8 Mart Dünya Kadınlar Günü Kutlandı
8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Atatürk ve Şehit Şerife Bacı Anıtı önünde program düzenlendi. Dünya Kadınlar Günü kutlamaları çelenk sunumu ile başladı.
Cumhuriyet Meydanı Atatürk ve Şehit Şerife Bacı Anıtı önünde düzenlenen törene Milliyetçi Hareket Partisi Aile, Kadın ve Engellilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, Çankırı Milletvekili Pelin Yılık, Milliyetçi Hareket Partisi Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Nur Tuğba Aktay, Milliyetçi Hareket Partisi Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Güzide Çipan, Belediye Başkanı Rahmi Galip Vidinlioğlu ve eşi İlknur Vidinlioğlu, Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Emre Şahin, MHP Belediye Başkanı Adayı Yüksel Aydın, Türkiye Yardım Sevenler Derneği Şube Başkanı Ferhan Çelen ve kadın dernekleri başkan ve üyeleri, STK Başkan ve Yöneticileri ve Siyasiler başta olmak çok sayıda davetli katıldı.
Kadın derneklerinin çelenk sunumu, saygı duruşunun yapılması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Türkiye Yardım Sevenler Derneği Şube Başkanı Ferhan Çelen tarafından günün anlam ve önemini belirten konuşma yapıldı. Türkiye Yardım Sevenler Derneği Şube Başkanı Ferhan Çelen; “1857 yılında daha iyi iş koşullar için ayaklanan 40.000 dokuma işçisine polisin müdahalesi sonucu, 129 kadının hayatını kaybetmesi üzerinden 50 yıl geçtikten sonra 1910 yılında Danimarka'nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar Toplantısında Alman Sosyal Demokrat önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına (International Women's Day - Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi. 2. dünya savaşından sonra 1960 lı yıllarda ABD'de de kutlanmaya başlamasının ardından bütün Dünya da hızla benimsendi ve 1977 yılında Birleşmiş Milletler tarafından da kabul edilmesiyle resmiyet kazanmış oldu” dedi.
‘Haksızlıklar Halen Devam Etmektedir’
Çelen konuşmasının devamında Hz. Muhammed’in yüzyıllar önce kadın haklarından Veda Hutbesinde bahsettiğini belirterek, “Aslında bundan yüzyıllar önce İslam Dininin Yüce Peygamberi, Hazreti Muhammed Veda Hutbesi’nde insanların bir birleri üzerinde olan haklarından ve özellikle de kadınların haklarından tarihi anlamda ilk kez resmi olarak bahsetmiş ve 1400 yıl önce kadın hakları ile ilgili ilk yazılı kuralları oluşturmuştur. Yine 20.yüzyilın başında Ulu önder Atatürk, Türk Kadını’na seçme ve seçilme hakkı başta olmak üzere, pek çok hakkı kanunlara dayandırarak verirken, bu konuda dünyanın pek çok gelişmiş ülkesine de ilham kaynağı olmuştur. Bütün bu mücadelelere ve kazanımlara rağmen, eğitimli de olsa, eğitimsiz de olsa, ülke gelişmiş de olsa, gelişmemiş de olsa kadınlara yönelik baskı, şiddet, mobbing gibi haksızlıklar halen devam etmektedir. Kadınların yürüttükleri mücadelenin temelinde, Kadınların, dünyanın her tarafında yüzyıl önce olduğu gibi, bugün de eşitlik için, bağımsızlık için, politik haksızlıkların ortadan kalkması için, seçme ve seçilme hakkı, günlük çalışma saatlerinin, koşullarının ve ücretlendirmenin kadınların özelliklerine göre, yeniden düzenlenmesi gibi konular; yani daha iyi yaşama ve çalışma koşulları elde edebilmek için mücadeleleri devam etmektedir. Bütün insanlık olarak, duygu dünyamız ve iç âlemimize bir göz atacak olduğumuzda kadınlarımızın, fiziksel olarak narin yaradılışlarının altında aslında, engin bir dayanıklılık üretkenlik ve derinlik barındırdıklarını görmek, hiç de zor olmayacaktır. Günlük hayatın koşuşturmacası sırasında, belki de hayatın gerçek anlamını ıskaladığımız zamanlarda aslında hayatın temelinin sevgiden ibaret olduğunu bizlere hatırlatan analarımız, kızlarımız, eşlerimiz yani bütün kadınlarımız değil midir? İnsanlar arasında var olan güzel hasletler ve özellikle de sevgi, aslında Yüce Yaradan’ın kendi özelliklerinin, insanlardaki minicik yansımaları değil midir? Bu sevgi, kimi zaman bir eşin diğerine, kimi zaman bir ananın evladına, kimi zaman öğretmenin öğrencisine ve en önemlilerinden birisi de talep edilenin; kendisinden yârdim bekleyenlere duyduğu sevgi ve şefkat olarak günlük hayatımızda yer bulmaktadır. İşte bu duygularla birbirimize, ailemize, çevremize ve bütün insanlığa duyduğumuz sevginin hiç azalmaması dileğiyle, dünyayı sevgi ile dolduran tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum” şeklinde konuştu.