Her Telden 'Yangınlar kenti'
Erkut Kargın
Maalesef ilimiz ilçe ve köylerinde her sene büyük yangınlar yaşıyoruz.
Yanan ev sayıları o kadar ürkütücü ki bir köyün neredeyse yok olduğuna şahit oluyoruz.
Bu konuda bir sorun var anlaşılan, daha 1 ay önce yaşadık Pınarbaşı Uzla köyündeki 7 evin yandığı yangını...
Aynı acı 17 Eylül'de de Araç'ın Tavşanlı köyünde tezahür etti hem de sayı bu sefer 10 evdi...
Ailelerin anıları, eşyaları ve belki de umutları alevler içinde yitip giderken kulaklarda da feryat çığlıkları yankılanıyor...
Aynı manzarayı birçok kez yaşamak bizler için de elbette zor ama o aileler kadar değil...
Hülasa tanınırlığımız "Kastamonu'da ne kadar çok yangın oluyor" cinsinden olmamalı...
Yanan evler genel olarak ahşap olduğundan ve elektrik tesisatları hiç yenilenmediğinden yükü kaldırmayıp yangına sebebiyet verebiliyor.
Diğer evlerde ahşap olduğu için yangın hızlıca büyüyor ve tabiri caizse itfaiye yetişse dahi durdurmak "imkansız" oluyor.
Hal böyleyken de bir nevi ekipler yangının çevreye yayılmaması için mücadele edebiliyor
Maalesef canı yanan aileler ekiplere sitem ediyor ama bir ahşap neredeyse yarım saat içinde kullanılamaz hale geliyor...
Aynı acıları defaatle çekmemek için bir şeyler yapmalı...
Evleri, eşyaları, anıları yiten kişilere yapılan yardım hem tam anlamıyla her şeyi yerine getirmiyor hem de bir yerin yarası tam sarılmazken bir yerde daha aynı sorun peydah oluyor...
Bu konuda bir şeyler yapmalı...
Elektrik tesisatlarının yenilenmesiyle ilgili Valilik hibe destekli bir program yapmıştı ama tam anlamıyla bu her yere yayılamadı.
Bu konuda eğitim, destek, hibe, bilgi ve zorunluluk hasıl olmalı...
Bu konuda harcanan meblağlar, gereksiz görülmemeli bilakis bu bir artı...
Bir evin sıfırdan yapma maliyetiyle birçok bina/evin elektrik tesisatı yenilenir, bunu düşünüp hareket etmeli…
Yangın kenti olarak anılmayalım, çözüm üreten, üretken bir şehir olarak anılalım…
