Aday Adayı Özdemir: 'Kastamonu'da Ortak Aklı Hayata Geçireceğiz'
AK Parti'den Belediye Başkanı Aday Adayı Yaşar Özdemir, basın mensuplarıyla bir araya gelerek 2024 yerel seçimlerine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Cem Sultan Bedesteni’nde gazetecilerle buluşan Özdemir, burada yaptığı konuşmada, yakın zamanda yerel seçimlerin yapılacağını hatırlatarak; “Kastamonu’da doğduk, Kastamonu’da öleceğiz ve geride hoş bir seda bırakmamız lazım. 1994 yılında Kastamonu’da masa silerekten mali müşavirlik mesleğinin en alt bölümünde işe başlayan stajyerim. Kastamonu bize birçok şey kazandırdı. Kastamonu’da güzel işler yapmak nasip oldu. Hem ticari hem insani hem sivil toplum örgütü hem sosyal hem de kültürel anlamda elimizden geldiğince bir şeyler yapmaya çalıştık. 2015’te AK Parti il Yönetim Kurulu Üyesi olarak seçildik. Şu anki Milletvekilimiz Halil Uluay ile birlikte üç yıl görev yapma imkanımız oldu. İl yönetim kurulu üyeliği, İl Başkan Yardımcılığı, daha sonra 2017 yılında bir il başkanı adaylığı sürecimiz oldu 2018’de de milletvekilliği aday adaylığı sürecimiz oldu. 2015’ten bu tarafa AK Parti’nin içerisindeyiz ve 1 Ağustos 2023 tarihinde de Kastamonu Belediye Başkanlığı’na aday adaylığımızı kamuoyuna ilan ettik. O günden bugüne kadar sistemsel şekilde muhtarlarımızla, kanaat önderlerimizle, Kastamonu halkıyla, sivil toplum örgütleri başkan ve yöneticileriyle istişareler yaptık. Ortaya bir bilgi birikimi çıktı. Bize bugüne kadar kapılarını açan herkese çok teşekkür etmek istiyorum. Fikirlerinden yararlandık, yararlanmaya da devam edeceğiz. Bize aslında Kastamonu’nun az da olsa bir sentezini çıkartma imkanı verdiler. Bunların hepsini ortaya koyduğumuzda biz asıl amacın Kastamonu olduğunu, sadece iki sloganla ortaya çıkarttık. Bir tanesi ‘konu Kastamonu’ bir tanesi de ‘Ortak akılla, istişareyle Kastamonu Belediye Başkanlığı’na giden yol’ bu iki motto bizim şu anda siyaset yapmadığımızı ve hedefimizin Kastamonu’ya hizmet olduğunu zaten ortaya koydu” dedi.
‘Buraya Elimizi Değil Gövdemizi Koyacağız’
AK Parti’nin hesap kitap yapanların partisi olmadığının altını çizen Özdemir; “AK Parti kimse yokken ‘Ben buradayım’ diyebilenlerin partisi. Biz de ağustosta aday adaylığı noktasındaki sürecimizi başlatırken dedik ki ‘Biz aday adayıyız. Amacımız Kastamonu, konumuz Kastamonu’ şunu düşünmedik işin açıkçası ‘İttifak olur da aday gösterilmeyiz’ veya ‘İttifak olmaz ama aday gösterilmeyiz’ yani biz burada tam anlamıyla acizane küçük de olsa Kastamonu’da bir ismimiz var ‘Bu ismimiz yıpranır mı yıpranmaz mı?’ bunu da düşünmedik. Düşündüğümüz şey biz buradayız, buraya elimizi değil gövdemizi koyacağız. Yapabileceğimiz şeylerle ilgili istişareler yaptık ve bu amaçla başlattık. Bana şunu soruyorlar ‘Neden bu kadar erken bir adaylık açıkladınız?’ Hatta bana bunu soran bir sivil toplum örgütü yöneticisi ağabeyim var. Ben ona şunu söyledim, ‘Benim Allah’a olan inancım var. Cumhurbaşkanı’mıza, Genel Başkanı’mıza liderimize olan güvenim var. Kastamonu’ya olan sevdam, kendime ve ekibime de inancım var. Bu dedim aday adayı olabilmek için yeterli midir?’ o da ‘Evet, yeterlidir’ dedi. Çünkü herhangi birinden icazet alıp ‘Çık bu yola’ denmiş bir kardeşiniz değilim. Kendimiz alıp da bir yerlere koymanın da hiçbir manası yok. Acizane bir aday adayıyım ama bu işi hem adaylıkta hem de sonlandırma noktasına kadar da mesleğimiz gereği bir şeyleri unutmamamız gerekiyor. O yüzden biz unutmamak için not alıyoruz. Not aldığımız şeyleri de hayata geçirmeyi biliyoruz. Amacımız ve hedefimiz belli, Kastamonu’ya hizmet etmek. Kastamonu sorunlarıyla ilgili yaptığımız bu çalışmayı çok değerli buluyorum. Çünkü bir şeylere başlamak, bir şeylerin içerisinde süre kaybetmek aslında memleket açısından da ortaya çıkabilecek yeni projelerin, yeni hizmetlerin önüne geçiyor. Biz bu süreci seçim öncesinde yapmış olduğumuz görüşmelerle bana göre bir kısmını egale etmiş durumdayız ve böyle de devam edecek” diye konuştu.
‘Türkiye’nin Genelini İlgilendiren Bir Gündem’
İttifak durumuna ilişkin de konuşan Özdemir; “Bu hafta ittifak görüşmesinin kurullar arasında yapılacağı söyleniyor. Daha sonra raporlar genel başkanlara sunulacak, genel başkanların bu hafta bir toplantı yapacağı söyleniyor ve onun sonrasında artık tam anlamıyla ittifakın olacağı veya olmayacağı konusunda kesin bir ifade kullanabiliyor olacağız. Bu tamamıyla Türkiye’nin genelini ilgilendiren bir gündem. O yüzden biz de bunun içerisindeyiz. Şu anda tam anlamıyla ‘ittifak yoktur’ diyemediğimiz gibi ‘ittifak vardır’ da kesinlikle diyemiyoruz” dedi.
‘Kastamonu’yu Artık Göç Veren Değil, Göç Alan Bir Şehir Haline Getireceğiz’
Özdemir, ilimizde yapmak istedikleri çalışmalara ilişkin olarak; “Kastamonu’yu tarih, doğa, kültür, manevi, spor ve turizm anlamında bir kent yapmak istiyoruz. Bunun aslında birçoğu ilimizde var. Kastamonu zaten tarih açısından mükemmel bir tarih, milattan öncesine dayanan bir şehir. Medeniyetlerin, krallıkların göz bebeği bir şehir. Dolayısıyla bizim bunu iyi kullanmamız lazım. Doğasıyla, deniziyle, dağıyla, temiz havasıyla, Kastamonu zaten bu anlamda da bulunmaz bir yer. Tarih ve kültür zaten iç içe. Manevi olarak ne diyoruz? Kastamonu evliyalar şehri, şehitler diyarı. Biz, Kastamonu’da ‘turizm var’ diyebilmemiz için Kastamonu’da turisti en az 2 gün konaklatmamız lazım. Transit gelip gidilebilecek bir turizm şehri değiliz, bu çok önemli. Bursa kadim bir şehrimiz. Bursa’da Ulu Cami varsa, bizde Nasrullah Cami, Şeyh Şaban-ı Veli Külliyesi var. Bursa’da çeşitli medreseler var. Kastamonu’da da var. Biz turizme bakış açımızı değiştirip eğer Kastamonu’daki bu muhteşem yerleri ve hatta bunlara ilave yapılabilecek yerleri sahaya sürmezsek, o zaman şunu konuşuruz ‘Misafirini Kastamonu’da nerede ağırlayacaksın, nerede gezdireceksin?’ dolayısıyla bizim Kastamonu’da acil bir şekilde turizmin 2 gün konaklatacağı şekle gelen bir yapı oluşturmak zorundayız. Bunu yaparken de tarihi kentsel dönüşüme gitmemiz lazım. Bu bizim açımızdan öncelikler arasında yer alıyor. Kastamonu’nun ticaret anlamında geliştirilmesiyle alakalı önemli projelerimiz var. Tabii bu projelerin bir kısmı Kastamonu Belediye Başkanlığı’yla ilgili ama büyük bir kısmı genel siyasetle ilgili. Burada iktidar partisinin de bir belediye başkanı olması hasebiyle buradaki gücümüzü kullanacağız. Kastamonu’da bir İnebolu yolu yapıldı. Bu o dönemde Türkiye’deki tek firmanın ihalesine girebileceğinden daha büyük bir ihaleydi. Bu 50 bin nüfuslu İnebolu’yla 150 bin nüfuslu Kastamonu’nun kolay gelip gidişini sağlayabilmesi açısından mı, değil. Bu tamamıyla Kastamonu’nun bundan sonraki süreçte bir lojistik anlamda bir şehir olacağı, Kastamonu’nun Ankara’ya açılan en yakın liman olacağı ve Kastamonu’nun artık sıkışan coğrafyanın da sıkışan şehir içi coğrafyasının da genişletilmesi gerektiğini ortaya koydu. Dolayısıyla biz burada hem doğu hem batı gerekirse kuzey ve güney öncelikli hatlarımızı ticaret anlamında açacağız. Bunların açılması için de genel siyasetten istediğimiz desteği alacağız. Bunlar daha önce denendi, olmadı biliyorum ama süreç şu anki süreç değildi. Ortada birçok farklılıklar var, birçok yeni olaylar var. Dolayısıyla bunları iyi kullanacağız ve bu konudaki plan ve projelerimizi hayata geçirip Kastamonu’yu artık göç veren değil, göç alan bir şehir haline getireceğiz. ‘Kastamonu nüfusunu 10 sene sonra nerede görüyorsunuz?’ diye soracak olursanız, bana kalırsa Kastamonu merkez nüfusu 10 sene sonra 350 bin olarak görüyorum. Bunu hazır olacağız. Buna hazır olacaksın. Kastamonu coğrafyası buna hazır olmalı. Bu nüfusu yaparken kültürümüzün, doğamızın veya tarihimizin dejenere olmadan bunu yapmamız lazım. O zaman biz Kastamonu’da belediyenin sosyal tesislerinden, belediyenin insanlara daha iyi hizmet vermesi noktasından ve istihdamdan bahsedebiliriz. Biz o zaman Kastamonu’da geriye göçün ne olduğundan bahsedebiliriz. Buna gerçek anlamda önem veriyoruz” şeklinde konuştu.
‘Kastamonu’daki Sporu Gelir Getirici Bir Unsur Haline Getireceğiz
Kastamon'yu bir spor şehri yapma hayallerinin olduğunu dile getiren Özdemir; “Hem doğasıyla hem havasıyla hem ulaşımıyla spor şehrine hizmet edebilecek iller yok. Biz bunu Kadıdağı’nda, ulaşımın dibinde, Ilgaz’ın çok yakınında bir lokasyonda çözeceğiz. Burayla ilgili çeşitli projeler var. Bu projelerle birlikte Kastamonu’daki sporu da altyapı anlamında ve tüm ligler anlamında gelir getirici bir unsur haline getireceğiz ve oradan gelen gelirlerle de spor altyapılarını destekleyeceğiz, Kastamonu ihtiyaçlarını karşılayacağız. Spordaki en önemli şeylerden bir tanesini hiçbir zaman unutmayacağız. Çocukların, yetişkinlerin, gençlerin kendini sporla rehabilite edebilmesi, mümkün olduğunca farklı farklı yerlere yönlenmesinin önlenmesi ve buradan doğacak bir veya birkaç kişinin de hem Kastamonu kulüplerine hem memleketine hem de Türkiye ekonomisine de katkı sağlayacağını da düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Çağa Hazır Bir Kent İnşa Edeceğiz’
Özdemir, 5 aşamada bir belediyecilik anlayışı ortaya koyacaklarını dile getirerek; “Bir, kapsayıcı toplum politikaları yapmayı düşünüyoruz. Kentsel yoksulluk ve sosyal dışlanma ile mücadele, yeterli ve uygun konutlara erişimin sağlanması, dezavantajlı gruplar için kapsayıcı eğitim planı, kaliteli ve kolay erişilebilir kamu hizmeti, iş gücü piyasalarının desteklenmesi gibi. İki, yerel ekonomi modeli, bu çok önemli çünkü Kastamonu teşvik bölgesi yani bugün biz İstanbul’a gittiğimiz zaman İstanbul’daki Kastamonulardan bir şey istemek için değil, Kastamonu sizin için ne yapabilir? Bununla ilgili planlamamızı yapacağız. Altyapısına, ulaşımına, yatırım teşvik belgesine yardımcı olacağız. Yatırımcı ne yapacak? Diyecek ki ‘Kastamonu bir cevher var, paramı koyacağım 10 yıl sonra geri alacağım’ bu çok önemli. Kenti, işletmeler ve yatırımcılar için çekiciliğini artıracağız. Yerel teşvik modeli uygulamasıyla yatırım alanlarını çoğaltacağız. Gürültü kirliliğini azaltmak, görüntü kirliliğini azaltmak yani şehri biraz daha özellikle eski Kastamonu kısmında dingin hale getirebilmek. Eski Kastamonu’ya yeni Kastamonu’yu biraz daha olsun ayrıştırabilmek. Atık yönetim ve geri dönüşüm çok önemli. Yenilenebilir enerji noktalarını ne gerekiyorsa uygulamamız lazım. Çocuk, yaşlı, engelli ve gençler için yeni projeler geliştireceğiz. Dezavantajlı gruplar daha fazla istediğini alabilmeli, yani sadece bir alan içerisinde değil tüm Kastamonu’da alabilmeli, bunu yapabilmeliyiz. Olukbaşı ve Kışla Parkı kısmında ortalama 100 dönüme yakın bizim parkımız var değil mi? Buralardan vatandaşların yararlanma şekli bence çok düşük. O yüzden insanların yararlanabildiği kamusal alanlar önemli. Burada kültürel politikalar gözetip alanları geliştireceğiz. Kaliteli, halka açık kamusal alanlar yapacağız. Güvenli şehir yaratacağız. Son aşama ise çağa hazır bir kent inşa edeceğiz. İklim değişikliği, küresel kriz, yenilenebilir enerji kaynakları, bunların tam bir planlaması yapılıp şehrin önümüzdeki günlere hazırlanmasını sağlayacağız. Yani yağmur yağmıyor, sonra bir anda yağıyor, sel oluyor. Yani bunların önüne geçebilecek planlama yapmamız lazım. Bunu eleştirmek için söylemiyorum, pandemi süreci belediyecilik anlamında çok büyük, kazançlı bir süreçti. Evet, o gün derdimiz bu değildi ama sahada kimse yoktu, iş yerleri kapalıydı, öğrenciler yoktu. İstediğin yere gir, istediğin yeri kaz, istediğin yeri kapat, ticaret yoktu. Bu dönemde Kastamonu’da çok ciddi altyapı çalışmaları yapılabilirdi. Sel olacak bölgeler zaten belli, bunların önüne geçilebilirdi. Bunu dediğim gibi üstüne basa basa söylüyorum, eleştirmek için söylemiyorum. Dijital dönüşüm ve yapay zeka ile hayatın yükünü alacağız. Trafik ışıkları buna göre ayarlanabilir. İnsan sağlığına çok zarar verecek yaya geçişleri var. Bunların düzeltilmesi lazım. Işıklandırmanın yeniden düzeltilmesi lazım. O konuda ulaşımla ilgili şehir içi ulaşımın da gözden geçirilmesi lazım. Dezavantajlı gruplar ve eşitsizlik şartlarını ortadan kaldırılması ile ilgili çalışmalar yapacağız. Yenilikçi bir şehir modeli uygulayacağız. Ulaşılabilir ve istişare kültürü yapacağız. Kastamonu’da, unutulmaya yüz tutan istişare ve ortak aklı hayata geçireceğiz. Kastamonu’da bugüne kadar taş üstüne taş koyan her kişi bizim açımızdan değerli. Yani bu manada bugüne kadar görev yapmış tüm belediye başkanlarımız, belediye meclis üyelerini, parti yöneticilerine, vekillerimizi herkese çok teşekkür etmek istiyorum. Kastamonu ile ilgili dertlenen her kişi bizim açımızdan değerli ama bizim de hedefimizde bir Kastamonu var ve bunu da yapabilmek için sürecin tamamlanması ve bu süreçte aday olmayı bekliyoruz. Bunun sonucunda da halkımızın karşısına hizmetlerimizi kendimizi ve ideallerimizi, ekibimizi anlatarak halkımızın teveccühü için çıkacağız. Ondan sonrası ‘nasip’ bakacağız ama hedeflerimiz ve genel düşüncelerimiz bu yönde” şeklinde konuştu.
‘Partimizin Listesine Güveniyorum’
Herhangi bir anket yaptırmadığını dile getiren Özdemir; “Siyaset matematiğe gelen bir şey de değildir. Bu noktada hem kendime hem de partimizin gelecek olan listesine güveniyorum. Ayrıca mesleğimiz gereği bir kozmopolit yapı içerisindeyiz. Bugün, belediyecilik aslında bir tek amaçla siyasi partiye sığdırılabilecek bir şey değil. Şu an Kastamonu’nun her kesiminden oy alabilecek durumda bir aday olduğumu düşünüyorum ve ben bunu Kastamonu Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nda da kanıtladım. Partimiz bir aday gösterip bu isim ben olmazsam, kendisine her türlü manada destek vereceğim ve seçilmesi için çalışacağım ama her yiğidin de bir yoğurt yiyişi var. Dolayısıyla oluşturacağım ekiple Kastamonu’yu farklı bir noktaya taşıyacağımı inanıyorum ve taahhüt ediyorum ama diğer adaylarımız da tabii ki çok değerli insanlar. Herkesin kendi adayıyla yarıştığı demokrasinin vücut bulduğu bir seçim istiyoruz. Bizim isteğimiz budur. Siyaset cesur olmalı, siyaset cesareti sever. Ben, Kastamonu Belediye Başkanlığı’na da seçilirsem, belki en çok yargılanan belediye başkanı olacağımı düşünüyorum. İnandığımız ve güvendiğimiz ve bu memleket için olacak her taşın altına gireceğiz. Çünkü Kastamonu için olan hedeflerimiz sadece birilerinin baktığı açıdan gibi değil. Allah nasip ederse 50-100 sene sonra hatırlanabileceğim bir hizmetle bu işi noktalamak istiyorum. Seçilmezsem de bu defteri (seçim çalışmaları için Özdemir’in tuttuğu defter) seçilen kişiye vereceğim. Önemli olan burada sadece Belediye Başkanlığı değil, hizmet eden bu şehrin ufkunu açan, bu şehrin daha ileri gitmesini sağlayacak bir sistemde Belediye Başkanlığı ve buna göre de bir kadro. Kastamonu Belediye Başkanı olur da 5 sene sonra seçilme kaygım olursa, ben aday olmam. Buradaki amaç gerçekten bir yerlerde olmak değil. Amaç koltuk değil, bakın ben 5 aydan beri hazırlanıyorum. Dersimize çalışmamız lazım. Halka dokunma noktasında biz belediyede oturan bir belediye başkanı olmayacağız, sahada olacağız. Elimizden geldiğince halkın içinde olacağız. Bir taraftan işimizi, gücümüzü yaparken de bir taraftan da insanların önceliğini unutmayacağız. ‘Belediyecilik’ diye bir iş yoktur. Bunu birilerini atıfta bulunmak için söylemiyorum ama yöneticilik vardır. Uluslararası bir kavramdır bu yöneticilik. Biz insanları koordine etmeyi, derlemeyi toplamayı ve bu çatı altında çalıştırmayı bileceğiz. Yüksek İstişare Kurulu kuracağız belediyede. Yüksek istişarede kim olacak? Sivil toplum örgütlerinden muhtarlardan, kanaat önderleri ve akademisyenlerden katılmak isteyen herkesten. Koordineli bir şekilde yaparsak hayatı daha iyi yönetebileceğimizi düşünüyorum” dedi.