

'Bu Tür Çalışmalar Sürekli Devam Etmek Zorunda'

Kastamonu'da olası afetler hakkında konuşan Dr. Suat Tüfekci; 'Kastamonu da geçmişte büyük afetler yaşamış bir ilimiz. Az önce de belirttiğim gibi, 1943 yılındaki büyük depremde bin 902 vatandaşımız hayatını kaybetti. Bu süreçten sonra kamu binalarımız güçlendirildi. Özellikle Millî Eğitim ve sağlık binalarında yenilemeler gerçekleştirildi. Bu sayede sosyal hayat, ulaşım altyapısı ve diğer asli kamu hizmetleri sunulan binaların güçlü olduğunu biliyoruz. Ancak bu tür çalışmalar sürekli devam etmek zorunda. Sadece kamu binalarının değil, vatandaşlarımızın da bireysel olarak bu sürece katkıda bulunması gerekiyor. Özellikle 2000 yılından sonra yürürlüğe giren deprem yönetmeliğine uygun yapılan konutlara baktığımızda, vatandaşlarımızın ev satın alırken yalnızca cephesi, yola yakınlığı veya mutfağın büyüklüğüne değil, yapının sağlamlığına da dikkat etmesi gerekiyor. Eski tarihlerde yapılmış binalar için ise güçlendirme ihtiyacı olup olmadığı konusunda deprem dayanım testlerinin yaptırılması büyük önem taşıyor. Çünkü tedbir almak en önemli unsurdur ve vatandaşlarımızın bu konuda duyarlı olması gerekmektedir' ifadelerine yer verdi.

'Anadolu Fayı Tosya İlçemiz Sınırlarından Geçiyor'

Yapılan çalışmalar hakkında konuşan Dr. Suat Tüfekci; 'Bu kapsamda kamu binaları ve diğer kurumlarla ilgili çalışmalar sürdürülüyor. Özellikle riskli ilçeler konusunda da hassas davranıyoruz. Biliyorsunuz, Anadolu Fayı Tosya ilçemiz sınırlarından geçiyor. En yakın deprem riskinin bu fay hattına yakın 4 ilçemizde hissedileceğini düşünüyoruz. Bunlar İhsangazi, Tosya, Araç ve Kastamonu Merkez ilçeleri. Örneğin, Kastamonu Merkez'de 1943 depreminde 43 vatandaşımız kaya yuvarlanması nedeniyle hayatını kaybetmişti. Bu yüzden vatandaşlarımızın mevcut yapılarını kontrol ettirmesi ve risk taşıyan binalarını güçlendirmesi son derece önemli. Yeni bina tercihlerinde ise özellikle 2000 sonrası yapılan ve deprem yönetmeliğine uygun inşa edilen binaların tercih edilmesi gerektiğini tekrar vurgulamak istiyoruz' dedi.


Özel Haber

Bakmadan Geçme