Muhtar Cozuroğlu'nun Hedefi Mini Milli Park

Beyçelebi Mahallesi'nde 2014 yılından bu yana muhtarlık görevinde olan Beyçelebi Mahalle Muhtarı Rıfat Cozuroğlu yeni dönem muhtarlık çalışmaları hakkında açıklamalarda bulundu.

Muhtarlık koltuğuna oturduğundan beri hizmet ettiğini belirten Beyçelebi Mahalle Muhtarı Rıfat Cozuroğlu; “31 Mart 2014’te mahalledeki vatandaşlarının desteği ile göreve başladım. Öncesi 3 dönem azalığım vardı. Mahalleyi tanıyan bir kişi olarak ilk 5 yılda gördüğüm eksikleri tamamlamaya çalıştım. Aslında azalık döneminde mahallede görmüş olduğum eksikleri Muhtarlık görevini de devralınca uygulamaya çalıştım. Tabi biz muhtarların her şeyi yapma gücü yok. Muhtarlık aynı zamanda sosyal alanları olan bir kurum. Şu anda devletin ilk kapısı. Bizler muhtarlar olarak devleti temsil ediyoruz. Aynı anda vatandaşları da temsil ediyoruz. Devletten aldığımız yetki ile halka lanse etmeye çalışıyoruz. Muhtarlık olarak sosyal girişimlerimiz oldu. 2014-2019 yılları arasında. Belki sizler için küçük ancak 2’nci el kıyafet mağazası açtık. Gönül isterdi ki kimse 2’nci el kıyafet giymesin. Ancak maalesef şartlar aynı olamayabiliyor. Sadece ülkemizde değil tüm dünyada ekonomik bir zorluk var. Herkesin alım gücü farklı. Mahallemde yatığım tespitler neticesinde zaten elit bir mahalleyiz. Yüzde seksenimiz standart tabakayız. Yüzde 20’lik tabaka yine her yerde aynıdır. Her yerin bir arka sokakları vardır. Her yerde sorun vardır. Ama burada sorun olmaz. Bu caddelerde sorun olmaz çünkü herkes bu yolu kullanır. Tüm yetkililer bu yolları görür. Baktım ki burada ihtiyaç sahipleri var. Bizim bir sosyal olarak yardımcı olmamız gerektiğinden yola çıkarak 2’nci el kıyafet mağazası açtık. Ancak sosyalleşmek bile para ile olur. Bir fon gerekir. İlçelerden bile bizden kıyafet almaya gelenler var. Deprem ve sel zamanlarında karınca kararınca hepsinde var olmaya el uzatmaya çalıştık. Askıda ekmek kampanyaları başlattık. Yaklaşık 6-7 mahalle bu imkânlardan yararlanıyor. Bizler sebep olduk. Hayırseverler tarafından 2-3 ekmek alıyorsunuz. Bu iki ekmeğin parası askıdaki ekmeğe gidiyor bir akşam ihtiyaç sahibi bir ailenin evine sofrasına konuyor” dedi.

‘Bölgeyi Temsilen Bina Yanına Bir Oluk Konuldu’

Beyçelebi Mahallesi için bir muhtarlık binası, bölgeye verilen Olukbaşı ismini temsilen de binanın yanına bir oluk yaptıklarını açıklayan Cozuroğlu; “Küresel çağla birlikte görev almak istiyorsak sosyalleşmeliyiz. İçinde bulunduğum bina dahi ufak bir proje değildir. Şu anda bulunduğumuz mekan bir ayrıcalıktır. Bizim muhtarlık büromuz yoktu. Bu bölgeye Olukbaşı deriz. İnsanlar Beyçelebi ve Saraçlar Mahallesi diye bilmez. Sorduğunuz zaman ise Olukbaşı derler. Burası şehir girişi. İstanbul ve Ankara’dan diğer illerden gelen yolcular başka alternatif olmadığı için güzergâhları buradan başlar. Bu sözden yola çıkarak buraya bir belediye hizmet binası ve muhtarlık binası yaptırdık.  Mahallemizden kaynaklı burası bir şehir girişi. Şehre yakışacak, mahalle 2’nci planda kalacak. Öncelik şehirdir. Şehrin ilk tanıtım noktası bizim mahallemizdir. Bu proje üzerinde çalıştım. Bu tür projeler küçük gibi görünür ama küçük değildir. Bazen bir yere çöp dahi koyamazsınız. Buda oluk projemiz. Yapılan tüm toplantılarda hep gündeme eksiklikleri getirdim. Dedim ki Olukbaşına bir Oluk getirin ve bir hizmet binası yaptırın. Israrlarımız sonuç verdi. Bir bina inşa edildi. Ve bölgeyi temsilen bina yanına bir oluk konuldu. Bu kesimde oturan insanlar bu sayede belediyeye gitmeden ilerini bu yan taraftaki hizmet binasında çözebiliyorlar. Bizim işimiz insana hizmet etmek. Çok uğraştım çok çabaladım. Binamızın yanındaki oluk mahallemizin sembolü haline geldi. Herkes gelen misafirler oluk yanında fotoğraf çeker. Bu da bir sembol haline geldi. İsmini vermiş olduğu mahalleye katkısı oldu. Burayı bilmeyen görmeyen insanlar vardır hep dikkat çeker. Bir nevi bölgenin reklamı oldu. Bu oluktan uçan kuştan tutun sokak hayvanlarına kadar hepsi buradan su içer. Bu da bizim görevimiz. Bu projeler 5 yılda olmadı. 2019-2024 yılları arasında gerçekleştirdiğim projeler” ifadelerini kullandı.

‘Ahi Şorba Türbesi’nin Restorasyonunu Yaptık’

Bazen muhtarların eleştirildiklerini söyleyen Beyçelebi Mahalle Muhtarı Rıfat Cozuroğlu; “İnsanlar bazen neler yaptığını bilmeden çok üzerine gelir. Ahi Şorba Türbesi’nin restorasyonunu yaparak turizme katkı sağladık. Ahi Evran’dan sonra Türkiye’de en büyük alim ve liderdir. Terk edilmiş, unutulmuş bir geçmişi gün yüzüne çıkardık. Şu anda İstanbul ve Ankara’dan ziyaretçiler gelip ziyaret etmekte. Bu binanın yapımını kurum olarak üstlendik. Beyçelebi Muhtarı olarak sponsor oldum. Ben cebimden para vermedim. Ne yaptım mahallemde bulunan vatandaşlardan maddi destek alarak yaptık. Böylelikle 2022 yılından bu tarafa Ahilik Haftası etkinlikleri resmi programları mahallemizde yapılmaya başlandı. Sofalı Sokakta şahıs Mülkü üzerine çocuk oyun parkı yaptırdık. Muhtarlık Ek Hizmet Binası’nı (Hadanioğlu Camii Altı) Mahallemiz yararına hizmete sunduk. PTT Şubesini hizmete girmesini ve haftada Çarşamba günü açık tutulmasını sağladık. Bu hizmetleri ilk yaptığımızda çok yerden eleştiri aldık. Ancak bütün bunlar oldukça yararlı hizmetler olarak sürdü ve devam ediyor. Hizmet ve projelerimiz hala devam ediyor. Ramazan ayında 300 koli dağıttım. Mahalle ayrımı yapmıyorum. Hizmet ederken çoğu zaman başka ilçe ve mahallelerden insanlara yardım etmeye özen gösteriyorum. Şu an Mahalle Muhtarı olarak farklı bir noktadayım. Burası bölge olarak zaten farklı bir nokta. Ben muhtarlığımı ön plana çıkarabiliyorum” dedi.

‘Kastamonu’da İlk Muhtarım, Türkiye’de İse Bir Sıralamaya Girdim’

Son 10 yıl içerisinde yaptıklarını anlatan Cozuroğlu; “Noter Şubesini mahallemize kazandırdık. Hala da yanıma gelip giyim mağazasından yararlanmaya devam eden ve birkaç mağaza daha açılmasını talep eden vatandaşlar oluyor. Her muhtar olduğu alanda hizmetler vermeye çalışıyor. 2’nci el kıyafet mağazalarımız ulusalda büyük etki gördü. Kastamonu’da belki ilk muhtarım, Türkiye’de ise bir sıralamaya girdim. Ben sosyal alanlara daha çok önem veriyorum. Mahallemiz küçük bir mahalle. 3 bin nüfusumuz var. Bir sahil kasabasını andırıyor. Üst tarafımız yamaç, aşağısı çay. Genelde Karadeniz sahilinde iki taraf aynıdır. Bir dağ ve sahil arasına sıkışmıştır. Biz yine aynı konumdayız. Yeni yeni yerleşim alanları yapamıyoruz. Birde bizim talihli bir mahalle olmamızın sebeplerinden biri de Sayın Valimizin evinin burada olması. Buda bizim için bir ayrıcalıktır. Tabi vali bizim mahallenin valisi değil tüm Kastamonu’nun valisi. Ama bir komşu kültürü vardır. Beş yılımı dolu dolu geçirdim. Sıra önümdeki beş yılda. Biz yine hizmet için mücadele edeceğiz” ifadelerini kullandı.

‘Mini Millet Bahçesi Olacak’

Mahallerini ilgilendiren önemli noktalara değinen Cozuroğlu; “Meteorolojimiz var, bizim sınırlarımız içerisinde. Meteoroloji Müdürlüğü civarından başlayıp Eski Ankara Yolu ve Şehitlik Anıtı civarının olduğu alanı kapsayan tepeye mahallemiz yararına park alanı, dinlenme ve piknik yerleri yapılması ile ilgili görüşmeye gideceğiz. Tabi bildiğiniz üzere belediye kurumlar seçimlerden sonra değişiklikler oldu. Belediye Başkanımız Sayın Hasan Baltacı’yı en kısa sürede ziyaret ederek projeler hakkında konuşmayı hedefliyorum. Mahallemizde maalesef hiçbir piknik alanı yok. İnsanların oturacağı alanlar mevcut ancak başka hiçbir yer yok. İstiklal Parkı ve Saraçlar Mahallesi tarafında parklar var. Ancak ben isterim ki mahallemde oturan insanların da gidebileceği piknik yapabileceği alanları olsun. Eğer dediğimiz alana mini bir Milli Park yapılırsa gerçekten çok harika olacak. Mini Millet Bahçesi olacak. Çünkü böyle bir proje için yerimiz var. Ben yaparım diyemem benim böyle bir imkanım yok. Ancak gerekli kurumların desteği ile bu alan çok kolay şekilde yapılabilir ve hizmete sunulabilir. Bizler talep edeceğiz. Projeleri takip edeceğiz. Muhtar anca iş takibi yapar. Gördüğü sorunları yetkili mercilere bildirir. Dilekçeyi verdikten sonra iş takibi yapar. Vatandaşlar çamura değil asfalta basıyorsa ne mutlu bana. İlk göreve geldiğim zaman çok sıkıntılıydı. Şimdi bir alt yapı sorunumuz yok. Ben mahallemde dini olarak ön plana çıkan projelere de bakmaya özen gösteriyorum. Beyçelebi Mahallesi küçük olmasına rağmen gelişmekte olan bir mahalleye dönüştü. Bir tanıtımla muhtar olarak bir başka şehirden bir grup insanı buraya getiriyorsam ben bundan mutluluk duyarım. Keşke yüzlerce insan gelse ve ekonomiye destek olsa. Memleketimize küçük de olsa bir katkı sağlanmış olur” dedi.

‘Biz Muhtarlar Bulunduğumuz Bölgelerin Acil Servisleriyiz’

Mahallerindeki sorunlara değinen Beyçelebi Muhtarı Rıfat Cozuroğlu; “Bizim KastaMall’da trafik sorunumuz var. Bunun içinde bir mücadele veriyoruz. Ben çok yerlere müracaat ettim. Bazen reddedildim. Bizler sadece fikir sunarız. Bizim yapma gibi bir lüksümüz yok. Kendi gözlemlerimiz neticesinde gerçekten trafiğin aşırı derece sıkıntı olduğunu gözlemledik. Buraya bir çözüm bulunmasını yetkililerden talep ediyorum. Hala bir başarıya ulaşamadık. Bunun mahcubiyeti hala var üzerimde. Yetkililere buradan sesleniyorum, bizim mahcubiyetimizi lütfen giderin. İnsanlar bizimle bire bir görüşür ve sorunları anlatır. Umarım bu trafik sorunu 5 yıla kalmadan çözüm bulur. Bu 5 yılda ise hedeflerimde Mahalleyi görsel olarak değiştirmek. Hacı Dede Camii ve Türbe Restorasyonu, Ahi Şorba Türbesi’nin bulunduğu sokağın güzelleştirilmesi Beyçelebi Mahallesi ve Saraçlar Mahallesi ile ortak çalışma programına alındı denildi. Ancak hala beklemekteyiz. Dini turizm de bizler için çok önemli. Şeyh Şaban-i Veli ile sınırlı kalmasın. Değerlerimizi gün yüzüne çıkarmaya devam edelim. Bakın yenir bir türbe yapalım demiyorum. Olan bir değeri gün yüzüne çıkaralım. Müdürlükten olur yazısını ben aldım. Küçük bir yer belki ama resmiyeti çok büyük. Maddi ve manevi konuda destek olmaya çalışıyorum. Kapıma gelen insanı dini, milleti, ırkı ayırmaksızın koşulları zorlayarak destek olamaya çalışıyorum. Kimseyi kapıdan çevirmiyorum. Eskiden mahallemizin içerisindeki muhtarlık binasını küçük bir kütüphaneye çevirmek istiyoruz. Bunun için bazı çalışmalara başladık. Mahallemizin çocukları için mini bir kütüphaneyi açacağız. Biz muhtarlar bulunduğumuz bölgelerin acil servisleriyiz. Sokak aralarında bazı sıkıntılarımız var. Belediyemizden beklentilerimiz var. Memleket bizim. Mustafa Kemal Atatürk’ün 23 Ağustos 1925 Olukbaşı Mevkiinden şehre girişleri yine bizim bölgemizden olmuştur. Atatürk 23 Ağustos 1925 tarihinde mahallemiz Ahmedan Çayırı’ndan Olukbaşı şimdiki (İlham Sitesi) yerinden Kastamonu’ya giriş yapmışlardır. Bizler elimizdekilerin kıymetini bilerek hizmet yapmaya devam etmeliyiz” ifadelerini kullandı. 

Bakmadan Geçme