AFAD: 'Kastamonu Deprem Risklerini İçinde Barındıran Bir İldir'
Kastamonu İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü tarafından 17 Ağustos Depremi'nin 25'inci yılı münasebetiyle bilgilendirme yapıldı.
Kastamonu İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü tarafından yapılan bilgilendirmede; “Cumhuriyet tarihimizde yaşadığımız en büyük depremlerden birisi olan 17 Ağustos depreminin üzerinden 25 yıl geçti. 17 Ağustos 1999'da yerel saatle 03.02'de merkez üssü Gölcük olan Mw 7.6 büyüklüğündeki 45 saniye süren Gölcük depremi sadece Kocaeli’nde değil, Ankara'dan İzmir'e kadar geniş bir bölgede ve Marmara'da hissedildi. 285 bin 211 ev, 42 bin 902 işyeri hasar gördü. Depremde 18 binden fazla vatandaşımız hayatını kaybetti. Bilindiği gibi deprem, insanın hareketsiz kabul ettiği ve güvenle ayağını bastığı toprağın da oynayacağını ve üzerinde bulunan tüm yapılarında hasar görüp, can kaybına uğrayacak şekilde yıkılabileceklerini gösteren bir doğa olayıdır. Dünyadaki diğer insanlar gibi, bizler de ülkemizin her yerinde deprem (ve diğer afetlerin) tehlikesi ile karşı karşıyayız. Yurdumuzun yüzde 92 sinin deprem kuşağında olduğu, nüfusumuzun yüzde 95 inin deprem tehlikesi altında yaşadığı ve ayrıca büyük sanayi merkezlerinin ve barajlarımızın yüzde 93 ünün etkin deprem bölgelerinde bulunduğu yadsınamaz bir gerçektir” denildi.
'Merkez ve Güney İlçelerimiz Riskli Bölge İçerisindedir'
İlimizin durumuna değinen AFAD; “İlimiz deprem risklerini içinde barındıran bir ildir. Dünyanın ve ülkemizin en aktif faylarından biri olan yaklaşık bin 500 km uzunluktaki Kuzey Anadolu Fay Zonu (KAF) Kastamonu şehir merkezinin 35 km güneyinden (Tosya ilçemizden) geçmekte ve ilimiz için önemli bir tehdit kaynağını oluşturmaktadır. Kuzey Anadolu fay sistemi Kastamonu’da hasara neden olabilecek deprem üretme potansiyeline sahiptir. Depremler belirli fay hatları boyunca tekrarlandığı bilinmektedir. Yer kabuğundaki enerji birikiminin ani boşalması sonucu meydana gelir ve bu enerji birikimi belirli aralıklarla tekrarlanabilir. Yapılan incelemeler sonucu Kastamonu ili ve yakın civarında tarihsel ve aletsel dönemde birçok hasar yapan deprem oluştuğu görülmektedir. 18.03.2018 tarih ve 30364 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete de yayınlanarak 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Türkiye Deprem Tehlike Haritasında en büyük yer ivmesi ilimiz için PGA (g)01-0.65 aralığında görülmektedir. Bu nedenle ilimiz yüzölçümünün yarısına yakını yüksek tehlikeli deprem bölgesinde yer almaktadır. Kuzey Anadolu Fay Hattına yakın Merkez ve güney ilçelerimiz deprem durumu açısından riskli bölge içerisindedir. Kastamonu ve yakın civarının deprem etkinliği kent merkezini 90 km çevreleyecek şekilde çizilen dairesel alan içine düşen ve 1900-2021 yılları arasında meydana gelmiş magnitüdü M>= 5.5 olan deprem verileri belirlenmiştir. Kastamonu ve yakın civarında aletsel dönemde (1900-2021); 9 Mart 1902 tarihinde; Çankırı depremi (Büyüklük: 5.6), 25 Haziran 1910 tarihinde Tosya depremi (Büyüklük:6.1), 9 Haziran 1919 tarihinde Almus (Tokat) depremi (Büyüklük:5.7), 21 Kasım 1942 tarihinde Osmancık (Çorum) depremi (Büyüklük:5.5), 26 Kasım 1943 tarihinde Tosya – Ladik depremi (Büyüklük:7.2), 7 Eylül 1953 tarihinde Çerkeş depremi (Büyüklük:6.0) meydana gelen ve hasar oluşturmuş depremlerdendir. İlimiz Merkez, Araç, Cide, Seydiler, Tosya, Taşköprü, Daday, İhsangazi, İnebolu, Küre ve Şenpazar ilçelerimizde Başkanlığımızca kurulan toplam 13 adet Deprem Gözlem İstasyonu bulunmaktadır. Bu istasyonlar deprem aktivitesini daha hassas bir şekilde izleyerek deprem büyüklüklerinin daha doğru belirlenmesine yardımcı olmaktadır. ‘Deprem öldürmez, bina öldürür’ sözü depremlerin kendisinden ziyade yapıların güvenliğinin ve hazırlığının önemine dikkat çeker. Depremin yıkıcı etkilerini en aza indirmek için toplumun her kesiminde farkındalık oluşturmak için çaba göstermeliyiz. Türkiye bir deprem ülkesidir. Bu gerçek maalesef bizlere yaşadığımız son depremlerle en acı şekilde hatırlatıldı. Artık unutmamak, kendimizi korumak ve hazırlık yapmak bizim elimizde. Dünyanın bugünkü şeklini alması milyonlarca yıl sürmüştür, ancak uygarlıkların kurduğu insan yerleşimleri depremle bir dakika içinde yerle bir olabilmektedir. Deprem anında doğru davranış kurallarını sergilemekte çok önemlidir” ifadelerini kullandı.
Deprem Öncesi Alabileceğiniz Önlemler
Deprem öncesi alabileceğiniz önlemleri sıralayan AFAD; “Yerleşim bölgeleri titizlikle belirlenmelidir. Kaygan ve ovalık bölgeler iskâna açılmamalıdır. Konutlar gevşek toprağa sahip meyilli arazilere yapılmamalıdır. Yapılar deprem etkilerine karşı dayanıklı inşa edilmelidir. (Yapı Tekniğine ve İnşaat Yönetmeliğine uygun olarak) İmar planında konuta ayrılmış yerler dışındaki yerlere ev ve bina yapılmamalıdır. Dik yarların yakınına, dik boğaz ve vadilerin içine bina yapılmamalıdır. Çok kar yağan ve çığ gelen yamaçlarda bina yapılmamalıdır. Mevcut binaların dayanıklılıkları artırılmalıdır. Konutlara deprem sigortası yaptırılmalıdır. bu önlemlerin yanı sıra, yapısal olamayan, yani binadan değil de eşyalardan kaynaklanacak hasarlardan korunmak için günlük kullandığımız eşyalarımızın ev içerisine yerleştirilmesinde sayılan önlemleri almalıyız. Dolap üzerine konulan eşya ve büro malzemeleri kayarak düşmelerini önlemek için plastik tutucu malzeme veya yapıştırıcılarla sabitlenmelidir. Soba ve diğer ısıtıcılar sağlam malzemelerle duvara veya yere sabitlenmelidir. Dolaplar ve devrilebilecek benzeri eşyalar birbirine ve duvara sabitlenmelidir. Eğer sabitlenen eşya ve duvar arasında boşluk kalıyorsa, çarpma etkisini düşürmek için araya bir dolgu malzemesi konulmalıdır. Tavan ve duvara asılan avize, klima vb. cihazlar bulundukları yere ağırlıklarını taşıyacak şekilde, duvar ve pencerelerden yeterince uzağa ve kanca ile asılmalıdır. İçinde ağır eşyalar bulunan dolap kapakları mekanik kilitler takılarak sıkıca kapalı kalmaları sağlanmalı. Tezgâh üzerindeki kayabilecek beyaz eşyaların altına metal profil koyarak bunların kayması önlenmelidir. Zehirli, patlayıcı, yanıcı maddeler düşmeyecek bir konumda sabitlenmeli ve kırılmayacak bir şekilde depolanmalıdır. Bu maddelerin üzerlerine fosforlu, belirleyici etiketler konulmalıdır. Rafların önüne elastik bant ya da tel eklenebilir. Küçük nesneler ve şişeler, birbirlerine çarpmayacak ve devrilmeyecek şekilde, kutuların içine yerleştirilmelidir. Gaz kaçağı ve yangına karşı, gaz vanası ve elektrik sigortaları otomatik hale getirilmelidir. Binadan acilen çıkmak için kullanılacak yollardaki tehlikeler ortadan kaldırılmalı, bu yollar işaretlenmeli, çıkışı engelleyebilecek eşyalar çıkış yolu üzerinden kaldırılmalıdır. Geniş çıkış yolları oluşturulmalıdır. Dışa doğru açılan kapılar kullanılmalı, acil çıkış kapıları kilitli olmamalıdır. Acil çıkışlar aydınlatılmalıdır. Karyolalar pencerenin ve üzerine devrilebilecek ağır dolapların yanına konulmamalı, karyolanın üzerinde ağır eşya olan raf bulundurulmamalıdır. Tüm bireylerin katılımı ile (evde, iş yerinde, apartmanda, okulda) ‘Afete hazırlık planları’ yapılmalı, her altı ayda bir bu plan gözden geçirilmelidir. Zaman zaman bu plana göre nasıl davranılması gerektiğinin tatbikatları yapılmalıdır. Bir afet ve acil durumda eve ulaşılamayacak durumlar için aile bireyleri ile iletişimin nasıl sağlanacağı, alternatif buluşma yerleri ve bireylerin ulaşabileceği bölge dışı bağlantı kişisi (ev, işyeri, okul içinde, dışında veya mahalle dışında) belirlenmelidir. Önemli evraklar (kimlik kartları, tapu, sigorta belgeleri, sağlık karnesi, diplomalar, pasaport, banka cüzdanı vb.) kopyaları hazırlanarak su geçirmeyecek bir şekilde saklanmalı, ayrıca bu evrakların bir örneği de bölge dışı bağlantı kişisinde bulunmalıdır. Bina yönetimince önceden belirlenen, mesken veya iş yerinin özelliği ve büyüklüğüne göre uygun yangın söndürme cihazı mutlaka bulundurulmalı ve periyodik bakımları da yaptırılmalıdır. Afet ve Acil Durum Çantası hazırlanmalıdır” şeklinde uyarılarda bulundu.
AFAD son olarak; “Tüm halkımıza afetlere karşı hazırlıklarını ve afet farkındalık eğitimlerini tamamlamalarını ayrıca tüm IOS ve Android kullanıcılarının yararlanabileceği uygulama, App Store ve Google Play uygulama mağazalarından indirilebilen AFAD ACİL Mobil Uygulamasını telefonlarına indirmelerini tavsiye diyor ve AFAD Gönüllüsü olmaya davet ediyoruz” dedi.