'Amaçları terörle mücadeleyi baltalamak'

BERAT SATIOĞLU; Türkiye Harp Malulü, Gaziler, Şehit, Dul ve Yetimleri Derneği Şube Başkanı Berat Satıoğlu, silahlı insansız hava araçlarının masun insanları katlettiği yönündeki iddialarda bulunan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve Diyarbakır eski Belediye Başkanı Osman Baydemir’in yaptığı açıklamalara dernek binasında yanıt verdi. Türkiye Harp Malulü, Gaziler, Şehit, Dul ve Yetimleri Derneği Yalova Şube Başkanı Mustafa Ürkmez ayrıca Ağrı Tendürek'te terörle mücadele operasyonunda gazi olan Kerem Mahmutçuk ila birlikte şube başkanlığında bir basın toplantısı düzenleyen Berat Satıoğlu, Tanrıkulu ve Baydemir'in eleştirilerinin başarıyla devam eden terörle mücadeleyi baltalamayı amaçladığını söyledi. “TERÖR İLE MÜCADELEDE SON DERECE MEMNUNUZ” Son zamanlarda terör ile mücadelede memnun olduğunu dile getiren Türkiye Harp Malulü, Gaziler, Şehit, Dul ve Yetimleri Derneği Şube Başkanı Berat Satıoğlu; “Yürütülen terör ile mücadele ile ilgili basında sıkça yer alan insansız silahlı hava araçları ile ilgili ortada haberler dolaşmakta. Bizler şehir aileleri ve gaziler olarak son dönemde yürütülen terör ile mücadelede son derece memnunuz. Bu noktada devletimizin tutumundan terörle mücadele kararlığından memnunuz. Bu terör ile mücadele yürütülürken mutlaka şehitlerimiz, gazilerimiz oluyor. 19 Eylül Gaziler Günü’nde gazilerimizi tekrar hatırlayacağız” dedi. “BÖYLE BİR ŞEY SÖZ KONUSU DEĞİL” Sezgin Tanrıkulu ve Osman Baydemir’in SİHA’lar hakkında açıklamalarına değinen Satıoğlu; “Ana muhalefet partisi içerisinde Sezgin Tanrıkulu ve eski Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir bu işi dillendirip masum vatandaşların öldürüldüğü ve katlettiği yönünden açıklamalarda bulunuyorlar. Sezgin Tanrıkulu, Apo’nun avukatlığını yapmış ve teröristlerin cenazelerinde bulunmuş, bu kişi açıklamaları ile bizleri şaşırtmadı. Hep terörün yanında, teröre destek olan, teröristle bir arada bulunan bir şahıs. Bizi üzen kısmı ana muhalefet partisinin içerisinde olan bir şahsın devlettin yürüttüğü mücadeleyi, kendince barıştan bahsedip bu yürütülen mücadeleyi baltalaması. Bu kişilerin mağdur edebiyatı yapmaları, masum insanların öldürüldüğünü söylemeleri devletin terörle mücadeledeki kararlılığını baltalamaktan öteye geçmiyor. Yılardan beri devletimizin 35 yıldır yaklaşık, terörle mücadeledeki sergilediği bu tutum, bu kararlılık ortada. Hal böyle iken en son noktada bu SİHA’lar tarafından öldürüldüğü iddia edilen kişiler sanki dağda piknik yapıyordu da, dağa piknik yapmaya veya öyle bir geziye çıkmışlardı da onlara devletimizin silahlı hava araçları müdahale etti, orada bir mağduriyet oldu. Böyle bir şey söz konusu değil” dedi. “TERÖRLE MÜCADELEYİ SONUNA KADAR DESTEKLİYORUZ” Belirli güvenlik noktaları olduğunu ifade eden Satıoğlu; “Hepimiz askerlik yaptık. Silahlı Kuvvetlerimizin daha öncesinde açıkladığı, buralara sivil insanların girmesinin yasak olduğu bölgeler vardır. Bu bölgeler daha öncesinden belirlenir, vatandaşa duyurulur. Yani oralardan hayvan geçirilmesi, hayvan otlatılması gibi bunlar devletimizin bilgisi dahilinde yasaklanır. Benim şu anda bildiğim, yanlış bilgi vermek istemiyorum. Güneydoğu’da terörle mücadele yürütülen yerlerde yaklaşık 16 bölgede bu güvenlik nedeniyle izne tabi olan yerler var. Bu SİHA’lar tarafından bahsedilen kişilerin vurulduğu yerler, bu güvenlik gerekçesiyle kapalı yerlerdir. Bu kişilere bir kere bunu sormak lazım, buralarda ne işi var? Bu kişilerin oralarda bulunmasının herhalde iyi niyetle açıklanır bir tarafı yok. O nedenle bizler şehit aileleri, gaziler olarak devletimizin bu noktada yürüttüğü terörle mücadeleyi sonuna kadar destekliyoruz” diye konuştu. “VATANDAŞLIKTAN BİLE ÇIKARILSIN” Son olarak şu ifadeleri kullanan Satıoğlu; “Devletimizin aleyhine, devletimizin milletimiz için yürüttüğü, milletimizin birliği, beraberliği bozulmasın, toprak bütünlüğümüz bozulmasın diye yürüttüğü bu terörle mücadeleyi milletvekili adı altındaki kişilerin baltalaması bizleri ve şehit ailelerimizi son derece derinden yaralamakta, üzmektedir. Bu kişilere karşı devletimizin de milletimiz adına gerekli soruşturmayı, gerekli düzenlemeyi yapacağına da inanıyoruz. Zaten yıllardan beri şehit ailelerimizin ve gazilerimizin gözlerine baka baka bu kişiler, bu terör odaklarının destekçileri, devletimizin merkezinden, Ankara’dan, Millet Meclisi’nden, Gazi Meclis’ten bunu yıllarca yürüttüler. Devletin araçlarıyla oradaki teröristleri desteklediler. Onların mitinglerine katıldılar. Onların cenazelerine katıldılar. Meclis başkan vekili sıfatını taşıyan kişiler, devletimizin kendilerine sağladığı araçlarla oradaki terörle mücadelede devletin karşısında olan bu teröristlerin cenazelerine katıldılar. Bunları hepimiz biliyoruz, hepimiz yaşadık. O yüzden biz yıllardan beri söylediğimiz, teröre kim destek verirse, hangi kurum kuruluş destek olursa bunun mali kaynaklarının kurutulması, devletle olan bağlarını koparılması, bunların devletin haklarından yararlandırılmaması, gerekirse Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ise vatandaşlıktan bile çıkarılması gerektiğine inanıyoruz, düşünüyoruz, hep savunuyoruz. İnşallah önümüzdeki günlerde bunlara da şahit oluruz, görürüz” ifadelerini kullandı. “EN AZ ZARAR VERDİĞİMİZ DÖNEMDEYİZ” Son zamanlarda terörle mücadelenin iyi gittiğini ifade eden Yalova Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimler Derneği Başkanı Mustafa Ürkmez; “Ne kadar başarılı bir terörle mücadelenin yönetildiğini görüyoruz. O kişileri milletvekili olarak telaffuz etmekten ben hicap duyuyorum. Bu mücadele topyekûn olarak dört dörtlük olarak devam ediyor. Halkın arasında infial yaratmak, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları arasında nifak sokmak belli başlı amaçlardır. Bu mücadele hiçbir zaman bitmeyecek, en son hain bertaraf edilene kadar devam edecektir. 90’lı yıllardaki mücadelemiz aynı yürekte sürüyor. Tek farkı teknolojinin olmasıdır. Teknolojiyi en üst şekilde kullanıp, en az zarar verdiğimiz dönemdeyiz. Bu dönem bir şekilde baltalanmaya çalışılıyor. Kim ne yaparsa yapsın, gereken yapılır. Allah silahlı kuvvetlerimize, emniyet güçlerimize güç, kuvvet versin. 1988 ile 1990 yılları arasında Hatay Yayladağ ilçesi Güveççi sınır karakolunda görev yapıyordum. Teknoloji olarak elimizde hiçbir teçhizatımız yoktu. Aynı karakol TOKİ tarafından yapılan yer olarak kullanılıyor. Suriye’den geçişlerin ilk yapıldığı yer. Nereden, nerelere gelindi. Türkiye Cumhuriyet’i ve Türk Silahlı Kuvvetleri baltalanmak isteniyor. Aslı astarı olmayan işlerdir. Gazilerin ne durumda olunduğu bilinmelidir. Kimse evladının kolunu, bacağını para karşılığı vermek istemek. Ama gazilik farklı bir mertebedir. Bedelsiz, vatan sevgisi için yapılıyor” şeklinde konuştu. “HER HALİMİZE ÇOK ŞÜKÜR” Geçtiğimiz aylarda Ağrı'nın Doğubayazıt İlçesi Tendürek Dağı Bölgesi’nde yürütülen operasyonlar sırasında yaralanan Kerem Mahmutçuk tedavisi hakkında bilgi verdi. Mahmutçuk; “Ankara Bilkent Fizik Tedavi Rehabilitasyon Merkezi’nde tedavi görüyorum. Önümüzdeki ay tekrar yatışımız olacak. Sırtıma şarapnel parçaları geldiğinden dolayı sinirde zedelenme var. Elimde tendom yaralanmasından ötürü eklem sertliği oluştu, başparmak fonksiyon görmüyor. Sağ kulakta yüzde 40 duyma kaybım var. Çenem kırık, sağ yanak kısmen felçli. Çok şükür bunlarla atlattık. Her halimize çok şükür” ifadelerini kullandı.