AFAD, Güzel Sare'yi unutamıyor

“EKİP ARKADAŞLARIMIZ KAHRAMANMARAŞ’TA 15 KİŞİYİ ENKAZDAN ÇIKARDI”
Kastamonu'dan bölgeye giden AFAD ekiplerinin Kahramanmaraş’ta 15 kişiyi enkazdan sağ çıkardığını söyleyen Kastamonu İl Afet ve Acil Durum Müdürü Uğur Minder, “Deprem olduğunda biz hissetmedik fakat AFAD başkanlığından arandım. Hemen ekibini topla ve deprem bölgesi olan Kahramanmaraş’a hareket edin denildi. Ben ise, İl Müdürü olarak Hatay’a görevlendirildim. Hava muhalefeti sebebiyle ulaşmamız güç oldu, yolda kar vardı. Saat 20.00-21.00 gibi Kahramanmaraş’a vardık. Arkadaşlarımız vakit kaybetmeden hemen çalışmaya başladı. Sabaha kadar çalışmalarımız sürdü. Sonra ben Hatay’a geçtim. Bu sefer bütün yoğunluğumuzu Hatay’a verdik. Elektrikler yoktu, telefonlar çekmiyordu. Hatay’da yoğun bir çalışma yürüttük. Kırıkhan’da 200 civarında enkaz vardı. Onları harita üzerinde konumlandırdık. Hızlı bir şekilde ekipleri enkaza göre gruplara ayırarak çalışmaya başladık. Bin 600 civarında insanı hafif ya da orta yaralı olarak kurtardık. Bin 600 insanı hemen birkaç gün içerisinde çıkardık. Depremin üçüncü gününün ardından daha titiz çalışmalara başladık. Arkadaşlarımız Kahramanmaraş’ta 15 kişiyi enkazdan çıkardı. 222’nci saatte bir kadını kurtardık. Bizler, depremin altıncı gününde bütün çalışmalarımızı Kırıkhan’da bitirmiştik” dedi.
“TAKİP EDEREK SARE İLE ANNESİNİ KURTARDIK”
Güzel Sare’nin, ‘Acele etmeyin, bizim bir şeyimiz yok’ diyerek kendilerini motive ettiğini belirten Kastamonu AFAD Müdürlüğü Arama Kurtarma Ekip Şefi Özkan Holtacıoğlu ise, “6 Şubat’ta meydana gelen depremin ardından Kahramanmaraş’ta görevlendirildik. Yaklaşık 12 saatte Maraş’a ulaştık. İlk gün saat 18.00 civarında ilk enkazımızda çalışmaya başladık. Hilal Apartmanımızda çalışma yürütürken Güzel Sare isimli kızımızı da buradan aldık. Kendileri ikinci katta annesiyle birlikte yarım yıkılmış bir binanın ikinci ve üçüncü katında mahsur kalmışlardı. Babasının bizleri yönlendirmesiyle Sare ile annesine ulaştık. Seslerini duyduk, daha sonra müdahale ile birlikte üst kattan aşağıya delik açarak yanlarına ulaşmaya çalıştık. Bu arada tabii ki depremzedelerle birlikte sohbet ediyoruz. Durumlarını anlamaya çalıştık. Bir sıkıntıları yoktu, maskeleri dahi vardı. Binanın kenarında bulunan baca deliğinden sesleri geliyordu. Bulundukları alana yaklaşık 2-3 metre mesafede olduklarını tahminle üstlerindeki tablayı delmeye başladık. Yaklaşık 50-60 santimetre genişliğinde delik açtık. O delikten kendilerini gördük ve seslerini duyduk. Hatta Güzel Sare kızımız, ‘Acele etmeyin, bizim bir şeyimiz yok’ diye bizleri de motive etti. Güzel bir çalışma ile ikisini de sağ olarak kurtardık. Tarifi yapılamaz bir duyguydu. İlk aldığımız kazazedelerimizde, canlılardı ve durumları da çok iyiydi. Bu bizi daha da motive etti. Devamında da 16 saat içerisinde 10 kişiye daha ulaştık canlı olarak. Mutluyuz. Temennimiz böyle bir afetin tekrar yaşanmaması. İnşallah çıkardığımız ya da çıkarılan bütün depremzedelere Allah şifa versin, ölenlere de rahmet eylesin” diye konuştu.
“ORTALAMA 16’NCI SAATLERDE İLK VAKAMIZA ULAŞTIK”
Depremin 16’ncı saatlerinde ilk vakalarına ulaştıklarını ve Güzel Sare’yi enkazdan çıkardıklarını belirten Kastamonu AFAD İl Müdürlüğü Arama Kurtarma Teknisyeni Şükrü Coşkun da, “Güzel Sare’nin ve annesinin yerini babasından öğrendik. Daha sonra olay yerine giriş yapmak için gerekli hazırlıklarımızı yaptık. Bacanın yakınında çalışma yaparsak hemen ulaşabileceğimizi düşündük ve kırmaya başladık. Bu esnada seslerini duyduğumuz için bir yandan da konuşmaya çalışıyorduk. İletişim kurarak hem onları sakinleştirmeye hem de geldiğimizden haberleri olsun ve korkmasınlar istiyorduk. Daha sonra o bölgeyi tamamen kırıp açtığımız zaman sadece demirler kalmıştı. Seslerini duyabiliyor, hatta eğildiğimizde görebiliyorduk. Bu sırada ben çalışma yaparken Hakan kardeşimiz aile ile konuşmayı sürdürdü. Bizim deprem bölgesine ulaşmamız yaklaşık 12 saat sürdü. Kış şartları da ağırdı, her şey üst üste geldi. Bölgeye girer girmez görev aldık. Mahalleye hemen yönlendirildik. Ortalama 16’ncı saatlerde falan ilk vakamıza ulaştık. Bölgede aynı mahallede çöken birkaç tane apartman vardı. Daha bizleri bekleyen bir sürü vakalar vardı. Ama Güzel Sare ile annesine depremin 16’ncı saatinde ulaştık ve sağ salim enkazın altından çıkardık” şeklinde konuştu.
“BİR İNSANI KURTARMAK KELİMELERLE ANLATILAMAZ”
“Bir insanı kurtarmak kelimelerle anlatılamaz” diyen Coşkun, “Büyük bir mutluluk. Çıkartıyorsunuz insanları ve sevincini yaşıyorsunuz ama bu sevinci uzatamıyorsunuz. Daha kurtarılmayı bekleyen bir sürü insan var. Anlık sevinçler yaşıyoruz. Çok mutlu oluyoruz, toparlanıp tekrar işimize koyuluyoruz. 16, 17 saat içerisinde aynı bölgede toplamda 20 kişiye ulaştık sağ olarak. Hepsini çıkarttık. Çünkü bize Hilal Apartmanı olarak vermişlerdi fakat diğer apartmanlarda çöküktü. Biz 5 kişilik bir ekiptik. Ekibimizi yeri geldi ikiye böldük, üçe bölündük. Biz üç kişi bir yerde çalışma yaparken aynı şekilde iki kişilik ekibimizde başka yerde arama kurtarma yaptı. Az kişi olsak ta işimizi hızlandırdık. En azından diğer taraftaki kişileri çıkarttığımızda hemen diğer arkadaşlara desteğe gittik. Arkadaşlarımız ön hazırlıklarını yaptıkları için hızlı bir şekilde oradaki depremzede vatandaşlarımızı da enkazdan çıkardık. Böylelikle ekip sayımızın azlığına rağmen çok kısa zamanda büyük işler başardık” ifadelerini kullandı.
“SARE’NİN ‘ACELE ETMEYİN, BİR ŞEYİMİZ YOK’ DEMESİ BİZLERİ ÇOK DUYGULANDIRDI”
8 yaşındaki Güzel Sare’nin sözlerinin kendilerini duygulandırdığını ifade eden Arama Kurtarma Personeli Hakan Baş da, “Güzel Sare ile muhabbet ettim, bilincini ölçmek için. Sare’ye çeşitli sorular sordum. İkinci sınıfa gidiyormuş, dersleri çok güzelmiş. Sonra korkma seni alacağız dediğimiz de o da bize, ‘acele etmeyin, bir şeyimiz yok’ dedi. Bu sayede bizler daha çok heveslendik, daha çok motive olduk. Daha da hırslanarak Güzel Sare ile annesini ekip olarak enkazdan çıkardık. Güzel Sare’nin bize bu şekilde cevap vermesi bizleri duygulandırdı. 8 yaşındaki Güzel Sare’nin ‘Acele etmeyin, bir şeyimiz yok’ demesi bizleri çok duygulandırdı. Çok metanetliydi, ufak bir çocuktan daha fazlasıydı. Yorulmuştuk fakat ama hiç yorgunluğumuzu hissetmeden çalıştık. Güzel Sare’nin bize verdiği cesaret ve azimle daha verimli çalıştık” dedi. (iha)