104 Yıl Öncesine Işık Tutan O Sergi Açıldı
Anadolu'nun işgale karşı haklı sesini duyurmak amacıyla 10 Aralık 1919'da Kastamonu'da yapılan İlk Türk Kadın Mitingi'nin 104'üncü yılı kutlamaları kapsamında 'Ya İstiklal Ya Ölüm' sergisi düzenlendi.
Kent Müzesi ile Olgunlaşma Enstitüsü usta öğreticileri ve öğretmenleri tarafından 104 yıl öncesinin koşullarını ve atmosferini yansıtmak amacıyla yapılan çalışmalar, Mimar Vedat Tek Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen programla sergilenmeye başladı. Sergide, cam boyama, kumaş üzerine akrilik ve minyatür çalışmaları gibi çeşitli eserler yer alırken sanatseverler geçmişle buluşturuyor.
‘Kitlesel Anlamda İlk Mitingdir’
Kent Müzesi ve Mimar Vedat Tek Kültür ve Sanat Merkezi Müdürü Murat Karasalihoğlu, yaptığı açılış konuşmasında, katılımcıları selamlayarak; “Mustafa Kemal Atatürk’ün hepimizin çok iyi bildiği ve Anadolu Türk kadınının Milli Mücadele’de yaptıkları ile onurlandırdığı Konya konuşmasında özetle cephe gerisindeki üstün rolleri ile anlatıp ‘Dünyada hiçbir milletin kadını, ben Anadolu kadınından fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte, Anadolu kadını kadar emek verdim, diyemez’ cümleleri yanında bugün anmasını yaptığımız gibi cephe gerisinde örgütlenen, bilinçlenen, bilinç oluşturan, protestolar yapan, mitingler düzenleyen, maddi gelir sağlayan olarak da gerçekten de yeryüzünde hiçbir milletin kadını ülkesi için ‘Anadolu kadını kadar emek verdim’ diyemez. Bugün de burada Kastamonu ilk kadın mitinginin, binlerce kadının tek yürek, tek bilinç olduğu ve haklı bir isyanın mitinginin 104’üncü yıl dönümünü hatırlıyoruz. Milli Mücadele Dönemi Anadolu kadın hareketleri içerisinde müstesna bir yeri olan 10 Aralık 1919 Kadın Mitingi Anadolu’daki sadece kadınlar tarafından yapılan mitingler içindeki kitlesel anlamdaki ilk mitingdir. İşin bu nicel tarafını bir kenara bırakırsak bu miting Kastamonu kadınının bir birey olarak irade ortaya koymasını, aynı zamanda içinde bulundukları koşullarda analitik düşünce ile bağımsızlığın bilincine varmış olmasını, çok kültürlü bir yaşam dünyasında ulusal kimlik bilincine ermişliğini ve toplamda Kastamonu kadınının ister bürokrat, ister yabancı, isterse yerli olsun eğitim-bilinç ve farkındalık düzeyini göstermesi açısından çok ama çok önemlidir” dedi.
‘O Kadınların Ruhunu Anlamaya Çalıştık’
Çalışmalarda 104 yıl öncesinin koşullarını, atmosferini ve ambiyansını ortaya çıkarmak için çaba gösterdiklerini dile getiren Karasalihoğlu; “O kadınların ruhunu anlamaya çalıştık, tarihsel empati yaparak bağımsızlık inancının nasıl bir direniş çığlığı olduğunu ve bir kadın olarak vatanın da anası olduğunu göstermeye çalıştık. Bunu yaparken de kaynaklara dayanan tarihi bilgilerimizi grafik tasarımlarla sizlere sunarken sanatın farklı alanları ile dönemin olgularını dramatik hatta trajik bir şekilde yorumlamaya çalıştık. Tüm bu saydıklarımızı Kastamonu Kent Müzesi ile birlikte Kastamonu Olgunlaşma Enstitüsü sanatçı ve ustaları ortaklığında yaptık. Kurumlar olarak Kastamonu’nun daha iyi anlaşılması ve daha iyi aktarılabilmesi için iş birliği geliştirerek, Kent Müzesi olarak hayal ettiğimizi Olgunlaşma Enstitüsü ile somuta dönüştürmek olduk. Milli, Mücadele’nin kazanılıp bağımsız bir devlet olmamızdaki katkısı sonsuzdur. Kastamonu kadınının bu onur gününde, onları dün de olduğu gibi bugün de andığımız ve anlamaya çalıştığımız sergimizi gerçek kılan tüm emek verenlere olduğu gibi bu sergiyi onurlandıran siz tüm misafirlerimize, bu etkinliğe organizasyona öncülük eden, düzenleyen 10 Aralık Kadın Platformu’nda görev alan tüm herkese de sonsuz teşekkürlerimizi sunuyorum” diye konuştu.
‘Onur Katsayım Gittikçe Yükseliyor’
Vali Yardımcısı Çetin Kılınç, serginin açılışında yaptığı konuşmada, Kastamonulu kadınlarla anlamlı bir günde bir arada olmaktan onur duyduğunu belirterek; “Bu onur katsayım gittikçe yükseliyor. Hayırlı uğurlu olsun, emeği geçen herkese de teşekkür ediyorum” ifadesini kullandı.
‘Kastamonu Kadını Elbette ki Yerinde Duramazdı’
Belediye Başkanı Rahmi Galip Vidinlioğlu ise ilimizin Anadolu’nun mayası bir şehri olduğunu dile getirerek; “Türk kültürünü en güzel yansıtan hemen hemen Türk kültürüne ait, Türk dünyasına ait, bütün boyların temsiliyetinin olduğu bir il Kastamonu. İstiklal Yolu ile de Cumhuriyet’in, Milli Mücadele’nin olmazsa olmaz şehri. Kastamonu bu kadar çabalarken Kastamonu kadını elbette ki yerinde duramazdı, durmadı da dünyaya örnek olacak bir girişimin içinde oldu. Bugün bile 3 bin kişiyi bırakıp sadece kadın olarak, topluluk olarak ondan çok az kişiyi bile bulmak bu kadar zorken İstiklal ruhu kendisini ne kadar hissetmiş görüyoruz? Türk esir olmaz, ya ölürüz şehit oluruz ya da bağımsızlığımızı, özgürlüğümüzü kazanırız. Biz hep böyle olmuşuz, böyle olmaya da devam edeceğiz İnşallah. Çünkü geleceğimizin emaneti sevgili yavrularımızın sorumluluğu bizim üzerimizde. Bu anlayışı yaşatmak zorundayız. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum, çok duygulandım. Biz, bize düşen ne varsa her daim yapmaya hazırız. Çünkü bu ruhu, bu anlayışı gelecek nesillere mutlaka aktarmamız lazım, yansıtmamız lazım. Elbette ki biz hep söylüyorduk ve büyük Gazi bize bunu öğretti. Her milletin farklı özellikleri var. İnancı ne olursa olsun yaşantısı ne olursa olsun Türk’ün karakteri hep İstiklal üzerine kuruludur. O yüzden iyi ki Türk doğduk, iyi ki Türk’üz” dedi.
Merkezin Müdürü Murat Karasalihoğlu da protokol ve katılımcılara sergilenen eserler hakkında bilgi verdi.