Her Telden 'Utanç Kavşağı'
Erkut Kargın
İlimizin nüfus ve gelişmişlik düzeyi olarak en büyük köyü olarak başı çeken İğdir köyü, hak ettiği değeri göremiyor…
PTT’si, Orman İşletme Müdürlüğü, Jandarma Karakolu, zincir marketi, ayakkabıcısı, pastanesi, manavı, dondurmacısı, beyaz eşya satıcıları, tekstil fabrikası, lokantası, giyim mağazası, veterinerleri, sağlık ocağı, okulları, halı sahası, çay bahçesi ve yaya kaldırımlarıyla adeta ilimizdeki birçok küçük ilçeden daha fazla yapı ve hareketliliği bünyesinde barındırıyor…
Gün geçtikçe küçülmeye yüz tutan bu köye destek çıkılacağına kaderine mahkum etmek, birçok kişinin köyü terk etmesine de neden oluyor…
HER ŞEYİN BAŞLADIĞI O AN
Her şey bundan 5-6 sene evvel köy içerisinden geçen kara yolunun, yeni yapılan muntazam yolun köyün arkasından/dışından geçmesiyle başladı…
Köy giriş ve çıkışlarındaki kavşaklar o kadar sorun teşkil ediyordu ki İğdirli vatandaşlar dahi ya yolu kaçırıyor ya da sert bir frenle köye ulaşmak için büyük çaba harcıyordu...
Gel zaman git zaman konuya ilişkin çeşitli dilekçeler ve şikayetler dile getirildi…
Şikayet ve dilekçelerden bir çaba alınamadı ve buna üstlük kazalar ardı sıra gelmeye başlamış ve adeta her yıl yaralı ve ölü sayıları artarak devam ediyordu…
Bu sene o kazalardan yine birçok kez yaşandı, tabii biz basın mensupları işittiğimizi yazıyoruz amma velakin işitmediklerimiz de olabiliyor. Bu sene o iki kavşakta 3 ölümlü ve birçok yaralı bulunan kazalar yaşandı.
Buna rağmen maalesef hiçbir şey yapılmadı…
TAVSİYE
Kastamonu’dan İğdir’e doğru seyir halindeyseniz aman dikkat! İğdir’e giriş yapabilmek için sol şeritten giderken keskin bir kavşaktan dönmeniz gerek… (Aman ha frene hızlı basmayın, sol şerit hız şeridi olarak da kullanıldığından kazaya sebep olabilirsiniz.)
Peki Karabük’ten, İğdir’e gidenler ne yapmalı? Onlar da dikkat etmeli zira bu sefer ki dönüş otobüs ve büyük vasıtaları defaatla sıkıntıya sokmuş, dönüş için geri geri gitmelerine şahit olunmuş, şahit olmaya da devam edilmektedir.
Bu kavşakların amacı kolaylık sağlamak mı yoksa mezara sokmak mıdır?
6 Kasım’da gencecik bir genç bu kavşakta yaptığı kaza sebebiyle canını yitirdi, arkasında da hüzün ve gözyaşı bıraktı…
Peki buralara müdahale edilmesi için kaç can daha, kaç göz yaşı daha dökülmesi gerek?
Birçok kişinin “Ölüm kavşağı” olarak adlandırdığı bu kavşaklar, adeta koca bir utanç kavşağına dönüşmüştür…
Dileriz ki bu utancın giderilmesi için bir çaba harcanır…
